Metaverse bir yer değil, bir iletişim ortamıdır
Doçentliğini, bilgisayar bilimleri ve mühendisliğinin simülasyon ve modelleme alt alanından almış olan Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Yılmaz, “Zaman içinde yaptığım araştırmalarla birlikte metaverse’ü tanımlamak, anlamak ve geleceği hakkında fikir üretebilmek için bir altyapı oluşturma potansiyeli olduğunu fark ettim. Bu potansiyel bana yeni bir geliştirme ortamı kurma fikrini verdi. Olgunlaşan bu fikir; 15 Mart 2022 itibarıyla Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi bünyesinde ‘Metaverse Laboratuvarı’na dönüştü. Bu oluşumun yaptığı ilk metaverse deneyimi Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesinin kurul toplantısının bu ortama taşınması oldu” açıklamasını yaptı.
“Ben oyunu bir iletişim aracı olarak görüyorum” ifadesini kullanarak konuşmasına başlayan Doç. Dr. Murat Yılmaz, “Bu bağlamda oyun iki veya daha fazla kişinin birbirini tanıma ritüelidir. Düşünün, uzak bir akrabanız sizi ziyarete geldi, aranızda hiçbir tanıdık sohbet kulvarı yok, aynı takımı tutmuyorsunuz, aynı müziği dinlemiyorsunuz, aynı okula gitmiyorsunuz. Belki uzun süre bakışıp durdunuz sonra aklınıza birden evdeki kutu oyunları geldi hemen çıkarıp birini denemek istediniz. Aslında o an itibarıyla o çok uzak akrabanız artık size bayağı bir yakınlaştı. Bu oyun konsol üzerinden oynansaydı da yine benzer bir etkisi olabilecekti. Bu tespit aslında oyunların hayatımızı nasıl etkileyebildiğinin bir göstergesi değil midir?” değerlendirmesini yaptı.
Oyun; hayatlarımızda yüzbinlerce yıl var olmayı başarmış tek artifakt
Yılmaz, “Lidyalıların açlıkla baş etmek için oynadığı oyunlardan şu an büyüklerimizin tabletleriyle zaman öldürmek için oynadıkları oyunlara doğru süren bir serüven aslında bahsettiğimiz” diyerek şunları kaydetti: “İşte Huizinga’nın bahsettiği sihirli daire oluştu ve ister istemez etrafınızı sardı. Oyun işte bu noktada hem sınırlı hem sınırsız olmayı ve hayatlarımızda yüzbinlerce yıl var olmayı başarmış tek artifakt. Başlangıçta oyunlar eğlenmek amacıyla yapılmış kurgular olsa da günümüzde eğitim, öğretim ve benzeri aktivitelerin geliştirilmesi amacıyla kullanılan bir araca dönüştü. Oyunlar, insanların hem rekabet ve hem de beraber çalışma isteklerini aynı anda besleyebilen gizemli bir kurgudur aslında.” “Oyun tanımı aslında bundan ibaret değil” ifadesini kullanan Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir hayat felsefesi, analitik bir yaklaşım olan oyun kuramı yardımıyla insanları anlama ve onları kişiliklerine göre modelleme yöntemidir. Bu yolculuk her çocuk gibi oyun oynayarak başlasa da aslında bende biraz daha fazlası vardı: Oyun tasarlama kabiliyeti. Bu ilkokulda başlayan meziyet zamanla ilk bilgisayarım olan Commodore 64 ile programlama isteğine dönüştü. Yaşıtlarım sadece oyun oynarken ben bulduğum birkaç programlama kitabından basit oyunlar tasarlamaya çalışıyordum. Bu istek yıllar içinde teknolojinin de gelişmesiyle birlikte 3B oyun tasarımıyla ilgilenmeme ve oyun mekanizmaları üzerine tezler üretmeme sebep oldu. Bu gözlemlerim oyunlarda bir ekonomi olduğunu ve bu ekonominin aslında sanal da olsa gerçeği ile bağlantılı olduğunu keşfetmemi de sağladı.”
