Nanoteknoloji, sürdürülebilir kalkınma hedefleri için belirleyici rol oynuyor
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde 5 Eylül tarihinde düzenlenen NanoTR-16 Konferansı’na katıldı. Mandal, birden fazla disiplinin bir arada olduğu, iş birliğinden çok birlikte iş yapma odaklı ‘Birlikte Başarma’ yaklaşımını benimsediklerini kaydetti.
Konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren Prof. Dr. Hasan Mandal, ‘Zorlukların Üstesinden Gelebilmek İçin Nanoteknoloji Alanında Birlikte Geliştirmek ve Birlikte Başarmak’ başlıklı bir sunum yaptı. Pandemi döneminde teknolojinin ne kadar gelişmiş olursa olsun yetersiz kalabildiğini gördüklerini belirten Mandal, dünyanın daha karmaşık, dinamik ve değişken sorunlarla karşı karşıya kaldığını vurguladı. Mandal bu nedenle sorunların geleneksel yöntemlerle çözülemeyeceğinin altını çizerek bunun yerine birden fazla disiplinin bir arada olduğu, iş birliğinden çok birlikte iş yapma odaklı ‘Birlikte Başarma’ yaklaşımını benimsediklerini kaydetti. Nanoteknolojinin de çok disiplinli ve özellikle sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada belirleyici rolü olduğunu belirten Mandal, “Bugün nanoteknolojinin girmediği alan yok. Teşhiste, ilaçta, aşıda, tarımda güneş sistemlerinde her alanda kullanabiliyoruz” dedi.
Nanoteknoloji ifadesi ilk kez 1974’te kullanıldı
“Bu alanda takipçi değil geliştiren olmak için elimizden geleni yapıyoruz” ifadesini kullanan Mandal, Dünya Ekonomik Forumu risk haritasından örnekler vererek gelecekte bulaşıcı hastalıklar, iklim değişikliği gibi sorunların karşımıza çıkacağını kaydetti. Mandal, bu sorunları aşmak için daha fazla bilime ihtiyacımız olacağının altını çizerek temel bilimler yanında sosyal ve beşeri bilimlerin de aynı düzlemde hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Mandal, nanoteknolojinin tarihi ilerleyişine de değinerek “1974’te ilk kez nanoteknoloji ifadesi kullanıldı. O zamandan beri teknoloji dünyasının vazgeçilmez bir parçası” dedi.
Pandemiden sonra Endüstri 4.0 yerine Endüstri 5.0 kavramı tartışılmakta
NanoTR-16 Konferansı’nın yapılmaya başlandığı 2005 yılından bu yana daha kapsayıcı ve açık hale geldiğine dikkat çeken Mandal, nanoteknoloji için “Sosyal ihtiyaç odaklı daha da geliştirilmesi gereken bir alan” değerlendirmesini yaptı. Mandal, Covid-19 aşısı bulunduğunda toplumun yaklaşık yüzde 15’inin aşı olmak istemediğini hatırlatarak “Bilim ve teknoloji elbette sorunları çözmeye yardımcı oluyor. Ancak toplumun sosyal ihtiyaçları da göz önüne alınmalı. Nanoteknolojiden bahsederken, bunun toplum hayatını nasıl etkileyeceği de ele alınmalı” şeklinde konuştu. Nanoteknolojinin kullanım alanlarından birinin aşı olduğunu kaydeden Mandal, TÜBİTAK’ın geliştirdiği aşılardan VLP örneğini verdi ve ‘Covid-19 Türkiye Platformu’ kapsamında geliştirilen aşının dünyada sayılı ülke tarafından çalışıldığına, platformda geliştirilmesinin kaynak kullanımı, birlikte iş yapma anlamında önemine değindi. Gıda güvenliği ve siber güvenlik gibi günümüz sorunlarının hepsinde nanoteknoloji kullanıldığını ifade eden Mandal, bu alanın tüm disiplinlerle bir arada tüm sorunların çözümünde kullanılmasının önemini vurguladı. Prof. Dr. Hasan Mandal, pandemiden önce hep Endüstri 4.0 kavramının kullanıldığına dikkat çekerek pandeminin ardından toplum kavramının öne çıktığını, bu nedenle artık Endüstri 5.0 kavramının tartışıldığını vurguladı ve “Dolayısıyla daha fazla toplumdan bahsediyoruz. Sonra daha fazla teknoloji, elbette teknoloji ve toplum için bilim… Temiz enerjiden bahsediyorum. Bu nedenle, karbondioksit emisyonlarının ve enerji maliyetlerinin azaltılması önemli” dedi. Mandal, konuşmasında bu gelişmelere yönelik olarak nanobilim ve nanoteknoloji alanında TÜBİTAK tarafından sunulan araştırma destek programları ve gelecek planları hakkında bilgi paylaşımında bulundu.