MEB’den dijital hamleler
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, eğitimi; öğrenci, öğretmen ve vatandaşların tümüne daha erişilebilir kılmak adına gerçekleştirilen yeni dijital hamlelerle ilgili açıklamalarda bulundu. “Teknolojinin hızla yaşantımıza dâhil olduğu ve bireylerin eğitimden beklentilerinin değiştiği bir dönemde dijitalleşmenin önemi arttı” diyen Bakan Özer, Milli Eğitim Bakanlığının bu yöndeki çalışmalarına hız verildiğini kaydetti.
Bakan Özer, MEB olarak eğitimi daha erişilebilir kılmak ve dijital teknolojilerin kullanım becerileri ile akademik başarıların artırılması amacıyla hayata geçirilen dijital platformlar sayesinde, dijital teknolojilerin hem kullanımının arttığını hem de dezavantajlı bölgelerdeki öğrencilere ulaşıldığını vurguladı. Özer ayrıca dijitalleşme adımlarını eğitimin tüm paydaşlarını kapsayacak şekilde genişlettiklerine değinerek Öğretmen Bilişim Ağı (ÖBA) ile öğretmenlere yönelik, Halk Eğitimi Merkezleri Bilişim Ağı (HEMBA) ile de tüm vatandaşlara yönelik özel dijital platformlar kurulduğunu dile getirdi.
Dijital dönüşümde öğretmen ve öğrenci odaklı bir süreç yürütülüyor
“Bilginin çokluğu, artış hızı ve farklılığı da bireylerin sürekli öğrenme ihtiyacını artırıyor. Bu kapsamda dijitalleşmenin sunduğu imkânlar, insanların öğrenme yaşamlarını da daha uyumlu, sürdürülebilir, kolaylaştırıcı ve konforlu hâle dönüştürüyor. Bu dönüşümün dijitalleşmenin eğitim sürecine uyum sağladığı ve refah düzeyini artırdığı kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımızda duruyor” şeklinde konuşan Özer, okullardaki dersliklerin yüzde 90’ının yıl sonuna kadar etkileşimli tahta ile buluşacağını ifade etti. Bakan Özer, Bakanlık olarak dijital dönüşümde yaratıcılığı ve inovasyonu merkeze alan, öğretmeni ve öğrenciyi odak noktasına koyan bir süreç yürüttüklerini belirtti.
ÖBA üzerinden bir yılda 8 milyon 13 bin 864 eğitim tamamlandı
Dijitalleşmede öne çıkan adımlardan Ocak 2022’de öğretmenlere yönelik hizmete sunulan Öğretmen Bilişim Ağı’na (ÖBA) işaret eden Özer, öğretmenlerin aktif olarak kullandığı ÖBA üzerinden bir yılda 8 milyon 13 bin 864 eğitimin tamamlandığını, 1 milyon 16 bin 638 kişinin de en az bir eğitimi tamamladığını söyledi. Özer, öğretmenlerin mesleki gelişimlerini artırmak, kendi aralarında bilgi ve tecrübe paylaşımını sağlamak adına kurulan ÖBA’nın, bugün öğretmenler tarafından kullanılan en güçlü platform haline gelmesini memnuniyetle karşıladıklarını dile getirdi. Bakanlığın, yüz yüze eğitimden uzaktan eğitime geçişi destekleyen dijital ve çevrim içi platformların öğrenciler ve aileler tarafından kullanımının daha kolay ve erişilebilir olması için projeler, eylemler ve eğitimler gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Bakan Özer, birçok alanda seferberlik başlatıldığını anımsattı.
