Metro İstanbul raylı sistemlerde bir dünya markasına dönüşüyor
Dijital dönüşüm çalışmalarını kesintisiz devam ettiren Metro İstanbul, ulaşım ağını ve hizmet kalitesini sürekli artırıyor. Kurum bilgi birikimini hem Türkiye hem de farklı ülkelerdeki diğer belediyeler ile paylaşıyor.
Ayhan Sevgi
Dünyanın en büyük metropolleri arasında yer alan İstanbul’da toplu ulaşım ağı her geçen gün genişlemesine rağmen bu konuda atılacak daha çok adım var. Bu adımların en önemli kısmını raylı sistemler oluşturuyor. Bir yandan yeni hatlar açılırken bir yandan da birçok bölgede yeni hat inşaatları devam ediyor. Günde 3 milyonu aşkın kişiye hizmet veren Metro İstanbul, hizmet kalitesini artırmak için çeşitli çalışmalar yapıyor. Çalışmalarında dijital yenilikleri takip ediyor, yeniliklere önem veriyor. Metro İstanbul Bilgi Sistemleri Müdürü Cihat Yediyıldız, Metro İstanbul’un dijital dönüşüm yolculuğunu BThaber’e anlattı.
- Metro İstanbul ne tür hizmetler veriyor?
Metro İstanbul, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) 36 yıldır İstanbul’da raylı ve halatlı ulaşım sistemlerinin işletmeciliği yapan iştirak şirketidir. Özellikle son dönemde birbiri ardına açılan yeni hatlarla birlikte ulaşım ağımız genişliyor. Türkiye’nin en büyük kent içi raylı sistem işletmecisi olarak 241,35 km uzunluğundaki 18 hattımızda 235 istasyonumuz ile günde 3 milyonu aşkın İstanbulluya ulaşım hizmeti veriyoruz. Ancak sadece işletmecilik hizmeti vermiyoruz. İşletmeciliğe ek olarak; teknik ekiplerimiz 12 farklı marka, 19 farklı modelde toplam 1.015 araçlık bir filonun bakımlarını gerçekleştiriyor. Türkiye’nin aktif tescilli Ar-Ge merkezine sahip tek raylı sistem işletmecisi konumundayız. Metro İstanbul Ar-Ge Merkezi’nde şirketimizin yanı sıra Türkiye’deki raylı sistemler sektörünün dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla projeler geliştiriyoruz. Sahip olduğumuz bilgi birikimimiz ile İstanbul ile sınırlı kalmıyor, ülkemizin farklı şehirlerine de müşavirlik hizmeti veriyoruz. Yurt dışında proje ve ihalelere katılarak raylı sistem projelerinin tasarlanması gibi hizmetler sunuyoruz. Son olarak Nijerya ile yaptığımız iş birliği kapsamında Lagos eyaletinde raylı sistemler işletmesinin yönetimini sağlayacağız.
Kısacası Metro İstanbul olarak, raylı sistemleri hem işletiyor, hem bakım-onarım çalışmalarını yapıyor, hem Ar-Ge çalışmaları ile sektör için projeler üretiyor hem de edindiğimiz bu birikimi farklı şehirler ile paylaşarak raylı sistemlerin gelişimine katkı sağlıyoruz.
- Bu hizmetleri verirken ne gibi bilgi teknoloji hizmetlerinden yararlanılıyor? Hem kurum içi verimlilik artışı hem de vatandaşa sunulan hizmetin hız ve kalitesinin artması konusunda ne tür projeler gerçekleştiriyorsunuz?
115 kişilik bir ekipten oluşan Bilgi Sistemleri Müdürlüğü’müz ile İstanbul genelinde 18 hat, 15 yerleşke, 4 bine yakın personel ve dış paydaşlarımıza IT desteği veriyor ve bu yapının sürdürülebilirliğini sağlayan inovasyonlar gerçekleştiriyoruz. Kısacası; teknolojiyi takip ediyor, geliştiriyor, uyguluyor, kullandırıyor ve ölçüyoruz.
