Mobilde kurallar yeniden yazılıyor
Adjust’a göre, otomasyon, mobil pazarlama aktivitelerinin ölçeklendirilmesi başta olmak üzere bir bütün olarak pazarlama endüstrisinde önemli bir potansiyel sunuyor.
Mobil platformlar pandeminin de etkisiyle masaüstünü, TV’leri ve diğer cihazları gölgede bırakarak dijital ortamın hakimi oldu. Uygulama geliştiricilerin misyonu hayatımızı kolaylaştıran ve kullanımı kolay uygulamalar geliştirmek olsa da, uygulamayı olabildiğince çok sayıda kullanıcının indirmesini ve kullanıcıların uygulamada kalmalarını sağlamak da pazarlama ekibinin ve kullanıcı kazanımından sorumlu yöneticilerin işi. Adjust Türkiye, Orta Doğu, Güney Avrupa ve Benelüks Bölge Müdürü Ender Özcan’ın dikkat çektiği gibi, her zamankinden daha fazla uygulama, kullanıcıların dikkatini çekmek için rekabet içinde. Pazarlamacılar her sektörde sert bir rekabet içinde olduklarından, kaynaklarını ve kampanyalarını optimize etmeleri gerekiyor. Çoğu kullanıcı temel ihtiyaçlarını sağlayan bir dizi uygulamaya zaten sahip. “Pazarlama aktiviteleri, size yeni kullanıcılar bulmak için tam da bu noktada devreye giriyor” tespitini paylaşan Ender Özcan’ın belirttiği gibi, siz reklam vermeden veya kullanıcılar belirli bir uygulamayı aramadıkları sürece uygulamanızı bir uygulama mağazasından bulmaları neredeyse imkansız. Reklam yoluyla kullanıcılarla etkileşim, pazarlamacıların da kitleleri segmentlere ayırma, hedefleme ve yeniden hedefleme yeteneklerine hakim olmasını gerektiriyor. “Çok kompleks bir ekosistemi anlayıp onunla beraber çalışmanız gerek” gerçeğine vurgu yapan Ender Özcan’a göre, mobil her geçen gün, pazara girme yollarından biri olmaktan çok, pazarın kendisi olduğu gerçeğini hissettiriyor. Makyajdan finansa kadar her sektörden her markanın bir uygulaması var. “Yaratıcılığınızı dünya ile paylaşmak hiçbir zaman bu kadar kolay ve ucuz olmamıştı” gerçeğine dikkat çeken Ender Özcan’a göre, teorik olarak da hedef pazarınızı bulmak kolay, sezgisel, güvenli ve ekonomik olmalı. “Ancak bugün, düzinelerce kampanyayı aynı anda yürütmek zorunda kalan pazarlamacıları görüyoruz. Çok sayıda reklam paneli kullanıyorlar. Riskler, kötü sonuçlar ve reklamda sahtecilik de onları endişelendiriyor” yorumunu yapan Ender Özcan ile mobiliteyi ve reklamdaki yükselişini konuştuk:
Pandemi dönemi, Adjust’ın çalışmalarını, markaların ve kullanıcıların taleplerini nasıl etkiledi? Markaların yatırımları nasıl ilerledi?
Genel olarak uygulama ekonomisi, COVID-19 karşısında güçlü kaldı ve büyümeye hızla devam etti. 2020’nin ilk aylarında birçok uygulama oturumlarda ve kurulumlarda büyük artış gördü. İnsanlar evlerinde daha çok zaman geçirdikçe, telefonlarını daha çok kullandılar ve bu sayede birçok sektördeki uygulamaların kurulumlarında ve oturumlarında, yani uygulamaların kullanım sürelerinde büyük bir artış gördük. Belki de sürpriz olmayan bir şekilde, özellikle oyun kurulumlarında artış oldu. Mart’ın son haftasında oyun kategorisindeki kurulumlar, geçen yıla göre yüzde 132 artarak iki katından fazla büyüdü. Oyun uygulamaları 2020’nin ilk çeyreğinde 2019’un ilk çeyreğine göre oturumlarda yüzde 47, kurulumlarda yüzde 75 artış gösterdi. Eğlence uygulamalarının kurulumlarındaki ani artış bize açık bir şekilde şunu gösteriyor: App ekonomisi bu koronavirüs günlerinde streaming yönünde ilerliyor. İnsanlar evlerinde kalmaya başladıktan sonra kurulumlar çok hızlı bir şekilde arttı. Kurulum sayısındaki ani değişim dışında, kurulum sonrasında kullanıcı davranışlarında temel bir değişim olduğunu gösteren çok az veri var. Kullanıcılar hala uygulama içinde aynı davranışları gösteriyorlar. Günlük ortalama oturum sayısı ikinin biraz üzerinde ve kullanıcılar uygulamaları kullanıcı yolculuğunda beklenen yerlerde kullanmayı bırakıyorlar.
