Müşteriler; sistemi ve regülasyonları belirliyor
Dijital dünya, her sektörde olduğu gibi ödeme sistemlerinde de kuralları değiştiriyor.
Verileri yapay zeka desteği ile analiz etmek, müşteri hizmetleri başlığında yeni teknolojileri devreye almak artık bir zorunluluk. Yeni ödeme sistemleri ile müşteri bağını kurmak, bu yolda girişimlerle işbirliği yapmak da artık her finans kuruluşunun esas gündemi. Ödeme sistemleri dünyasının yeni paydaşlarının, mobil ödeme sistemleri başta olmak üzere bu alandaki yeniliklerin ele alındığı “Ödeme Sistemleri 2020” dijital buluşması 11 Ağustos’ta tarafları bir araya getirdi. Açılış konuşmasını yapan EY Türkiye İnovasyon Lideri Mehmet Gülez, “Ödeme Sistemlerine Talep Artıyor mu? Türkiye’deki Pazar Büyüyor mu?” başlığıyla bu alandaki gelişmelere ve rotaya odaklandı. Ödeme sistemlerinde gerek Avrupa’da gerek Türkiye’de atılan adımları ve alınan kararları değerlendiren Mehmet Gülez, “Ödeme sistemleri kuruluşları, sistem işleticileri ve elektronik para sağlayıcıları lisanslı kuruluşlar haline gelmeye başladılar. Şu anda 40’ı aşkın lisanslı kuruluş aktif olarak faaliyet gösteriyor” bilgisini verdi. Mehmet Gülez, ödeme sistemlerinin daha büyük kümesi olan finansal teknolojiler alanında konuya bakışlarını da anlattı. Bunun birinci adımı olan finansal sektör, yasalara bağlı ve piyasaların güveni ön planda. Bu yüzden hükümetler ve devlet organizasyonları bu sektörü, piyasanın güvenini sağlayacak şekilde regüle etmek istiyor. İkinci eksende; müşteri taleplerine uyum, tüketiciler olarak ödeme sistemlerindeki yenilikçi modellere uyum ve beklentilerin ne olduğu geliyor. “Burada girişimcilerin önemli bir payı var. Girişimciler noktasında, uzun vadede şirketlerin yetkinliklerini geliştirecek bir yetkinlik havuzunun olması gerekiyor” yorumunu yapan Mehmet Gülez, ekledi: “2017’de Fintech İstanbul ve BKM işbirliği içerisinde bir rapor tanzim ettik.
Rapordaki temel konu; rekabetti.” Buna göre Türkiye, bankacılık sektöründe öncü bir ülke konumunda. Yeni finansal oyuncuların da piyasaya girmesi için regülasyonun desteği önemliydi ve Gülez’e göre, son dönemde Türkiye regülasyon açısından önemli adımlar attı. “Sektördeki lisanslı kuruluş sayısı arttıkça, bu konudaki farkındalığın da arttığını görüyoruz” değerlendirmesini yapan Gülez’in belirttiği gibi, ödeme sistemleri, birçok noktaya dokunan bir endüstri. Altyapı ve teknoloji alanında başka regülasyonlarla desteklenmesi de önemli. “Bunun en önemli adımlarından birini Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) attı. Yazar kasalarla ödeme cihazlarını birleştiren yeni nesil ödeme kaydedici cihazları mevzuatını çıkardılar. Dünyada ilk sayılabilecek bir düzenleme ile ödeme kaydedici cihazlar ile POS cihazları birleşti” bilgisini veren Mehmet Gülez’e göre, hızlı bir dönüşüm başladı ve birçok üretici firma lisanslı hale geldi. Bu yıl, “Güvenli Mobil Ödeme Mevzuatı” yürürlüğe girdi ve Gülez’in belirttiği gibi, önümüzdeki dönemde mobil cihazlar da POS yetkinliği kazanıp, daha güvenli ödeme yapabilir hale gelecekler. Bu sayede birçok küçük ve orta ölçekli üye işyeri bu cihazlara çok daha ucuza erişebilecek. Finansal sisteme katılımın arttığı, kaydi sistemin dijital, mobil ödeme sistemleri ile güçlendiği bir dönem beklentisini dile getiren Mehmet Gülez, temassız ödemelerin de Covid-19 salgın süreci ile arttığına, MASAK’ın limitleri yükselttiğine işaret etti.
Yeni hizmetlerimiz geliyor!
