Navlun fiyatları Avrupa’da yüzde 40, Türkiye’de ise yüzde 107 arttı
Navlun fiyatları 2022 yılında, pandeminin etkileri, iyice ısınan ABD-Çin ticaret savaşlarının dünya ekonomisine olan baskısı, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi ve ardından Rusya’ya gelen yoğun yaptırımlarla bambaşka bir boyut aldı. Tırport Insights verilerine göre, 2022’de navlun fiyatları bir önceki yıla göre Avrupa’da yüzde 40’lar seviyesinde artarken, Türkiye’de yüzde 107 arttı. Türkiye’de 2021 yılı başında 2 bin 350 TL, 2022 yılı başında 5 bin 800 TL civarında olan ortalama navlun fiyatı, 2023’e girerken 12 bin TL civarına ulaştı. Türkiye’de navlun fiyatları bu yıla yüzde 15 artışla başlarken, artış Şubat ayında da sürerek yüzde 20’yi geçti.
Türk lojistik teknolojisi startup’ı Tırport tarafından, Türkiye’de ilk defa Navlun Fiyat Endeksi verileri “Tırport’la 2022’ye Bakış” raporunun içinde yayınlandı. Tırport Insights’ın raporuna göre, akaryakıt fiyatlarındaki yükselme ve enflasyon baskısının maliyetlere olan etkisi navlun fiyatlarının da seyrini değiştirdi ve dünyada navlun fiyatları artmaya devam ediyor. Avrupa’da navlun maliyeti içinde akaryakıttan kaynaklanan maliyet ortalama yüzde 25-28 bandındayken, Türkiye’de akaryakıt maliyetinin kolay kolay yüzde 40’ın altına inmediği ve geçmişte yüzde 60’lara kadar çıktığı gözlendi. Global raporlara göre de, 2023’te bir navlun fiyatının içinde akaryakıtın rolünün yüzde 30’u geçerek, yüzde 32,4’e ulaşacağı kaydediliyor. Ayrıca, yaşanan enflasyon sürücü maliyetlerini de artırıyor ve navlun fiyatı içinde sürücü maliyeti yüzde 27,4’ü geçiyor.
Küresel lojistik pazarı 5,2 trilyon doları geçti
2022 yılında global üretim hacmi 30 trilyon doları, lojistik pazar büyüklüğü ise 5,2 trilyon doları geçti. 2025’te 8 trilyon dolara koşan global lojistik sektörü, lojistik teknolojisi start-upları ile şekilleniyor. Bu değişim ve dönüşümün dünyadaki öncülerinden Tırport, lojistiğin cepten yönetilerek, yükün de cepten bulunmasını sağlayan uçtan uca dijitalleşmeye imkan sağlıyor. Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi:
“Çin’den normalde 4 haftada ABD ve Avrupa limanlarına ulaşan gemilerin, kapanma dönemlerinde 12 haftada Avrupa’ya gidemediği zamanlar oldu. 2 bin 500 dolar seviyesinde olan bir konteynerin Avrupa yolculuğu 10 bin dolarların üzerini test etti. Ayrıca, Covid-19 pandemisiyle birlikte, bir ülkenin ihtiyacı olan temel ürünlerin mutlaka içeride, en kötü ihtimalle yakınında üretilmesi gerektiği gerçeği bütün çıplaklığı ile ortaya çıktı. İngiltere gibi ülkeler bir de baktılar ki; çocuk bezi, tuvalet kağıdı, köpek maması gibi temel ihtiyaç ürünlerini bile ülke içinde yeterince üretemez hale gelmişlerdi. Üretim son 40 yılda farkında olmadan deniz aşırı ülkelere (offshore) kaymıştı ve dünyada gerçekleştirilen toplam üretiminin 1/3’ü tek başına dünyanın fabrikası haline gelen Çin tarafından yapılmaktadır. Pandemi, NearShore (yakında üretim) olarak yeni bir kavram yarattı. Dünyada bu gelişmeler yaşanırken, toplam ihracatının %55’ni Avrupa’ya yapan Türkiye’nin jeopolitik konumu, Türkiye’yi Avrupa için yakındaki nitelikli üretici (near shore) yapabilecek mi? Önümüzdeki 10 yıl içinde bunu birlikte izleyerek, yaşayacağız. Ülkemiz lojistik pazarının büyüklüğü 2022 yılı itibariyle 100 milyar doların üzerindedir. 2022 Eylül ayı itibariyle günlük ortalama 480 bin kamyona kadar çıkan FTL (tam kamyon yükü) hacmi, geçtiğimiz yılın son çeyreğinde gerçekleşen üretim düşüklüğü, birçok global markanın 2022 satış hedeflerine Ekim ayı gibi ulaşmış olması, enflasyonist beklentilerle bazı üreticilerin stok amaçlı üretimi tercih etmeleri vb gerekçelerle 400 binlere kadar geriledi. Ocak 2023 itibariyle günlük FTL (tam kamyon yükü) hacmi yeniden 475 bin kamyonun üzerine çıktı. Ayrıca, Ocak-Aralık 2022’de ağır ticari araç pazarı, bir önceki yılın aynı dönemine göre %20’nin üzerinde büyüyerek, kamyon-çekici satışları yeniden 37 bini geçti. Büyümenin 2023’de devam etmesi ve yeni bir rekora koşarak kamyon-çekici satışlarının 40 bini geçmesi öngörülüyor.”