Yürüttüğümüz teknolojik dönüşüm çalışmaları ile şirketimizde teknoloji kullanımını bir kültür haline getirmeyi hedefliyoruz. Çalışanlarımızın mesleki ve kişisel gelişimlerine katkı sağlamak ve sektöre nitelikli teknik personel yetiştirmek amacıyla kurduğumuz Metro İstanbul Akademi’de teknoloji kullanımına yönelik eğitimler veriyoruz. Bu eğitimlerle her geçen yıl çalışanlarımızın teknolojiye daha hakim olmasını sağlıyoruz.
Diğer yandan her gün hatlarımızı kullanan 3 milyonu aşkın İstanbullunun yolculuk konforunu artırmak amacıyla da projeler geliştiriyoruz. Örneğin; yolcularımızın öneri, teşekkür ve şikayetlerini iletebilecekleri yeni bir kanal oluşturduk ve 2022 yılında QR kod uygulamasını başlattık. Tüm hatlarımızda istasyonlarımızın farklı bölgelerine ve araçlarımıza yerleştirdiğimiz toplam 18.000’i aşkın QR kod sayesinde yolcularımız öneri, şikayet ve teşekkürlerini çok daha kolay ve hızlı bir şekilde bize iletebiliyor.
- Kurumsal dönüşüm yolculuğunuzda ne tür projeler yapıyorsunuz? Bu yolculuk ile sizin kariyer yolculuğunuz nasıl kesişti?
2008 yılında Metro İstanbul’da IT bölümünde göreve başladığımda ilk olarak bir kurumsal kaynak planlama yazılımı projesine başladık. Kurum içi yaptığımız bu projeyi 2010 yılında uygulamaya aldık. 2018 yılına kadar bu yazılımı şirketimizde kullandık. Daha sonra da SAP projesini uygulamaya aldık. Dijital dönüşüm kapsamında kurum içi portalımızı da oluşturduk ve bu projenin yöneticisi oldum. Doküman yönetim sistemi kurguladık. Tüm çalışanların verilere tek bir noktadan erişebilmesi amacıyla verilerimizi tek bir noktada topladık. Mobil e-imza ile süreçlerimizin hızlanmasını sağladık.
2018 yılında SAP’ye geçiş sürecinde Destek Masası’nı kurduk. E-posta ve telefon kanalı ile bilgi sistemleriyle ilgili her türlü talebi kayıt altına alıyor, gelen talepleri çözme performansımızı izliyoruz. Yaptığımız işleri sertifikalandırmamız gerektiği düşüncesi ile önce ISO 27001 güvenlik sertifikasını şirketimize kazandırdık. Ardından ISO 2001 sertifikasını aldık.
İstasyon denetimlerinde emre amadeliği, günlük ve haftalık olarak kayıt altına almak için hayata geçirdiğimiz Dijital Denetim Sistemi Projesi’nde NFC teknolojisi kullanıyoruz. Bu uygulama ile alanlarımızda bulunan ekipman ve çalışan ekiplerin performans denetimlerini yapıyor ve performans karnelerini çıkarıyoruz. Dijital dönüşüm yolculuğumuzda hem çalışanlarımızın hem de İstanbulluların faydasına projeler geliştiriyoruz.
Metro İstanbul’da kişilerden bağımsız kurumsal bir yapı oluşturmak en önemli hedeflerimizden biri. Bu doğrultuda tüm adımlarımızı sistematik bir şekilde, gelecek nesiller tarafından da devam ettirilebilecek şekilde planlı olarak atıyoruz.
- Metro İstanbul’un ayrıca otomasyon sistemleri de bulunuyor. Bu alanda neler yapıyorsunuz?
Metro İstanbul’da tüm IT altyapı çalışmaları müdürlüğümüz tarafından yürütülüyor. SCADA sistemi kullanıyoruz. Bu sistemde dakikada milyondan fazla veri ve sinyal üretiliyor. Yaptığımız çalışmalarla bu sinyalleri anlamlı hale getiriyoruz. Buradaki verileri de anlık olarak kendi büyük veri sistemimize aktarıyor ve raporlamasını sağlıyoruz. Halihazırda birçok güvenlik protokolü kullanmamıza rağmen bu projeyle beraber tüm OT sistemlerimizin önüne de güvenlik duvarı getirmiş oluyoruz.