KolayBi’ kurucu ortağı ve CEO’su Gökhan Boyana, “KOBİ’lerin Dijitalleşmesi ve Ödeme Sistemleri Kullanımı” sunumuyla Lidyalılardan bugüne para ve kredi kartı başta olmak üzere ödeme sistemlerinin gelişimine odaklı bir giriş yaptı. Son 10 yıla bakıldığında POS ve sanal ödeme sistemlerinin pazarda ve mağazalarda kullanıldığını görüyoruz ve Gökhan Boyana, “Yakın gelecekte bunlara ek olarak, Bitcoin ve dağıtık defter teknolojisi ile beraber farklı ödeme sistemleri de gelecek” bilgisini verdi. Gökhan Boyana’ya göre, dağıtık defter teknolojisi, ödeme sistemlerinin biraz daha demokratikleştirilmesini, ödeme sistemlerinin dağıtık mimaride olmasını sağlayacak. “KOBİ’lerin dünyadaki gelişmeleri aktif bir şekilde takip etmeleri gerek” vurgusunu da yapan Gökhan Boyana, şöyle devam etti:
“Müşteri deneyimini iyileştirme ihtiyacını anlayarak, KOBİ’lerin dijitalleşmesi çok önemli. Dijitalleşme hem rekabet avantajı hem zaman ve maliyet tasarrufu sağlıyor. Geçtiğimiz yıllardaki regülatif gelişmelerle Türkiye’de e-Fatura, e-Arşiv gibi örneklerde görüldüğü üzere mevzuatlar gelişiyor. KOBİ’lere maksimum hız sağlamak adına KolayBi’ içerisinde tüm bu veri girişinin otomatik olmasını istiyoruz. Türkiye’de 21 banka ile yaptığımız entegrasyonlar neticesinde e-Hesap servisimizi tüm kullanıcılarımıza sunabiliyoruz. e-Fatura, e-Arşiv, e-SMM gibi entegrasyonlarımızla beraber tüm bunların otomatik olmalarını sağlıyoruz. Birçok pazar yeri ile entegrasyonumuz var. Müşterilerimiz ürünlerini pazar yerlerinde sattıklarında, KolayBi’ üzerinden faturalandırabiliyorlar. Uzaktaki müşterilerinden cari hesaplarındaki borçlarını tahsil etmeye yönelik sanal POS entegrasyonumuz mevcut ve bu yapı, müşterimize kısa sürede para temini sağlıyor. Bu güvenli bir yöntem, gayet hızlı, birçok platforma uygun ve entegrasyonu kolay. Kullanıcıların istedikleri oranda taksite olanak veriyor. Sanal POS entegrasyonumuzu da iş ortağımız Paynet aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. Kullanıcılarımız Paynet entegrasyonu üzerinden tahsilatlarını gerçekleştirirlerse, cari hesaplarına ilişkin kayıtlar otomatik olarak aktarılıyor. Böylece faturaları ile ilgili işlemlerin takibini kolaylıkla gerçekleştirebiliyorlar. Günümüzde müşterilerimizin pek çok kanaldan tahsilatlarını yapmalarından dolayı bu tahsilatları ve bunlarla ilgili kayıtları tek bir portaldan sunabilmek bizim için en önemli değer tekliflerinden bir tanesi. Türkiye’de “Açık Bankacılık” mevzuatı geliştiriliyor. KolayBi’ de bu hizmette yerini alıp, son kullanıcı olan KOBİ’lere değer teklifini aşılamak istiyor. Farklı ödeme sistemleri ile entegre bir şekilde üçüncü parti uygulamaların bankalarla birlikte artırılabileceği bir ortama gireceğiz. KolayBi’, yakın gelecekte iki hizmetini devreye alacak. API üzerinden Accountant as a Service ve Finance as a Service yapılarıyla müşterilerimiz, son kullanıcılarımız bulundukları ortamlarda ya da kendi uygulamalarında bu hizmetlerden yararlanabilecekler.”
