Müşteri odaklılık ve kurumsal faydalar ön planda
2025 yılına kadar, dünya üzerinde yaklaşık 100 milyar IoT cihazının bağlantılı olması, farklı kaynaklardan yapılan araştırmalar ile IoT pazarının 2,7 – 6,2 trilyon dolar büyüklüğüne erişmesi öngörülüyor.
Bireysel bazda ise bu pazarın 100 milyar dolardan fazla olması bekleniyor. İnternet kullanıcı sayısının artması ile birlikte akıllı cihazların benimsenmesi ve gelişen ekonomilerde bireylerin harcanabilir gelirlerindeki ve spor farkındalıklarının artış ile daha iyi yaşam koşullarını elde etmek istemesi tüketicilerin teknolojik anlamda özellikle güvenlik, enerji yönetimi gibi ev otomasyonu ve giyilebilir cihazlar alanlarında yenilikleri benimseme eğiliminde olduğunu gösteriyor. Bu yorumunu “Bireylerin akıllı cihazlar ile gerçek zamanlı, anında bağlantı kurması sayesinde insan ve makine arasındaki etkileşimin artması, önümüzdeki zamanlarda dijital asistanlar, akıllı gözlükler ve artırılmış gerçeklik teknolojilerinin daha çok hayatımızda yer edineceğini gösteriyor” beklentisi ile pekiştiren Huawei IoT Strateji ve İş Geliştirme Yöneticisi Gülden Yılmaz, şöyle devam etti:
“Bireysel pazarda olduğu gibi kurumsal pazarda da IoT ve M2M teknolojilerinin merkezinde ‘müşteri-odaklılık’ yer almakta. Bununla birlikte, kurumsal bazda, şirketlerin verimliliklerini artırarak maliyetleri düşürmesi ve çalışanlarına daha güvenli bir çalışma ortamı sunması IoT teknolojilerinin ana faydalarından sayılabilir. Akıllı şehirler ile yerel ve genel yönetimler yaya, çocuk, yaşlı güvenliğinden trafik yönetimine kadar kentsel yaşam kalitesini iyileştirerek, vatandaşlarına daha iyi hizmet sunabilirler ve acil durumlara proaktif ve anlık şekilde yanıt verebilirler.”
Küresel platformlarla entegrasyon desteği
Gülden Yılmaz, IoT ve M2M teknolojilerinin şirketler için faydalarını da sıraladı. Buna göre, bölümsel ve/veya coğrafi sınırlar içindeki verileri entegre ederek, büyük hacimli verilerin analizi ile operasyonel işbirliği ve verimliliği artırmak, maliyetleri düşürmek önem taşıyor. Ayrıca, daha iyi ve kapsamlı varlık yönetimi sağlamak, işgücü yönetimi, lojistik ve güvenliğin iyileştirilmesi, insan kaynakları kullanımını optimize etmek ve tedarik zinciri yönetimini kolaylaştırmak da öne çıkan faydalar arasında. Paydaşların ve tedarikçilerin değişen ihtiyaçlarını daha iyi ve anlık olarak anlayarak, uçtan uca satış ve stok fonksiyonlarını otomatize etmek ve tedarikçiler ve ortaklar ile işbirliğinin artmasını sağlamak kadar, ticari müşterilere daha iyi ve üretken pazarlama sunmak da Gülden Yılmaz’ın dikkat çektiği faydalar arasında.
Türkiye’de ve tüm dünyada paralel olarak IoT ilk yatırım maliyetleri ve yatırım geri dönüşü (ROI), ilgili departmanlar ve üst düzey yönetim tarafından yakından takip edilmekte. Firmaların mevcut durumlarını analiz ederek maliyetlerini düşürmek, verimliliği artırmak, yenilikçi servisler sunarak mevcut müşterilerine daha iyi hizmet sunmak ve yeni müşteriler kazanarak rakiplerinin önüne geçmek gibi önceliklerine göre IoT yatırımlarına yön vermeleri ise kritik önemde. Bu alanda beklentilerini paylaşan Gülden Yılmaz, 2019 yılı ve sonrasını şöyle resmetti:
“IoT teknolojisinin 2019 ve sonrasında kullanımın hem bireysel hem kurumsal bazda hızlanan bir ivmeyle artması beklenmekte. Bağlantılı cihaz sayısındaki artış, milyarlarca içeriğe duyarlı cihazı desteklemek gerektiği için ölçeklenebilen, akıllı, yönetilebilir, güvenli bir altyapı sağlaması gerekir. Bu nedenle öncelikle fiber, 5G gibi altyapı yatırımlarını ön plana çıkarmakta. Akıllı evler, akıllı şehirler, Endüstri 4.0 ile birlikte bağlı cihazlar büyük miktarda veri üretimine öncülük edecek ve bu verilerin de güvenli şekilde saklanması IoT platformu, bulut bilişim ve altyapısına ışık tutmakta. İşletmeler, bulut altyapısı sayesinde BT ve insan gücü yatırımlarını ve karmaşık kurulum süreçlerini azaltacak. Veri analitiği ve IoT platformlarına yatırım yapmak, verimliliği artıracak ve işletme maliyetlerini düşürecek. Haberleşme altyapısının yönetilmesinde telekom operatörlerine destek olmakla birlikte, uçtan uca tüm müşterilerimize IoT kavramının yaygınlaşması hem danışmanlık hem ürün ve servisler olarak geniş bir portföy sunmaktayız. IoT teknolojisinin ülkemizde adaptasyonunu hızlandırmak adına yerel oyunculara Ar-Ge alanı sağlıyor, küresel platformlarla entegre olmalarına destek oluyor, İstanbul ofisinde hayata geçirdiğimiz OPENLAB ile Türk firmalarının global oyuncu olmalarının kapılarını açıyoruz.”