Mukavvadan katedral
Japon Mimar Shigeru Ban, Yeni Zelanda’da Christchurch kentinde Şubat 2011 depreminde yıkılan katedralin yerine, 700 kişilik yeni bir tane yapıyor. Ama, mukavvadan! Burası, 10 yıllığına “geçici” kullanılacak.
Yani aslında, kartondan… Ama, karton dediysek, kırtasiyecide satılan karton değil elbette. Bu özel yapım ve ağırlık kaldırmaya uygun mukavva. Arzu edilen uzunlukta, arzu edilen çapta yapılabiliyor. Mimar, 1995 Kobe depreminde yıkılan bir kilisenin yerine yaptığı “mukavva kilise”de 58 mukavva boru kullanmıştı. Kilise, 10 yıl süreyle Kobe’nin deprem sonrası yeniden inşasının sembolü haline geldi. İmar bitip, yeni Kobe doğunca söküldü. Tayvan’a taşındı. 2005’te orada yeniden kuruldu.
Hannover Expo 2000’deki Japonya Pavyonu ve daha sonra Fransa’nın güneyinde Gardon nehri üzerine yaptığı köprüyü de yine mukavva borular ve geriye dönüşümlü malzemelerden yapmıştı. Köprüyü kartondan 281 boru tutuyordu. Her borunun çapı 12 cm, çeper kalınlığı 2 cm’di. Boruları birbirine çelik menteşelerle bağladı. Geriye dönüşümü olmayan tek malzeme buydu köprüde.
Basamaklar için apayrı bir malzeme kullandı. UPM adlı uluslararası orman sanayi şirketinin Ar-Ge’siyle kağıt ve plastik atıklardan üretilen ProFi adlı bir malzemeydi. Köprünün temeli için meyva-sebze taşınan tahta kutuların içine kum doldurdu. Ayakları buna oturttu.
Mukavva köprünün, hemen ilersinde Roma dönemi taş köprüsüyle tek benzerliği, kemer açısındaki geometrik benzerlikten ibaretti.
Başka benzer yapıtları da var. Shigaru Ban, zaten bu kendine özgü mimari üslubu ve kullandığı selülöz kökenli malzemelerle tanınıyor. TIME dergisi kendisini 2000 yılında, 21. yüzyılın yenilikçi 100 ismi arasında ilan etmişti.
Şimdi de Christchurch’ü 6.3’le sarsan depremin hasarını gidermek üzere yenilikçiliğini oralara taşıdı. Proje ve inşaat için ücret kabul etmedi. 25 metre yüksekliğindeki katedrali oluşturacak mukavva boruların çapı 60 cm olacak. Üzerleri su geçirmez poliüretanla kaplanacak. Yangına karşı da özel bir materyalle daha işlenecek.
Yapı, “karton falan” ama 4.2 milyon Dolara mal oluyor. Parayı hem deprem sigorta şirketi, hem halkın bağışları, hem hükümet elbirliğiyle ödüyor.
Mimar, hünerini 1999 Marmara Depremi’nden sonra Türkiye’de de göstermek istedi. Tasarladığı deprem barınaklarını 10.6 cm çapında, 4 mm kalınlığında mukavva tüplerden yapacaktı. Evin tabanı 3×6 metreye oturacaktı. Ama sponsor “bulunamadığı” için barınaklar yapılamadı.