Menü tasarımı
Birçok kurum, hele çok noktada hizmet veriyorsa, kira ve personel giderlerini azaltmak için bilişimin nimetlerine sarılıyor ve verdiği hizmetleri sanal ortama taşıyor. Başta bankalar. Müşteriler şubelere gelmek yerine sanal ortamı kullansınlar diye internet üzerinden verilen hizmetlere çeşitli özendirmeler de uyguluyorlar. Bunlar olumlu. Aynı zamanda kullanıcıyı da, şubelere gitmekten kurtarıyor, zaman kazandırıyor.
Ancak bir kısım hizmetler kaldırılıyor. Örneğin, ülkemizin büyük bankalarından birinde artık bakiyesi sıfırlanmış hesabınızı kapatamıyorsunuz. Nedeni, “ibralaşma”. Anlaşılan, bazı hesaplara kapatıldıktan sonradan borç veya alacak çıkmış. Şubeden hesap kapatılırken yapılan inceleme, sanal ortamda da yapılabilir. Gerekirse, kapatma işleminin tamamlanmasını ertesi güne sarkıtarak ve onayı şifre yollama ile alınarak. Sanki, “kaldırın gitsin” demek daha kolay gelmiş.
Bilişimin arayüzü menüler. Kullanıcıya bilişimin nimetlerini en kullanışlı, kestirme biçimde sunan da menüler, kullanıcıyı girdaplarında dolandırıp duran da, gene menüler.
Gene bankadan örnek vereceğim. Diyelim fatura ödeyeceğim. “Ödemeler”i seçtim. Ardından “Talimatlı faturalar”ı. Sonra “Fatura Sorgu-ödeme”yi. Karşıma başlangıç ve bitiş tarihlerini seçmem gereken iki ayrı takvim penceresi ve ödeme türlerine göre iki adet üçer seçenekli pencere daha çıkıyor. Bunları da (7 tıklama daha) seçerseniz, fatura dökümünüze ulaşıyorsunuz. Diyelim bir fatura ödediniz. Bir tane daha ödeyeceksiniz, bu menü içerisinde tam 8 tuşa basmadan ikinci faturayı görmenize olanak yok. Aslında var. “7 günlük ödeme planı” seçeneğinden ilerlerseniz ve yalnızca 7 gün ilerisini görmekle yetinecekseniz, ayrı bir yol var. Burada 4 tuşla arka arkaya iki ödeme yapabiliyorsunuz. Halbuki, iki-üç sene önce, aynı bankanın fatura ödeme menüsünde bir ödeme işleminizi bitirince o gün vadesi olan diğer faturalarınız da kendiliğinden önünüze gelirdi. Gerilemişiz.
Menü, bilişimin arayüzü. Kanımca en önemli öğesi. Ama üniversitelerimizde gereken önemle öğretilmiyor.