Nezaket first
44 yıllık Bilişim Sektörü deneyiminden en önemli çıktı nedir diye kimse sormadı bana. Ben de bu soruyu ve cevabını kaleme almak istedim.
Bu soruya “büyük bir bilgi birikimi edindim, çok değerli bir ağım (network) oluştu, paralar kazandım ve nasıl kaybedilir öğrendim, şirket ve marka yönetmesinin ince noktaları keşfettim, uluslararası şirket yapılarını öğrendim” filan gibi cevaplar verilebilir. Fakat tek tek anlamlı olmakla beraber bunların hepsinden ortak, tek ve net tavsiye çıkmaz.
Neyi söyleyebilirim? Bir tavsiye ya da bir edinim ortaya koymalı ki her konuda işe yarasın, sadece iş hayatında değil tüm hayatı boyunca bunu duyanın faydasına olsun. Bunun cevabı aslında herkesin çok iyi bildiği ama günlük kaygılar ve mücadeleler nedeniyle hatırlamakta zaman zaman zorlandığı NEZAKET
Platon ne demiş : “Nazik ol çünkü tanıştığın herkes zorlu bir mücadele veriyor” Sahiden de iş arkadaşınız, yolda gördüğünüz herhangi biri, bir etkinlikte bir otoparkta karşılaştığınız biri kim bilir ne zorluklar içinde, belki maddi derdi var belki de bir yakınıyla kavgalı, hatta ailesinden birini kaybetmiş olabilir. Acil durumda olabilir, kafası o gün çok karışık olabilir. İşte bu zamanlarda daha da önemli nezaket. Bu kadar zor bir yaşamda daha nazik bir Dünya yaratmak hepimizin görevi.
Açıklamalara bakınca nazik olmanın serotonin hormonunu arttırdığını, daha iyi ilişkilere yol açtığını okuyoruz. Nezaketin şevkat, mutluluk ve zihinsel başarılara yardımcı olduğunu , hatta sağlıklı bir yaşam için yardımcı olduğunu öğreniyoruz.
E o zaman nazik olalım. Yolda, alışverişte, sokakta, işte nazik olmak kazandırır. Olmamak ise net olarak kaybettirir. Anlık kazanç gibi gözüken nezaketsizlik sonrasında elde edilen başarı bir süre geçince kişinin kendisini de hasta eder, mutsuz eder, başarısız biri yapar.
TDK şöyle açıklıyor; FARSÇA “NAZİK”TEN ARAPÇA KALIBINA GÖRE UYDURULMUŞ BİR SÖZCÜK
1. başkalarına karşı incelikli ve saygılı davranma, incelik, naziklik.
2. (bir durum ya da iş için) dikkatli, özenli davranmayı gerektirme, önemli olma, önemlilik.
Güleryüz yılanı deliğinden çıkarır derler ya aslında bunun özünde olan nezakettir. Bu arada yılan çıkmasın deliğinden, gaddar insanoğlu hemen onu da katleder, buna da bir başka çeşit nezaketsizlik denilebilir.
Hata yapan birini uyardığımızda bize nazik olmayan bir şekilde cevap vermesi, eleştirdiğimiz siyasetçinin tehditler savurması, otoparklarda, trafikte sıkça karşılaştığımız yer ve yol kapma kavgaları, hız savaşları, sokak hayvanlarını beslerken görülen tepkiler, maillerimize cevap verilmemesi, telefonlarımızın açılmaması, yardım taleplerinin dikkate alınmaması, doğanın korunmasına yönelik çağrılara ilgi gösterilmemesi, sportif faaliyetlerdeki küfürler, egolar, üstten bakışlar bizleri yıldırmasın. Nazik olan kazanır.
Bu yazıda “nazik olarak” neler kazandığımı sıralayabilirdim, çok hikayem var ama bence herkes kendi geçmişine kısaca dönüp baktığında kendi kazanımlarını kolaylıkla fark edecektir. E o zaman hadi hep beraber nazik olalım, nezaketi bırakmayalım.
Cahit Sıtkı Tarancı şiiri ile bitirelim yazımızı
Memleket isterim Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.
Yazdım…