Dev ekosistem, sorunsuz çalışmayı biliyor
Dijital buluşma BTHaber Gazetesi Editörü Handan Aybars’ın yönetiminde “Ödeme Yapma Yöntemleri Sürekli Yenileniyor” başlıklı bir panelle tamamlandı. Panelin katılımcıları ise D&R E-ticaret Genel Müdür Yardımcısı Cihat Kültür, Yapı Kredi Bankası Kartlı Ödeme Sistemleri Uygulama Geliştirme Direktörü Özcan Yahşi, Paynet CMO’su Serra Yılmaz ve Akbank Ödeme Sistemleri Bölüm Başkanı Şebnem Dağ Güven oldu. Cihat Kültür’e göre, yeni nesil kuşakların dahil olması, pandemi sürecinde müşteri eğilimindeki değişim herkesi farklı etkiliyor, lojistik sistemleri, ödeme yöntemlerinde inanılmaz bir dünya dönüyor. Büyük bir ekosistemin sorunsuz çalışabilmesi ise kritik. “Son tüketiciden bilgi almak noktasında bir takım analizler yapıyor, geri bildirimler alıyoruz. Bunu temelde beş başlıkta inceliyoruz” diyen Cihat Kültür, “Müşteri tarafında kolaylık, ikincisi hız, üçüncü adım güvenlik, dördüncü aşama ödeme yöntem çeşitliliği, beşincisi ise müşterinin kolay iadeyi hızlı bir şekilde yapabilme isteğine yanıt vermek” bilgisini verdi.
Dijital dönüşümün, kartla ödeme sistemlerinde de yaşandığını, dijitalleşmenin temelinde de hızlanma ve maliyet azaltma ihtiyacının olduğunu belirten Özcan Yahşi, “En büyük maliyet de zaman” vurgusunu yaptı. Buna göre müşteriler, şubeye gitmeden tüm işlemlerini dijital üzerinden halletmek, şubeye geldiklerinde de hızlı sonuç almak istiyorlar. “Devletimizin de bu konuda aldığı ciddi kararlar var” hatırlatmasını yapan Özcan Yahşi, şöyle devam etti:
“Müşteri kazanımında regülasyonların izin verdiği ölçüde şubeye gitmeden müşterilerimizi Yapı Kredi mobil üzerinden görüntü tanımlaması ile müşteriye çeviriyoruz. Müşterinin talebi doğrultusunda onlara sanal kart vererek anında e-ticaret, ödeme, para yükleme işlemleri yapabilir hale getirmeye çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde devletimizin aldığı aksiyonlarla da kart dünyasında dijitalleşmenin çok yakın olduğunu görüyoruz. Şubelerde yaptığımız dijital tablet akışlarıyla müşterilerimizi dijital kanallara alıştırmaya, tabletler ile imza, dokümantasyon işlemlerini azaltmaya çalışıyoruz. Son 1 yılda 1 milyon müşterimizi dijital kanallarımızda buluşturduk. Müşteriler şubeye geldiklerinde dijital işlemlerinin yanında bir kart başvurusunda bulunduklarında anında fiziksel kartı üretip teslim ediyoruz. Dijital ödeme çözümlerimizi tek bir çatı altında topladık ve “World Pay” adı altında bunu lanse ettik. Bunun içerisinde NFC mobil ödeme çözümümüz var. Bu özellik şu an Android tarafında hizmet veriyor. iOS, henüz bu konuda Türkiye’de aktif değil. Ama alternatif olarak bir QR kod yaptık. 1-1.5 sene önce yaklaşık 500 bin POS’umuzda QR kodla Apple müşterilerine de hizmet vermeye başladık. E-ticarette QR kod kullanarak müşteriler alışverişlerini yapabiliyorlar. Araçta ödeme özelliği ile Opet akaryakıt istasyonlarında müşterilerimiz araçtan çıkmadan alışverişlerini, akaryakıt işlemlerini yapabiliyorlar. İş yerleri tarafında regülasyonlarla birlikte POS’ları da dijitalleştirmeye çalışıyoruz. Yeni mevzuatları çok yakından takip ediyor, bunlarla ilgili Ar-Ge faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Network anlaşmalarımızda da aktif durumdayız. Geçen sene Union Pay ile geliştirmelerimizi yaptık. Hem bireysel, hem kurumsal müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik Ar-Ge faaliyetlerimizi yürütüp dijital ortamda faaliyetlerimizi sunmaya çalışıyoruz.”