“Öğrencilerimle çıktığımız sanal gerçeklik temalı yolculukta oyun tasarımları yaptırdım”
Yazılım geliştirme kariyerine bir yazılım firmasında Java ile oyun geliştirerek başlayan Doç. Dr. Murat Yılmaz, şu noktalara dikkat çekti: “Zamanla gelişen teknolojiler bize 3B oyun motorlarını sunarken yapılabilecek oyun kalitesini de artırdı. Minnesota Üniversitesinde yüksek lisansımı yaparken daha çok oyun teorisi ve oyun ekonomilerine, Dublin Şehir Üniversitesinde doktoramı yaparken de yazılım geliştiricilerinden toplanabilecek bilgilerin oyun türü yaklaşımlardan ne kadar verimle toplanabileceğini araştırdım. Sonraki tüm çalışmalarım da aslında bu yapı üzerinden şekillendi diyebilirim. Oyun çalışmalarındaki ilerlemem ve oyun motorlarının sağladığı imkânlar beni sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik teknolojileri ile tanıştırdı. 2013 yılında İrlanda’dan Türkiye’ye döndüm ve bir oyun laboratuvarı kurdum. Lisans ve yüksek lisans seviyesinde oyun dersleri açtım. Bu sayede oyun seven öğrencileri bir araya getirerek ciddi oyunlar tasarlattım ve çalıştığımız konuda bildiriler ve makaleler yazılmasını sağladım. Bu laboratuvar yeni gelişen teknolojilerin ışığında bir sanal gerçeklik araştırma merkezine dönüştü. Çıktığımız sanal gerçeklik temalı yolculukta öğrencilerime Göbekli Tepe’yi hikâye odaklı gezme tecrübesi, savaş ortamında acil müdahale oyunu, psikologlar için sanal terapi ortamı ve yine yazılımcılar için çevik yazılım teknikleri öğretme oyunu tasarımları yaptırdım. Oyun seven öğrencileri açtığım derslerde bir araya getirerek onları doğru şekilde yönlendirmenin haklı gururunu yaşama şansına da eriştim.”
“Türkiye’deki ilk metaverse yüksek lisans dersini açma şansına sahip oldum”
“Aynı zamanda büyük şirketlerle yazılım süreç iyileştirme çalışmaları da yürüttüm” diyen Yılmaz, “Yazılım takımlarının kendi geliştirdiğimiz oyun tabanlı tekniklerle neler yapabileceklerini gördüm. Tüm projeleri iyi bir şekilde raporlamamız ve makale haline çevirmemiz aslında bana düşündüğümden de büyük bir veri kaynağı ve iş tecrübesi kazandırmış oldu. Gelişen teknoloji eğilimlerinin getirdiği yeni bir kavram olan ‘blok zinciri’ üzerine çalışmaya başladım. Bu çalışmalarım, metaverse kavramının yeniden gündeme gelmesiyle önem kazandı. Zaman içinde yaptığım araştırmalarla birlikte metaverse’ü tanımlamak, anlamak ve geleceği hakkında fikir üretebilmek için bir altyapı oluşturma potansiyeli olduğunu fark ettim. Bu potansiyel bana yeni bir geliştirme ortamı kurma fikrini verdi. Olgunlaşan bu fikir; 15 Mart 2022 itibarıyla Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi bünyesinde ‘Metaverse Laboratuvarı’na dönüştü. Bu oluşumun yaptığı ilk metaverse deneyimi Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesinin kurul toplantısının bu ortama taşınması oldu. Buna ek olarak, Gazi Üniversitesi Bilişim Enstitüsü bünyesinde Türkiye’deki ilk metaverse yüksek lisans dersini açma şansına da sahip oldum. Bu sayede metaverse teknolojilerine ilgi duyan lisans ve lisansüstü öğrencileri için de yeni imkânlar sunmaya başladık” açıklamasını yaptı.