- Metro İstanbul olarak yapay zekayı hangi alanlarda kullanıyorsunuz?
Günümüzde yapay zeka ve öğrenilmiş yapay zeka herkesin gündeminde yer alıyor. Şu anda bizim tüm toplantılarımızda yer alan iki adet ana başlık bulunuyor. Yapay zeka ve Dijital İkiz Projesi. Metro İstanbul olarak kullandığımız SAP sisteminin içinde bir yapay zeka çalışması başlattık. İlk adımı Yapay Zeka İnsiyatifi’ne kurumsal üye olarak attık. İkinci olarak da “Metro İstanbul olarak neden hizmet kalitemizi artırmak için bizim de ChatGPT gibi bir botumuz olmasın?” dedik. Bu konuda çalışmalarımızı hızlandırdık.
Geçtiğimiz ay şirketimizin yöneticilerinin de yer aldığı 8 saatlik bir “Yapay Zeka Çalıştayı” düzenledik. “Metro İstanbul’daki yapay zeka algısı nedir, Hangi konularda bilgiliyiz, Hangi konularda yeterliyiz?” gibi sorularla kendimizi ölçümledik. Şirketimizin stratejik hedef ve amaçlarına yapay zekayı da ekleyip, bununla ilgili çalışmalar üreterek hizmet kalitemizi artıracak adımlar atıyoruz.
Dijital İkiz Projesi kapsamında ise, pilot uygulamamızı M7 Yıldız-Mahmutbey Metro Hattımızın Çırçır istasyonunda gerçekleştirdik. İstasyonda bakım için fiziki müdahale hariç tüm aşamaların gerçekleştirilmesine olanak sağlayan dijital ikiz uygulaması sayesinde arızayı sistem üzerinden görmek ve ilgili bakım-onarım ekiplerinin olay yerine ne yapacağını bilerek gitmelerini sağlıyoruz. Zamandan ve işgücünden büyük tasarruf sağlayan uygulamamız tüm dünyada ses getirdi. Sektörün gelişimine liderlik etmek vizyonumuzu güçlü bir şekilde destekleyen bu projemizi tüm istasyonlarımızda uygulamayı hedefliyoruz.
Tüm yolcu gruplarımızın seyahat konforunu artırmak amacıyla çalışmalar yapıyoruz. En fazla yolcu taşıyan metro hattımız M2 Yenikapı-Hacıosman Metro Hattı’nda görme engelli yolcularımız için bir kapalı devre navigasyon uygulaması üzerine çalışıyoruz. Yakında lansmanını yapacağımız bu uygulamayı tüm hatlarımızda yaygınlaştırmak istiyoruz. En büyük mutluluğu yolcularımızın konforunu artıran bu gibi uygulamaları hayata geçirdiğimizde yaşıyoruz.
- IT birimi olarak farklı kuruluşlara sağladığınız destekler neler? Buradaki çalışmalarınız hakkında ne söylemek istersiniz?
Metro İstanbul kent içi raylı sistemler alanında Türkiye’nin lideri konumda. Dünya genelindeki en büyük metro hatlarının üye olduğu COMET’e üyeyiz. Burada her sene ölçümler yapılıyor. Yapılan değerlendirmeler neticesinde farklı alanlarda ilk 3’teki yerimizi alıyoruz. Hem yolcu konforu hem dakiklik hem de istasyonların erişimi konusunda dünya ile yarışıyoruz. Sektördeki lider konumumuz sektöre karşı sorumluluğumuzu da artırıyor.
Türkiye’nin tüm belediyelerine kapımız açık. İstanbul dışında 7 farklı şehirde 11 proje tamamladık. İBB Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı seçilmesiyle başlayan yeni süreçte çok daha önemli iş birlikleri ve projeler gerçekleştirileceğine inanıyoruz. Yurt dışında da Ortadoğu, Türk Cumhuriyetleri ve Afrika’da projeler yürütüyoruz.