Mücadelenin amacı artık mutluluk!
Oracle Fusion Cloud Customer Experience (CX) ve beş defa New York Times en çok satanlar listesine girmenin yanı sıra podcast yayıncısı olan Gretchen Rubin’in yeni bir araştırma raporuna göre insanlar, markaların kendilerini gülümsetmelerini ve güldürmelerini isterken işletme liderleri, müşterileriyle etkileşimleri sırasında mizahı kullanmaktan korkuyor. 14 ülke genelinde 12.000’den fazla kişinin katıldığı “The Happiness Report” bulgularına göre, insanlar gülümsemek ve gülmek için yeni deneyimler arıyor ve mizahı benimseyen markalara karşı bağlılık gösterip bu markaları savunuyor, bu markalardan yaptıkları alışverişleri tekrarlarken mizahı benimsemeyen markalardan da uzaklaşıyor.
Birçok insanın gerçek mutluluğu en son hissetmesinin üzerinden iki yılı aşkın bir süre geçti ve insanlar, maliyeti ne olursa olsun tekrar mutlu olmanın yollarını arıyor.
• İnsanların %45’i iki yıldan fazla bir süredir gerçek mutluluğu hissetmedi ve %25’i gerçekten mutlu hissetmenin ne anlama geldiğini bilmiyor veya unutmuş durumda.
• Çalışmaya katılanların %88’i, gülümsemelerini veya gülmelerini sağlayacak yeni deneyimler arıyor. İnsanlar, mutlu olmak için sağlıklarına (%80), kişisel ilişkilerine (%79) ve deneyimlerine (%53) öncelik veriyor.
• Katılımcıların yarısından fazlası (%53) paranın mutluluğu satın alabilmesini dilerken %78’i gerçek mutluluk için fazla para ödemeyi kabul ediyor.
• Katılımcıların %89’u pandemi sırasında çevrimiçi alışveriş ile mutlu olduklarını belirtirken %47’lik bir kesim, kargo almanın kendilerini mutlu ettiğini belirtiyor. %12’lik bir kesim ise çevrimiçi satın aldıkları şeyleri hatırlama konusunda zorluk yaşadığını belirtiyor.
Etkileşimlerin değişmesi şart
İnsanlar, markaların kendilerini gülümsetip güldürmesini istiyor ancak iş dünyasındaki yöneticiler “linç kültürü” nedeniyle müşteri etkileşimlerinde mizah unsurunu kullanmaktan çekiniyor.
• Çalışmaya katılanların %78’ine göre markalar, müşterilerini mutlu etmek için daha fazla çaba göstermeli. %91’lik bir kısım ise komik olan markaları tercih ettiklerini söylüyor. Bu rakamın Z kuşağı ve Y kuşağı arasında daha yüksek olduğu görülüyor (her iki kuşak için de %94).
• Katılımcıların %90’ının komik reklamları hatırlama olasılığı daha yüksek olmasına rağmen işletme liderlerine göre çevrimdışı reklamların (TV, ilan panoları) %20’sinde ve çevrimiçi reklamların %18’inde mizah etkin bir şekilde kullanılıyor.
• Komik bir satış temsilcisinden bir şey satın alma ihtimali daha yüksek olan insanların oranı %77 olmasına rağmen işletme liderlerinin yalnızca %16’sı markalarının satış aracı olarak mizahtan yararlandığını söylüyor.
• İnsanların %75’i, sosyal medya hesapları komik olan markaları takip edeceğini belirtmesine rağmen işletme liderlerinin yalnızca %15’i marka sosyal medya hesaplarında mizah öğelerinin kullanıldığını ifade ediyor.
• Bir markanın attığı e-posta komik bir başlığa sahipse bunu açacak olan insanların oranı %69 olmasına rağmen işletme liderlerinin yalnızca %24’ü e-posta pazarlama kampanyalarında mizah öğelerinin etkince kullanıldığını belirtiyor.
• Komik olan bir sohbet robotuyla/dijital asistanla iletişim kurmayı tercih edecek olan insanların sayısı %68 olmasına rağmen işletme liderlerinin yalnızca %27’si robot iletişimlerinde mizah öğelerinden yararlanıldığını belirtiyor.
Liderler şakalaşmaktan korkuyor
İnsanlar, mizahı benimseyen markaları bağlılık ve tanıtımla destekleyip bu markalardan yaptıkları alışverişleri tekrar ederken mizahı benimsemeyen markalardan uzaklaşıyor.
• Çalışmaya katılanların %48’i, kendilerini gülümsetmeyen veya güldürmeyen markalarla aralarında bir ilişki olamayacağını belirtirken %41’i ise kendilerini düzenli olarak gülümsetmeyen/güldürmeyen markalardan uzaklaştıklarını belirtti.
• İnsanların, mizahı benimseyen markalardan tekrar alışveriş yapma (%80), markayı aile ve arkadaşlarına önerme (%80), rakiplere kıyasla bu markayı seçme (%72) ve bu marka ürünlerinde daha fazla harcama yapma (%63) olasılığı daha yüksek.
• İşletme liderlerinin %89’u mizahtan yararlanarak müşteri deneyimini iyileştirebileceklerini ve markalarının müşterileri gülümsetme veya güldürme konusunda daha iyi bir iş çıkarması gerektiğini düşünüyor.
• İşletme liderlerinin %95’i, müşterileriyle etkileşimleri sırasında mizahı kullanmaktan korkuyor.
• İşletme liderlerinin %85’ine göre ellerinde mizah öğelerini başarılı şekilde iletebilecekleri veri, analiz veya araçlar yok. İşletme liderleri, müşteri görünürlüğü (%55) ve yapay zeka gibi gelişmiş teknolojilere erişimleri (%32) olsa iletişimlerde mizahtan yararlanma konusunda daha rahat hissedeceklerini belirtiyor.