“Meydan uluslararası işletmelere kalacak”
Dünya Bilgi Toplumu ve Telekomünikasyon Günü etkinliğinde konuşan BTK Başkanı Dr. Tayfun Acarer, sektör temsilcilerine sitem ederek önemli açıklamalarda bulundu.
Organizasyonun ev sahibi olan TÜTED Yönetim Kurulu Başkanı Adil Zafer Müftüoğlu, açılış konuşmasında bu yıl Dünya Bilgi Toplumu ve Telekomünikasyon Günü etkinliğinin acı bir sürece denk geldiğini ifade ederek “Yitirdiğimiz yüzlerce görev şehidine bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına ve tüm ülkemize başsağlığı ve sabır, yaralılarımıza da bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum” diye konuştu.
Ülkemizin bilgi teknolojileri ve iletişim sektörünün lider kuruluşlarının üst yöneticileri ve sektör sivil toplum kuruluşlarımızın başkanlarının genişbant hakkında vizyonlarını ve önerilerini paylaştıkları etkinlikte Adil Zafer Müftüoğlu ülkemiz bilgi teknolojileri ve iletişim sektöründeki bir birimlik büyümenin ülke ekonomisinde en az 1,8’lik bir büyümeyi tetiklediğini ifade etti.
“Sektör toplantılara kendi imkanlarıyla gelmeli”
Müftüoğlu’nun ardından konuşan BTK Başkanı Dr. Tayfun Acarer, sektörün sorunlarına değinirken önemli açıklamalarda bulundu. Sektörün uluslararası toplantılara katılmaması konusu olduğunu dile getiren Acarer, bu konuda da birtakım serzenişler duyduğunu belirterek kendilerinin kurum olarak birçok toplantıya katıldıklarını söyledi. BTK’nın sektörü bu toplantılara götürmediği serzenişleri olduğunu aktaran Acarer, cevaben şunları söyledi:
“BTK’nın bu tür toplantılara işletmeleri, akademisyenleri, STK’ları götürme gibi ne bir görevi, ne de böyle bir yetkisi var. Katılacaksanız sizler katılacaksınız. Hep beraberiz, ortak hareket ederiz tüm dünya gibi ama bizle beraber kendi imkanlarınızla gelmeniz lazım. ITU’daki toplantılarda zaman zaman görüyorduk özel sektörü artık onu da göremiyoruz.”
“Binlerce çalışan işsiz kalacak”
Anayasa Mahkemesi’nin BTK’nın elektronik haberleşme sektörüyle ilgili kişisel verilerin işlenmesi ve gizliliğinin korunmasına ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi veren kanun hükmünü iptal etmesi kararına değinen Acarer sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Şimdi bunun sonucu ne oldu? İşletmelerin çıkıp açıklaması lazım, mobilciler ne yapacaksınız bundan sonra? Kişisel verilerin gizliliğinden sorumlusunuz! Halbuki biz size bunu ölçülü bir şekilde, sektöre kullandırılabilmesinin önünü açmıştık o yönetmelikle. Yalan mı arkadaşlar? Bu yönetmeliği siz istediniz. O yönetmeliği sizlerle birlikte yazmadık mı? Bizi bir gece saat 1’e 2’ye kadar tuttunuz maddeleri tek tek yazalım diye sonra gidip o yönetmeliği iptal ettirdiniz. Şimdi ne yapacaksınız çok merak ediyorum. Karar alıcılar çok merak ediyorum bu yönetmeliğin iptali sonucunda, bu sistemin arkasında çalışan yüzlerce işletmenin binlerce çalışanın işsiz kalacağını biliyorlar mıydı acaba? Meydan uluslararası işletmelere kalacak.”
BTK’nın yetkisi kısıtlandı
Elektronik haberleşme kanununun kişisel verilerin işlenmesi ve gizliliğin korunmasıyla ilgili 51. maddesinde şu ifadeler yer alıyordu:
“Kurum, elektronik haberleşme sektörüyle ilgili kişisel verilerin işlenmesi ve gizliliğinin korunmasına yönelik usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararıyla BTK’nın yetkileri kısıtlanmış oldu ve veri işleme ile gizliliğin korunmasıyla ilgili şirketlerin eli kolu bağlanmış oldu. Bu karar insan hakları açısından pozitif bir gelişme olarak karşılanırken, şirketlerin katma değerli hizmet üretmelerinin önünde engel oluşturacağı endişesi ortaya çıktı.
“Düzenlemelerin dışında tuttuk”
Türk Telekom ve Superonline’ı düzenlemeyle 5 yıl düzenlemenin dışında tuttuklarını hatırlatan Acarer, “Bu konuda Türk Telekom ve Turkcell Superonline’ın hakkını vermesi lazım. Bir realite, 2012’de AB’deki mobil ve sabit işletmelerin kârı 300 milyar dolardı. 2016’da bu rakam 240 milyar dolara düşecek. Kâr azalacak. Bunların gerekçesinin tartışılması lazım. Nereye gidiyor bu gelir? Trafik mi düşüyor? Hayır. Abone mi azalıyor? Hayır. Genişbant mı azalıyor? Hayır.
Ne deniyor peki, bu işletmeler eğer varlıklarını sürdürmek istiyorsa mutlaka içeriye ve katma değerli hizmetlere yönelmeleri gerekir. Kafayı kuma gömerek bundan kaçamazsınız. Burada da o verilerin işlenmesi çok önemliydi. O iptal edilen yönetmelik çok önemliydi. Şimdi meydan uluslararası işletmelere kaldı” diye konuştu.
Teknoparklarda rant mı dönüyor?
TÜBİSAD tarafından her yıl açıklanan sektör raporlarında sektörün en büyük sorunu yine ara eleman, yetişmiş ara eleman açığı olacağını öngördüğünü belirten Acarer, “Raporu görmedim ama perşembenin gelişi çarşambadan belli olur. Bir tarafta işsiz mezunlar bir tarafta işçi bulamayan sektör. Bu sorunların tartışılması lazım” dedi. Metrekaresi 18 avro olan teknoparklarda, Ar-Ge hizmeti veren işletmelerin ödedikleri bedellerin tartışılması gerektiğine değinen Acarer, “Etiler’de, Ulus’ta yer kiralasanız daha ucuza gelir. Burada Ar-Ge mi yapılıyor yoksa rant mı dönüyor” sorusunu sordu.