Konu ödeme dünyasında yenilikler olduğunda, Şebnem Dağ Güven’e göre, tüketiciler artık daha mobil, hızlı, güvenilir, kolay deneyimler istiyorlar. Bu da dijital tarafa yönelimi gerekli kılıyor. “QR ile ödeme, NFC, alternatif ödeme metotlarının gelişimi, giyilebilir teknolojiler öne çıkan faktörler. İş yeri tarafında ödeme kabulünün hızlanması ve demokratikleşmesi gündeme geliyor” yorumunu yapan Şebnem Dağ Güven, şöyle devam etti:
“Kanal çeşitliliği getiren sanal POS’lar, kuruluşlar tarafından sunulan ödeme hizmetleri, cüzdan çözümleri ön plana çıkıyor. Pandemi dönemi, ödeme sistemleri tarafında bizim için bir katalizör oldu. Senelerdir uğraştığımız temassız ödemeler, alternatif ödemelerin geliştirilmesi bir anda gündemdeki en aranan özellikler haline geldi. Önümüzdeki dönemde “fijital” dediğimiz fiziksel ortam ile dijital ödemenin birlikteliğini daha önemli bir hale getiren durumu ortaya çıkardı. Bunu sadece pandemi dönemi değil, hem alternatif ödeme metotlarının artması, hem de internetin ucuzlamasının da çok büyük etkisi var. QR ile ödeme, NFC gibi Akbank Mobil üzerinden çözümlerimiz var. Bu kadar farklı ödeme metodunun ve oyuncunun işin içerisine girdiği yerde güvenlik çok önemli bir konu haline geldi. Regülatörlerin temelde iki hedefleri olduğunu görüyoruz. Birincisi; rekabetçi bir ortam yaratmak. Müşterilerin ödeme çözümlerine ulaşabildiği ve iş yerlerinde yaygınlaşan bir ortam yaratmak istiyorlar. Aynı zamanda risk yönetimi regülatörler açısından çok önemli. Açık bankacılık uygulamaları bizde de uygulamaya geçmeye başlayacak. Bu sene itibariyle standartların, uygulama kurallarının belirlenmesiyle burada daha da büyük bir açılım olacaktır. Bu, güvenlik konusunu hem bizler, hem de regülatör nezdinde daha önemli hale getirecek. Daha hızlı, kolay, kişiselleştirilmiş, güvenli ve kontrolün müşteride olduğunu gösteren çözümlere yönelik inovatif hedefler önceliğimiz.”
Risk yönetimimiz bizi farklı kılıyor
Paynet’in 2000 yılında bayi kanalında kredi kartı ile tahsilat yapmaya yönelik kurulduğunu, ağırlıklı olarak B2B-B2C kanallarında çalıştıklarını vurgulayan Serra Yılmaz, bu anlamda çok ciddi bir ticari bilgi birikimine sahip olduklarının altını çizdi. Serra Yılmaz’a göre, tüketiciyi giden satış kanallarını da rahatlatmak, genişletmek, daha verimli hale getirmek burada kritik bir rol oynuyor. Müşterilerine üç fayda sunduklarını belirten Serra Yılmaz, detayları anlattı:
“İlk olarak; değişen tüketici tavırlarına göre farklı finansal çözümleri firmaların müşterilere sunmalarını sağlıyor, iş hacimlerini artırmalarına destek vermeye çalışıyoruz. Kanal yapısında; ana marka, distribütör, bayi, tüketiciye giden bu zincirde herhangi bir gelir yaratıldığında, bunun anlık olarak paydaşlara dağıtılmasını sağlıyoruz. Nakit akışını komple dijitalleştiriyoruz. Bu verimliliği artırıyor, riski düşürüyor, bayinin de tüketici gibi ana markadan farklı finansal çözümlerle ürün, mal ve hizmet tedarik etmesi de kanalın iş hacmini geliştiriyor. 2019’daki “Ödeme Sistemleri 2” bizim açımızdan çok kritik oldu. Haziran ayında Ödeme ve Para Kuruluşları Birliği için Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayınlandı. Ardından, aynı ay onboarding süreçlerini de dijitale taşımak için adım atıldı. Kare kodları ile ödemenin yaygınlaştırılması ve bir standart belirlenmesi adına önemli bir adım bu. Daha yapılması gereken çok şey var, ama birçok açıdan fırsatlar da büyük. Özellikle fintech’ler ile banka işlemleri, KolayBi’ gibi şirketlerle işbirliklerini kullanıcıya uçtan uca hizmet sunma açısından, adapte oldukları çözümleri geliştirip onlara sunmaya devam etmemiz lazım. Paynet olarak en önem verdiğimiz konu; güvenli bir şekilde süreci kurgulamak. Bankalarla ilişkilerimizin iyi olmasının bir sebebi de onların onboarding süreçlerini bizim de kendi içerimizde kurgulamamız. Gerekli sertifikasyonlara sahip olmak, Merkez Bankası tarafından sürekli ilgili denetimlere tabi tutulmak da çok önemli. Risk yönetim ekibimizde kuvvetli bir yapı oluşturduk. Önümüzdeki dönemde de risk yönetimi, siber güvenlik tarafına yatırım yapanlar pazarda farklılaşacaklar.”