Migros Dönüşüm Süreçleri Müdürü Serkan Teoman: “MİGROS’TA YAZILIM DÖNÜŞÜMÜ YOLCULUĞUMUZ”
“Perakende sektörü hepimizin bildiği üzere çok dinamik bir sektör. Bu doğrultuda gerek regülasyon değişiklikleri gerekse iş birimi ihtiyaçlarına hızlı çözümler üretmemiz gerekiyor. Uygulama ve Çözüm Geliştirme Direktörlüğü olarak Migros’un yazılım ihtiyaçlarının yaklaşık % 70 kadarını kendi kaynaklarımızla geliştiriyoruz. Bunun dışında kalan ihtiyaçlar için ise paket çözümler veya iş ortaklarımızın bize özel geliştirdikleri çözümleri kullanmayı tercih ediyoruz.
Güncel teknolojilerle geliştirdiğimiz web ve mobil çözümlerimizin yanında uzun süreden beri kullanılmakta olan, daha eski teknolojilerle geliştirdiğimiz ERP çözümlerimiz de bulunuyor. Dönüşüm ihtiyacımızı değerlendirirken sadece ERP uygulamalarımızı değil bu uygulamaları geliştiren ekiplerin de dönüşümünü hedefledik. Dönüşüm Migros’ta kültürel ve teknolojik olmak üzere iki paralel koldan yürütülüyor. Kültürel dönüşüm çalışmalarını yürütmek için Çevik Dönüşüm Ofisi kuruldu. Diğer taraftan teknolojik dönüşümü gerçekleştirmek üzere, “Geleceğin alışveriş deneyimi için gerekli altyapı ve çalışma ortamlarını hazırlamak” vizyonuyla Dönüşüm Ofisi departmanını kurduk. Yaklaşık 6-7 kişiyle başlattığımız teknolojik dönüşüm çalışmalarını bugün 45-50 kişilik bir ekiple sürdürmekteyiz. Öncelikle modern bir altyapı hazırlamaya odaklandık. Altyapılar, mimari yapı, DevOps, Backend, Frontend ve Test süreçleri çok yetkin bir ekip tarafından kurgulandı. Yazılım geliştirme ekipleri de kurgulanan yeni süreçlere uygun olarak yapılandırıldı. Altyapılar ile ilgili dönüşüm hazırlıklarını tamamladıktan sonra önceliklendirdiğimiz ERP uygulamalarımızın dönüşümüne başladık. Uygulamalarımızın dönüşümü iş birimleri tarafından memnuniyetle karşılanırken, kullandığımız teknolojilerin modernizasyonu bu uygulamaları geliştiren ekiplerin motivasyonunu artırdı. Bu sayede ekiplerimize yeni takım arkadaşları dahil etmek ve çalışan memnuniyetini sağlamak kolaylaştı.
Dönüşüm hem teknik hem de çalışan süreçleri açısından kendine has zorlukları olan bir serüvendir. Teknik açıdan baktığımızda “eski” ile “yeni”nin en azından belirli bir süre bir arada çalışmasını sağlamak önemli bir zorluktur. Diğer taraftan hali hazırda geliştirmeleri yapan teknik ekipleri dönüştürmek de kritik öneme sahiptir. Bunların dışında belki de en önemlisi, uygulamaları kullanan çalışanların yenilikleri benimsemesidir. Dönüşüm sürecinde üst yönetimin sponsorluğunun başarıya giden önemli unsurlardan biri olduğunu da belirtmek isterim.”