“Her bir seferberlik alanıyla ilgili bir dijital platform hazırladık”
Özer, konuşmasında şunları kaydetti: “Ücretsiz ders kitaplarıyla birlikte 160 milyon yardımcı kaynak dağıtımı yapıldı ve bu kaynaklar aynı zamanda dijital platformda da yer aldı. Öğrencilerimizin pandemi sonrası öğrenme kayıplarını telafi etmek ve temel eğitimde eksikliklerini gidermek için bireyselleştirilmiş bir mekanizma olan ‘Öğrenci-Öğretmen Destek Sistemi’ / ÖDS’yi oluşturduk. Bu dijital platformda da yine öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz kendi ihtiyaçlarına yönelik olarak destek alabilecekler. Bununla birlikte yine pandemi sonrasında matematik, yabancı dil ve Türkçe seferberlikleri başlattık. Öğrencilerimizin bu alanlara yönelik temel beceri ve kazanımlarını artırmayı hedefliyoruz. Bu sebeple her bir seferberlik alanıyla ilgili bir dijital platform hazırladık. Matematik platformumuz hayata geçti. Yabancı dil ve Türkçe platformlarımızı da yakın bir zamanda hayata geçireceğiz.” Mesleki ve teknik eğitim ders materyallerinin dijitalleştirilmesini sağlayıp eğitim sürecinde zaman ve mekân kavramına bağımlılığı ortadan kaldıran, materyale ulaşım konusunda dezavantajlı bölgelerde bulunan öğrencilerin 3D modelleme ve artırılmış gerçeklik teknolojisi ile gerçek bir materyal deneyiminin yaşanabilmesini amaçlayan ‘Mesleki Eğitimde Artırılmış Gerçeklik Platformu’nu hayata geçirildiğini kaydeden Özer, “Bu sayede, öğrencilerin dijital ortamda sanal deneylerle üretici düşünme ve tasarım becerilerinin geliştirilmesi, mesleki eğitimde daha donanımlı hâle getirilmesi amaçlanıyor” dedi.
Öğrenmeye adil erişimin sağlanması bir yaşam döngüsü perspektifini de beraberinde gerektiriyor
“Eğitimden her yaş grubu bireyin faydalanmak istemesi, çağımızın önemli eğilimleri arasında. Öğrenmeye adil erişimin sağlanması bir yaşam döngüsü perspektifini de beraberinde gerektiriyor” ifadesini kullanan Bakan Özer, “Eğitim ve öğretim faaliyetlerine katılmak isteyen tüm bireyler için beşikten mezara kadar tüm amaçlı öğrenme etkinlikleri anlayışını benimsiyoruz. Bakanlık olarak bilgi ve yeterliliklerini geliştirmeyi amaçlayan tüm bireyleri örgün eğitimin yanı sıra yaygın eğitimle destekliyoruz. Velilerimizin de eğitim sistemine dahlini oldukça önemsiyoruz. O sebeple güçlendirmiş olduğumuz halk eğitimi kurslarımızı, Halk Eğitim Merkezleri Bilişim Ağı’nda (HEMBA) toplayıp velilerimizin kurslara erişimini daha da kolaylaştıracağız. Zenginleştirilmiş içeriklerle yetişkinlerimiz bu platform aracılığıyla istedikleri kurslara dijital olarak erişme imkânı bulacak. Ayrıca HEMBA’yı yurt dışındaki vatandaşlarımızın da istifadesine sunarak hayat boyu öğrenme alanının uluslararası aşamasına da katkı sunmuş olacağız. Hayata geçirilen bu projeler sayesinde, eğitimin tüm paydaşlarının dijital teknolojilerin kullanım becerilerinin ve akademik başarılarının artırılmasını hedefliyoruz. Özellikle dezavantajlı bölgelerde bulunan öğrencilerin eğitimlerinde dijital teknolojilerin kullanımının yaygınlaştırılması ve eğitimde dijitalleşmenin ülke sathında tüm bireyler tarafından eşit bir şekilde kullanılması için yapılan çalışmalar, eğitimdeki dijital dönüşünüm ne denli büyük çapta gerçekleştirilen bir çalışma olduğunu gözler önüne seriyor” açıklamasında bulundu.