Mustafa Afyonluoğlu, BTvizyon Ankara’da Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecini ele alacak
Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde bilişimcileri aynı çatı altında toplayan BTvizyon Anadolu Toplantıları’nın önümüzdeki durağı Ankara. BTvizyon Ankara etkinliğinde konuşacak Siber Güvenlik, E-Yönetişim ve E-Devlet Kıdemli Uzmanı Mustafa Afyonluoğlu, blok zinciri perspektifinde Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecini değerlendirecek.
Siber Güvenlik, E-Yönetişim ve E-Devlet Kıdemli Uzmanı Mustafa Afyonluoğlu
– Siber güvenliğin “milli ve yerli” perspektifindeki önemine değinir misiniz?
Bilindiği gibi, 2016 NATO Varşova Zirvesi’nde, kara, hava, deniz ve uzaydan sonra siber alan beşinci operasyonel alan olarak tanımlanmış ve Aralık 2016’da NATO siber savunmayı, toplu savunma alanındaki temel görevleri arasına dahil ederek siber eğitim ve siber tatbikat yeteneklerini geliştirmeye yönelik kararlar almıştır. Aynı şekilde ülkemizde de siber güvenlik milli güvenliğin askeri, siyasi, diplomatik ve ekonomik bileşenleri arasına yeni bir alan olarak dahil edilmiştir. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’na 2016 yılında siber güvenlik alanında verilen görev sonrasında 2017’de Cumhurbaşkanı tarafından siber güvenliğin tek çatı altında toplanması emri verilmiş, nitekim, 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde Siber Güvenlik Kurulu kapatılarak bu başlığın en üst seviyeden Cumhurbaşkanlığı çatısı altında koordine edilmesine dair idare yapılanma oluşturulmuştur. Tüm bu süreçte, kamunun, vatandaşın ve özel sektörün verilerinin yerli (ve özellikle savunma sektöründe milli) çözümlerle korunuyor olması, ayrıca kritik altyapılarda da aynı hassasiyetin mevcut olması, bu alanlardaki eksik kapasite başlıklarının belirlenerek önceliklendirilmesi elzem görülüp gerekli çalışmalar başlatılmıştır. Dolayısıyla siber güvenlik alanında yerli/milli çözümler vazgeçilmez bir konuma sahip olup, özel sektörümüzün bu alanda daha güçlü çözümler oluşturması ve daha deneyimli hale gelmesine yönelik kararlılık, ulusal politika belgelerine de yansımıştır. Bu yaklaşım neticesindeki ilerlemeler, siber dünyada ülkemizin küresel ölçekte daha güçlü olmasını sağlayacaktır.
– Siber güvenlik alanındaki trendlerden bahseder misiniz?
Finans ve Sağlık verileri siber güvenlikte en ilgi çekici alanlar olsa da en ağır zarar verilen ve ülkeler arası siber savaşlarda esas alınan hizmetler kritik altyapılardır. Özellikle iletişim en çok hedefte olan altyapıdır. Buna ilaveten enerji, daha uzun vadeli ve devlet destekli saldırılar için cazip alanlar arasındadır.
-Bu kapsamda BTvizyon katılımcıları ile neler paylaşacaksınız?
Gerek elektronik hizmetlerin gerekse siber güvenliğin çekirdeğindeki servet “veri”dir. Dijital ekonominin ortaya koyduğu en büyük değer, veriye dayalı faydadır. Bu faydayı en üst seviyeye çıkaran araç ise, yenilikçi teknolojilerdir. Ayrıca veriye dayalı karar mekanizmaları, geleceğe yönelik her alanda ulusal, kurumsal ve işletmesel olarak projeksiyon oluşturmak için vazgeçilmez bir kaynaktır. İşte bu yüzden, günümüzde siber güvenlik alanında, çok yakın dönemde ise yapay zekaya dayalı veri analizi alanında uzmanlıklara yoğun olarak ihtiyaç duyulacaktır. Bu sebeple siber güvenlik, veri analizi ve yenilikçi teknolojiler daima hem kamu kurumları, hem üniversiteler hem de özel sektör için gündemin üst sıralarında önceliklendirilmiş olarak yer almalı ve en üst yönetim tarafından desteklenmelidir.
-BTvizyon Anadolu Toplantıları’nın ulusal ve kurumsal kazanımları hakkında neler söylersiniz?
İnternetteki bilgi kaynakları vasıtası ile arzu edilen birçok alandaki gelişmeler her yerden takip edilebilse de, ulusal vizyon ve hedeflerin detayları, hassasiyetler, merkezi yönetimin öncelikleri, koordinasyon yaklaşımları ve tercih edilen yöntemler yani aslında operasyonel süreçlerde ihtiyaç duyulan nitelikli bilgiler, basılı ve dijital yayın organları vasıtası ile istenilen detayda sağlanamadığı gibi bu ortamlar etkileşimli bilgi alışverişine imkan verememektedir. Bu bağlamda BTVizyon Anadolu Toplantıları, belirlenen kritik başlıklarda, hem kamu, hem akademi hem de özel sektörden bu alanın operasyonel olarak en tecrübeli uzmanlarını taşrada her kesim ile buluşturabilmesi bakımından oldukça kritik bir öneme sahiptir. Buna ilaveten aslında daha da önemli katkısı, belirlenen temalarda merkezi kamu kurumlarını, kendi faaliyet alanları dışındaki gelişmelerden de haberdar etmek ve daha yukarıdan büyük resmi görebilmelerine katkı sağlayarak, vizyoner fayda yaratmasıdır.