‘MEB CBS’ ile veriye dayalı karar alınacak

‘Milli Eğitim Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemi’ (MEB CBS) tanıtım toplantısı; MEB Bakanı Ziya Selçuk, MEB Bakan Yardımcısı Reha Denemeç, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Fatma Varank, SSB Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Havelsan Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Şenol ve Havelsan Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay’ın katılımıyla 30 Temmuz tarihinde, BTK’da gerçekleştirildi.

Eğitimde veriye dayalı yönetim sistemi ışığında, 2023 Vizyonu hedefine doğru önemli bir proje olan MEB CBS; Milli Eğitim Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı iş birliğiyle, Havelsan tarafından hayata geçirildi. MEB CBS projesiyle; ülkemizdeki tüm okulların coğrafi verileri toplanarak, hızlı bilgi akışı, etkili ve doğru analizlerle daha verimli envanter yönetimi sağlanacak. Diğer yandan konuma dayalı veri yönetimiyle; çok daha az bürokrasi, yüksek koordinasyon, zaman ve maliyet tasarrufu hedefleniyor. MEB CBS; “Hangi bölgede hangi okullar var?”, “Nerede okul ihtiyacı bulunuyor?” gibi MEB’in taşınmaz envanterine ilişkin tüm verileri canlı olarak eğitim camiasının hizmetine sunacak. Havelsan’ın iş zekâsı ürünü ‘ASTARBI’ ile geliştirilen sistem; MEB’in tüm veri yönetimini tek merkezde topluyor. MEB CBS tanıtım toplantısında konuşan Bakan Selçuk, verinin politikaların belirlenmesinde stratejik değeri olduğunu belirterek, aldıkları kararların veriye dayalı geliştirilmesi için çalıştıklarını söyledi. Eğitime ayrılan bütçenin her lirasını daha iyi değerlendirilebilmenin yollarını aradıklarını ifade eden Selçuk, bunun çözümünün de veriye dayalı karar almaktan geçtiğini vurguladı.

MEB’in tüm bakanlıklardan daha çok bilişime ihtiyacı var

 Selçuk, “Bakanlık olarak bu kadar hızlı değişimin olduğu bir dönemde, bizim çok sayıda okulumuzun, yüz binlerce öğretmenimizin, milyonlarca öğrencimizin bulunduğu sistemde, çok daha hızlı hareket edebilmek için belki de bütün bakanlıklardan daha fazla bilişimden yararlanmaya, veriye dayalı politikalar üretmeye ihtiyacımız var. Bugünlerde MEB’in yapay zekâ politikalarının saptanması konusunda sürdürdüğümüz çalışmalar da bunun göstergesi. Çünkü alınan her bir kararın olumlu ya da olumsuz etkisi MEB’te çok daha büyük ölçekte yaşanıyor” değerlendirmesini yaptı. Eğitime doğrudan veya dolaylı olarak katkı sağlayabilecek her türlü bilimsel veri ve teknolojik yeniliği MEB bünyesine taşımaya gayret ettiklerini söyleyen Selçuk, şu ana kadar yapılan ve yapılacak olan okullarla ilgili verilecek her türlü karar için “Neye göre karar veriliyor?” sorusunu ortaya koyan ve bunun cevabını taşıyan bir sistem paylaştıklarını ifade etti. Bakan Selçuk, sisteme ilişkin şu bilgileri aktardı: “Bu sistemin inşasında büyük emek var. Taşınmaz envanteri oluşturmak için öncelik olarak tüm okul ve kamu binalarımız kayıt altına alınıyor. Oluşturulan veri tabanıyla; tapu bilgisi, fotoğraf, kullanım türü, derslik sayısı gibi her türlü bilgiye çok rahat bir şekilde ulaşma imkânına kavuşmuş oluyoruz.” Sistemi geliştirme çalışmalarının süreceğini söyleyen Selçuk, “Devam edecek çalışmaların uluslararası düzeyde bize belli standartları getireceği açık. Coğrafi Bilgi Sistemi alanında atılan her adımın merkezden en uzak noktaya kadar her aşamaya etki ettiği bilinciyle, bu alanda dünyaya örnek bir sistem inşa etmeyi kafamıza koyduk” şeklinde konuştu. Verinin güncel kalmasının da önemli olduğunun, CBS’de gerekli güncellemelerin bakanlık teşkilatı tarafından yapılacağının altını çizen Selçuk, “Bu noktada merkez teşkilatımız başta olmak üzere il ve ilçe teşkilatlarımıza büyük görevler düşüyor. Kurum açma, kapatma, kurum yer değişikliği, isim değişikliği gibi dönemsel pek çok sürecin mekânsal veri üzerinden güncellenmesi gerekiyor. Bu tür sistemler aslında bizi mevcut yönetimi, durumu idare etmekten yönetime, yönetişime daha büyük bir liderlikle yönetsel süreçleri götürebilmemize imkân sağlıyor. Sistem akıllandıkça insanlar da daha çok akıllı davranma şansına sahip oluyor” dedi.

Öğretmenlere, güncel teknolojiye uygun eğitimler verilmeye başlandı

MEB Bakan Yardımcısı Denemeç, okulları planlamak, üretmek, izlemek ve denetlemenin, gelecek nesillere modern, çevreci, özgün mimaride yapılar geliştirmenin temel görevleri olduğunu vurgulayarak “Bu temel görevlerin yerine getirilmesi için şehir planlarında eğitim için ayrılan yerlerin eğitime uygunlukları, mülkiyet yapıları, afet gibi çeşitli risk unsurları karşısında durumları, şehrin yerleşim dinamikleri gibi çok sayıda faktörü aynı anda değerlendirmek gerekmekte” açıklamasını yaptı. ÇSB Bakan Yardımcısı Varank da içinde bulunulan dönemde verinin toplanması ve kullanımının önemine dikkat çekti. SSB Başkanı Prof. Demir ise, 81 ildeki eğitim kurumlarını kapsayan böylesine geniş bir projenin yerli imkânlarla karşılanıyor olmasından gurur duyduğunun altını çizdi. Demir, güvenlik sistemleri sayesinde okul ve okul çevresinin, suç ve suçlulardan sürekli takibi yapılarak, öğrencilerin çağın gereklerine uygun güvenli bir eğitim görmesi sağlanmıştır” açıklamasını yaptı ve “İmzaladığımız protokol çerçevesinde meslek öğretmenlerimize yönelik eğitimlere de başladık. Yapay zekâ, siber güvenlik, bilişim teknolojisi, uçak, makine, motorlu araçlar, tasarım teknolojileri, gemi yapım ve inşası gibi sektörün farklı alanlarında görev yapan atölye ve laboratuvar öğretmenlerimize güncel teknolojiye uygun olarak mesleki bilgi ve becerilerini geliştirmek üzere çeşitli eğitimler verilmeye devam edilmekte. Öğretmenlerimizin eğitimiyle ortaöğretim düzeyindeki öğrencilerimize ulaşmayı ve savunma sanayi alanındaki farkındalığı artırmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.