Nasıl bir e-devlet?
ABD’nin önemli taşra şehirlerinden Oklahoma City’nin belediye başkanı, bir e-devlet projesi yapıyor: Oburluğu (kibar deyimle obezliği) azaltmak amacıyla, vatandaşları diyet yapmaya davet ediyor. Hedef: Bir milyon Pound kilo kaybı sağlamak.
Buradaki “Pound” bir angloamerikan ağırlık birimi olup, 454 gramdır. Sayın Başkan’ın hedefini Türkçe’ye çeviriyoruz: 454 bin kilo: 454 ton!
Belediye Başkanı, bu proje için “This City Is Going On a Diet” adlı bir site yaptırdı: Bu şehir diyete başlıyor.
Obezleri diyete, kilo vermeye, egzersize davet etti. Proje 2008 Ocak’ında başladı.
Son durum: Şu sırada üye sayısı 44 bin 126.
Şimdiye kadar kilo kaybı: 642 bin 792 Pound (291 ton). Bu arada egzersiz olarak koşu/jogging yapanların gittiği uzaklık: 229 Mil. Yani: 340 km kadar.
Bütün bu bilgileri belediye, üyelerden twitter’la alıp siteye koyuyor. Başkanın projesi, 1 milyon Pound kilo kaybına ulaşana kadar sürecek.
Şimdi bu uygulama kamudan vatandaşa bir e-devlet projesi sayılır mı? Bizim “buralar”ın anlayışına göre, bu soruyu sormak bile devlet “ciddiyeti”yle bağdaşmaz herhalde? Bir e-devlet projesi, vatandaşın kilosuyla obezliğiyle nasıl ilgili olabilir ki?
Ama bu, yerel yönetimin bir sağlık projesi değil mi? Trafik bilgisi veren bir twitter hesabı/bir çağrı merkezi açsaydı, bu da bir kamu hizmeti olmaz mıydı?
Oklahoma Belediyesi de, vatandaşın sağlığıyla doğrudan ilgili bir konuda, gayet yaratıcı bir teşvik mekanizması düşünmüş.