Nelerin peşinden gidiyoruz? Nelerin peşinden sürükleniyoruz?
ORTA DÜNYA’nın ilk başlığı olan “İş Dünyasının Kahramanları Siz de Benim Gibi Duygusal mısınız?” yazısını yazarken aklımdan bile geçmeyen ve asla planladığımın farkında olmadığım şeyleri, yayınlandığı 2 Kasım 2020 tarihi itibari ile fark etmeye başladım. Önce analizlerle başlayacağım;
- Linkedin’de 7294 görüntüleme, 188 beğeni, 26 yorum, 8 yeniden paylaşım
- Facebook’da 241 beğeni, 88 yorum
- BT Haber baskı tiraj 7500 (umarım okuma 😊)
- BTHaber online’da 776 görüntüleme (umarım okuma 😊)
Konumuz tabi ki sayısal analizler değil ama benim için oldukça önemli, sanırım bu satırları okuyan herkes için de üç aşağı beş yukarı hayatının her alanında rakamlar ve analizler var. Her şeyden önce okul hayatımızda sınavlarımızın ve sonuçlarının analizi ile başlıyoruz, hatta ailelerimiz boyumuzu, kilomuzu, attığımız adımın tarihini, ilk kelimemizin ne olduğu gibi her şeyi not alarak bizi sayısal ve kayıtlı figürler haline getiriyorlar. İş hayatı deseniz hedeflerimizle dolu analizlerle yaşıyoruz.
Hayatın içinde, bizlere ait her bir analiz, bir defterin sayfalarına kaydedilmiş noktalardır. Noktalar birleştiğinde de gerçek bir hikaye ortaya çıkar. Bu noktaların benim için anlamını ise ORTA DÜNYA’nın yaratılması ile gerçekten ete kemiğe büründü diyebilirim. Bu ete kemiğe bürünen adı ise İz Bırakmak.
On bir yıl önce katıldığım bir eğitimde hayat amacımı anlatan bir şiir yazmamızı istemişlerdi, yazdığım şiirin tümü iyi izler bırakmak üzerineydi; yazdım, çok beğendim, sonra unuttum. Önceki hafta içinde bulunduğum bir eğitim çalışmasında kişisel değerler üzerine çalıştık; bilin bakalım kişisel değerlerimin en başında ne geliyormuş. Evet aynen öyle, iz bırakmak. Meğer yıllar önce bana kişisel değerlerimden en önemlisini buldurmuşlar; ben hem o güne kadar hem de o günden bugüne kadar kişisel değerlerimin yarattığı yolu yürüyüp gelmişim. “Mişim” diyorum çünkü, asla fark etmemişim nasıl bir yol yürüdüğümü, neden yürüdüğümü, nereye varacağını. Bilinç olmasa da bilinçaltımız bile kendi ışığını yakıp yolunda yürüyüp hedefe gidiyor; yeter ki ona kişisel değerlerimizi söyleyelim, öğretelim, anlamlandıralım.
Nedir bu kişisel değerler konusu ve neden önemlidir?
Değerler; yolculuğuna felsefenin ana konusu olarak çıkmış, bugünlere gelindiğinde birçok bilim ve iş kolunun -psikoloji, işletme, eğitim, danışmanlık, sosyoloji, koçluk…vb- ilgi alanına girmiş, bazılarında yan dal olmuş, bazılarına araç olmuştur. Değerler insan hayatının yol göstericisi olarak tanımlanır, hedefe giden yolun göstericisidir. Değerler ifadesi ile hayatın birçok alanında karşılamaktayız:
- Kişisel değerler,
- Toplumsal değerler,
- Şirket değerleri,
- Aile değerleri,
- Maddi değerler,
- Manevi değerler.
Değerlerin başlangıcı yine tekilden geliyor, kişisel değerler. Önce onları bulundukları yerden çıkarmak ile başlamak şart, sonra anlamak gerekiyor; anlamlandırmak, onları tanımlamak ve en son hayatımıza hareket, düşünce ve davranış olarak yarattıkları etkileri fark etmek gerekli.
Değerlerimizi bulmak bu yazının içinde yok ama; mutlaka bir terapist, danışman veya profesyonel koç yardımı ile kullanılacak araçlarla kolaylıkla bulabileceğinizden eminim.
Asıl önemli olan nokta ise neden bulmamız gerekiyor, ne faydası olacak? Bulmasak da bilinçaltı da yolu buluyor da dedim, ama şunlardan henüz bahsetmedim:
- İnsan karanlıkta yürümeyi sevmez, en kötü gece karanlıkta durur gözünün alışmasını bekler ve çevreyi keşfettiğinde az da olsa görerek yürümeyi tercih eder,
- İnsan bazı girdiği ortamlarda kendini huzurlu hissedemez, ama sebebini tam olarak tanımlayamaz da ve hemen ayrılmak ister,
- İnsanın aklına yatmayan işler, konular, fikirler vardır, bazen neden böyle düşündüğünün sebebini bile bilmez ama itiraz eder, yapamaya direnir,
- İnsan herkes ile hep aynı şekilde iletişim kuramaz ve anlaşamaz, neden herkes ile anlaşamadığını bilmez ama neden anlaşamadığını karşısındakini tanımlayarak ifade edebilir,
- İnsana uygun ve uygun olmayan işler vardır,
- İnsana uygun şirketler/kurumlar ve çalışma kültürleri vardır,
- İnsana uygun yaşam şekilleri ve kendini ait hissettiği topluluklar vardır,
- İnsanın doğduğu andan itibaren onu öne çıkaran karakteristik özellikleri ve bazı yetenekleri vardır,
- İnsanın hayatında başına gelen bazı şeyler onu;
- Çok mutlu eder, neşe verir,
- Çok kızdırır, sinirlendirir,
- Çok gururlandırır,
- Çok utandırır,
- İnsan bazı davranışlarından, düşüncelerinden, duygularından ve eylemlerinden çok mutlu olur,
Eğer kişisel değerlerimizin farkına varırsak, onların hedeflerimize giden ve bizi mutlu edecek yolun yaratıcıları olduğunu ve hayatımızı bilsek de bilmesek de şekillendirdiğini kavrayabilirsek onlara göre yaşayabiliriz. Tüm yaptıklarımızın, tercihlerimizin ne anlama geldiğini ayırt edebiliriz.
Bu farkındalık bizi gerçekten mutlu olduğumuz yolda başarılı yapacaktır, kendini gerçekleştirme yolculuğu diye tanımladığımız şey de tam olarak budur.
Sonuç olarak; bilmeden yürüdüğüm yol beni İz Bırakma değerime adım adım getirdi. Umarım birçok insanda izler bırakacağım ORTA DÜNYA’m var. Düşünsenize bir de fark etseydim, yolu daha farklı ve bilerek yürüseydim bugünden daha derin izler bırakmaz mıydım?
Kendi öğrenmem; temel değerlerimi biliyorum, onları benimsiyorum, onlara göre yaşamaya ve onları sahiplenmeye hazırım. Değerlerime göre yaşadığım hayat, iş hayatı beni mutlu hissettiriyor, çalışmak çalışmak gibi gelmiyor ve bu da beni başarılı yapıyor. Çevremdeki herkesin değerlerini bulma yolculuğuna başlaması için ne gerekiyorsa yapmak istiyorum; ikinci yazımı da bu amacıma adadım.
Keyifle okumanız ve değerlerinizi bulmanız dileğiyle, görüşmek üzere…