No Code Low Code ile tüm sektörlerdeki şirketler yazılım ihtiyacını karşılayabilir
Dijitalleşen dünyada rekabet avantajı elde etmek, sektör ayırmaksızın tüm şirketlerin teknolojik dönüşümünü tamamlamasından geçiyor. Bunun için de, iş süreçlerinde verimliliği artıracak çözüm odaklı yazılımların her ölçekten firma için ulaşılabilir olması gerekiyor. Kodsuz yazılımın bu ihtiyacı karşılamada kilit bir rol oynayabileceğine vurgu yapan Xpoda CEO’su Şenol Balo, No Code – Low Code yaklaşımının tüm kurumlara hızlı ve etkili bir dijital dönüşüm fırsatı sunabileceğini belirtti.
Dijitalleşen dünyada; perakendeden sağlığa, lojistikten turizme kadar tüm sektörlerin gelişiminin lokomotifi olan bilişim teknolojileri her geçen gün önem kazanıyor. Organizasyonların iş yapış süreçlerini doğrudan etkileyen ve dataya dayalı analizlerle verimliliği artıran yazılım altyapıları da her ölçekteki şirketin vazgeçilmezi haline geliyor. Teknoloji alanındaki bu küresel ivme ile ülkemizdeki bilişim sektörü de sürekli büyürken, yazılım sektörüne yönelik yatırımlar da sektörlerin ihtiyacıyla doğru orantılı olarak her geçen yıl artış gösteriyor.
Türkiye’de bilişim sektörünün 2023 yılında yüzde 54 oranında büyüyerek 400 milyar TL’ye ulaştığına ve bunun 80 milyar TL’sini yazılım sektörünün oluşturduğuna dikkat çeken Xpoda CEO’su Şenol Balo, “Bilişim sektöründe teknoloji ihracatına yönelik en büyük fırsat yazılım tarafında. Bu nedenle ülke olarak hem kendi yazılımını üretebilen hem de dünyaya yazılım satabilen bir yapıya ulaşmamız çok önemli. Buradaki en büyük ihtiyaç, yeterli sayıda yazılımcıya sahip olmak. No Code – Low Code ile ne kadar kısa sürede ne kadar çok yazılımcı eğitir ve onların yazılım üretme süreçlerini ne kadar kısaltabilirsek hem tüm sektörlerimizin bu konudaki ihtiyacını karşılayabilir hem de teknoloji ihracatımızı artırabiliriz” dedi.
İş süreçlerindeki dijitalleşme şirketlerin verimliliğini artırıyor
Dijital dönüşümün artık tüm işletmeler için kaçınılmaz olduğunun, teknolojinin gerisinde kalan şirketlerin rekabet avantajı elde edemeyeceklerinin altını çizen Balo, “Çok büyük kurumlar göreceli olarak dijitalleşme sürecini daha önce başlattı ve daha bilinçli şekilde ilerliyorlar. Ancak artık değişim için küçük ya da büyük ölçekli şirket ayrımı kalmadı. Tüm şirketlerin operasyonlarını yazılım altyapıları ile yönetmesi, iş süreçlerini izleyerek analiz edebilmelerine ve dolayısıyla verimliliklerini artırmalarına olanak sağlıyor. Örneğin lojistik sektöründe, faaliyetler dijital ortamda yönetilmediğinde işlerin sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde ilerlemesi imkansız. E-ticaret, üretim, servis gibi iş süreçlerine sahip sektörlerde dijitalleşme artık seçim değil, hayati bir zorunluluk haline geldi. Bu sürecin gecikmesi maalesef işletmelerin ömürlerinin son bulmasına neden oluyor” diye belirtti.