Artırılmış gerçeklik, ciddi oyun ve blok zinciri projeleri devam ediyor
Yılmaz, “Burada elde edilen tecrübeler doğrultusunda Metaverse ekosistemi için yapay zekâ tabanlı hikâye anlatımı ortam kurgusu ve NFT (Nitelikli Fikrî Tapu) tabanlı takas ve alışveriş sistem projeleri geliştirmeye başladık” bilgisini vererek şunları kaydetti: “Bu çalışmaların olumlu sonuçlarını almaya başladığımız bu günler, bize ne kadar doğru bir yolda olduğumuzu gösterdi. Şu sıralar, üzerinde çalıştığımız sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, ciddi oyun ve blok zinciri projelerimiz devam etmekte. Bu çalışmalar, metaverse kavramı olgunlaştıkça bizi dünya ile olan yarışımızda daha üst noktalara taşıma potansiyeli gösterecektir.” Doç. Dr. Murat Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Metaverse henüz netleşmemiş bir kavram. Herkese göre farklı anlamlar içeriyor. Tıpkı diğer furya ya da hype (tüketilebilen göreceli bilgi) kavramlar gibi sönümlenerek gerçek halini alacak ve hayatımızda yerini almaya başlayacak. Peki neredeyiz? Meta gibi şirketler için bu aslında gücünü kaybetmemek için geliştirilmesi gereken bir ortamken merkeziyetsiz bir İnternet isteyenler için ise beklenen özgürlük. Böyle bir yaşam ortamının nereye evrileceği hâlâ bilinmezliğini koruyor. Gerçekten Decentraland veya benzerlerinin hayal ettiği gibi bir yürüme simülasyonunda mı tüm vaktimizi geçireceğiz? Ya da öte dünya aslında Z kuşağı ile birlikte yaygınlaşan oyun üzerine yaşam geçirme gibi bir pratik mi olacak? Akıllarımız oldukça karışık aslında. Tabii bir de gözlükler ve onları kafamızda taşıma sorunumuz var. Büyüklerimizin; ‘oğlum, kızım monitöre kafanı sokma’ dediği bir hayattan sanal gerçeklik gözlükleriyle birlikte o monitörü yüzümüze yapıştırdığımız bir dünyaya doğru mu yol alıyoruz? Şu anda sanal gerçeklik ortamı olarak kurguladığımız tüm dünyalar gerçek dünya kadar gerçekçi görünmüyor gözümüze. Tabii beynimiz gördüklerine kısmı olarak inanabiliyor. Daldırma (Immersion) dediğimiz bu durumunuzun sürekli olarak devam edebilmesi gerekiyor.”
En çok birlikte çalışabilirliğe ihtiyacımız var
“Oyun oynayan insanlar için bu tür dünyaların oluş nedeni aslında oldukça nettir” değerlendirmesini yapan Yılmaz, “Oyun rekabet, iş birliği ve bizi insan yapan benzer dürtülerimizi, o kurgu evrenine aktarmamız için bir araçtır. Bu araç aslında bizi gerçek dünyadan koparır ve olabildiğince hoşça vakit geçirmemizi sağlar. Ancak tüm hayatımızı orada yaşamamız için düşünülmemiştir. Sadece eğlence -eğer ciddi oyun ise öğrenme- için var edilen bir hayaldir. Hayatımızı tamamen bağlayacak iş eğlence ve yaşamımızın tüm bağımsız aktivitelerini bir araya toplayacak bir metaverse ya da diğer bir deyişle öte evren inşası aslında o kadar da kolay olmayacaktır” dedi. Yılmaz, “Metaverse bir yer değildir aslında bir iletişim ortamıdır” ifadesini kullanarak “Bu durumda en çok birlikte çalışabilirliğe ihtiyacımız var. Bu birlikte çalışabilirlik tüm platformlarda ortak çalışabilen dijital varlıklar oluşturmamızı gerektirmekte. Ayrıca fizyolojik sinyallerimizi toplayan tüm giyilebilir verileri ortak standartlarla her türlü paylaşıma izin verecek şekilde tasarlamalı. Gerçek görüntülü ya da foto gerçekçi olarak nitelendirilebilecek kurgular yapılmalı, sanal olarak oluşturulacak insansı robotların da geliştireceğimiz yeni nesil Turing testi vasıtasıyla gerçek insandan ayrıt edilebilmesi gerekmekte. Eğer bu gerçekleşmezse, metaverse ile etkileşimimizin temel taşı haline gelmesi beklenen oyuncu olmayan karakterlerle yaşanacak çevrim içi deneyimler arttıkça bilgisayar-insan arasındaki etkileşim farklı bir boyut kazanacak, bu farklar da potansiyel siber güvenlik problemlerine zemin hazırlayacaktır. Özegemenliğin değerli olmasının birçok nedeni vardır, ancak özegemen bir kimliğin işlevi hâlâ taşıyıcıyı okunabilir kılmaktır. Mühendislik disiplininde sadece ölçülebilen yönetilebilir. Okunabilir olan kontrol altına alınabilir. Metaverse için farklı görüşler olmaya devam edecektir ve bence bir süre daha mükemmel bir öte evren kurulamayacak. Ancak toplum, bazıları için kötü, diğerleri için çok kârlı olan ve tek şart olarak en büyük kullanıcı kitlesinin pasif de olsa kabul edeceği kusurlu bir çözümü geçici olarak benimseyebilecek” şeklinde konuştu.