Adjust, nasıl bir mobil uygulama pazarı oluşmasını, nasıl bir gelişim olmasını bekliyor?
Otomasyonun pazarlama endüstrisine getirebileceği devrim niteliğindeki potansiyelinden çok ümitliyiz, özellikle de mobil pazarlama aktivitelerinin ölçeklendirilmesi konusunda. Pazarlama çok gelişti ve daha karmaşık hale geldi. Pazarlamacılar artık düzinelerce farklı kanalı, kampanyayı ve reklam ağını idare ediyor ve bunların hepsi tek tek yapılmak zorunda olduğu için çok zaman alan işler haline geliyor. Pazarlama otomasyonu, tekrarlayan ve zaman alan bu işleri yapabilir ve pazarlama ekiplerine, stratejiye ve kreatiflere odaklanmaları için zaman kazandırabilir. Daha fazla otomasyon ile pazarlamacılar, tekrarlayan günlük işlerle uğraşmak yerine yeni stratejiler üzerine daha çok düşünebilecekler.
Sorumluluğunuz olan bölge başta olmak üzere küresel pazarda beklentileriniz neler?
Avrupa pazarı, Türkiye’yi ve MENA bölgesini çok iyi etkiledi. Avrupa’nın mobilite, finans, seyahat ve e-ticaret sektörlerinin pazar çözümlerinde birçok ilke imza atmasıyla birlikte uygulama ekosistemini derinden etkiledi. Bu işletmeler sadece online/mobil gibi görünseler de tedarik zinciri, saha operasyonları ve yerel düzenlemelere uyum konusunda büyük yatırımlara ihtiyaç duyuyorlar. Bu da birçok yerel girişimciyi yerel işletmeler kurmaya itti ve bu işletmeler MENA bölgesindeki farklı pazarlara girerek büyüdüler. Yemeksepeti, Trendyol, Careem ve Noon gibi çok uluslu şirketler, yerel başlayan ama birden çok ülkede hizmet verecek kadar büyüyen ve başarılarıyla küresel şirketlerle birleşen markalar için çok iyi örnekler. Gelecekte süper-uygulamaların pazara hakim olacağına inanıyorum. Geçmişte geniş kitlelere hitap etmek için tek bir amaca hizmet eden, daha sonra birçok günlük aktiviteyi de kapsayacak hale gelen bu süper-uygulamaların inanılmaz bir şekilde büyümelerine şahit olduk. Son on yıla damgasını vuran tek amaçlı uygulamaların aksine, süper-uygulamalar birden çok sektörü tek bir uygulamada birleştiriyor ve çok kapsamlı bir kullanıcı kitlesine sahip: yeni müşteriler arayan işletmelerden arkadaşlarıyla konuşan gençlere ve dijital platformlardan ödeme alıp iyi yorumlara sahip olmak isteyen restoran sahiplerine kadar geniş bir yelpaze söz konusu.
Adjust için Türkiye pazarı nasıl bir potansiyele sahip? Orta vadeli beklentileriniz neler?
Türkiye’de bugün mobil pazar oturmuş durumda ve içinde Gram, Peak, Alictus, Masomo, Mynet, Amelos ve Rollic Games’in de bulunduğu başarı hikayeleri gelecek nesil girişimlere ilham veriyor. Ülkede akıllı cihazlara ve internete yüksek derecede erişimi olan 30 yaş altı 39 milyon insan yaşıyor ve bu da B2C için çok büyük bir potansiyel. Bu parametreler Türkiye pazarını yerel ve yabancı uygulama geliştiricileri için çok cazip kılıyor. Peak Games’in 1.8 milyar dolarlık satışı, Rollic Games, Masomo ve Gram Games gibi firmalar, Türkiye’nin uygulama geliştirmede ve küresel rekabette güçlü bir pozisyonda olduğunu gösteriyor. Türk oyun uygulamaları, 2019’da sıralamalarda ilk 10-20 segmentinin hakimi oldu. İnanıyorum ki B2B uygulamaları da bu trendi takip edip yeni başarı hikayelerine konu olacaktır.