“Küçük ölçekli şirketlerin çözüm odaklı ve uygun maliyetli yazılımlara ihtiyacı var”
KOBİ’lerin, büyük ölçekli kurumların ve start-up’ların yazılım ihtiyaçlarının birbirinden farklı olduğunu belirten Balo, “Her şirketin kendi ihtiyacına yönelik uygun maliyetli yazılımlar ancak kodsuz yazılım ile sağlanabilir. Özellikle KOBİ’lerin ihtiyaç duydukları yazılım için bir yazılımcı istihdam etmesine ya da dış kaynak için büyük bütçeler ayırmasına gerek yok. Onların raporlama, ödeme, sevkiyat takibi gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği uygun maliyetli yazılımlara ihtiyacı var. No Code – Low Code yazılımlar ile bu şirketler bir geliştiriciye bağımlı olmadan basit ve anlaşılır arayüzlerle çözüm odaklı programlara sahip olabilir. Hatta bir geliştiricinin yaptığı uygulamayı başka geliştiricilerin kolaylıkla değiştirmesi ve güncellemesi de mümkün olabilir. Bu özellik sayesinde hibrit geliştirme modelleri söz konusu olabiliyor. Kendi girişimini kurmak isteyen start-up’lar da sunduğumuz hızlı geliştirme platformu sayesinde fikirlerini hızla yazılıma çevirip piyasaya sunabiliyor, aynı zamanda Xpoda iş ortağı olarak firmaların özel yazılım ihtiyaçlarına da cevap verebiliyor” dedi.
“Türkiye’deki 1,7 milyon KOBİ’nin dijitalleşme süreci ‘kodsuz yazılım’ ile tamamlanabilir”
Şenol Balo, Avrupa Birliği’nin dijital dönüşüm için 2030 yılına kadar 20 milyon yazılımcıya ihtiyaç duyduğunu Türkiye’de ise bu ihtiyacın yaklaşık 700 bin olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Türkiye’de bugün 1,7 milyon KOBİ ölçeğinde işletme bulunuyor. Ülke olarak dijitalleşmeden söz ediyorsak bu işletmelerin tümümün bu süreci tamamlaması gerektiğini kabul etmeliyiz. Son 5 yılda artık tüm işletmelerin bir yazılımla dijitalleşmek zorunda olduğunu anladık. Fakat Türkiye’deki 700 bin yazılımcı açığı ile bunu sağlamak mümkün değil. Türkiye’de bu yazılımcı ihtiyacı, kodsuz yazılım yapabilen geliştiricilerin sayısının artırılması ile karşılanabilir, aksi halde kod öğrenme süreçlerinin uzunluğu nedeniyle gereken dijitalleşme hızına ulaşamayız.”
“Xpoda No Code eğitimleri ile iş dünyasının taleplerini karşılayacak yazılımcılar yetiştiriyoruz”
Yazılım geliştiricilerinin yeni teknolojileri öğrenmesi, daha esnek, hızlı ve verimli iş ortaya koymasının hem kendi kariyerleri hem de iş dünyası için büyük önem taşıdığının altını çizen Balo, “Xpoda olarak kurumlara yönelik iş uygulamaları alanında dijital dönüşüm projelerinin kod yazmadan geliştirilmesini sağlayan bir şirket olarak; düzenlediğimiz eğitimlerle bu süreci hızlandırırken uzun yıllardır sürdürdüğümüz eğitimleri ileri seviyeye taşıdık. Tüm sürecini yönettiğimiz ‘Xpoda No Code Eğitimleri’ ile yazılım alanında olan ya da bu alana girmek isteyenlere özel 3 etaptan oluşan bir eğitim programı sunuyoruz. Bu kapsamda katılımcılara No Code ve Low Code teknolojilerini kullanarak yazılım geliştirme yetenekleri kazandırırken, bu yetenekleriyle geleceğin iş dünyasına hızlı bir giriş yapma fırsatı sunuyoruz. Eğitimi alanlar, klasik kodlama yöntemlerine göre çok daha hızlı ve etkili bir şekilde yazılım geliştirmeyi öğrenirken iş dünyasındaki talepleri de karşılayacak yeteneklere sahip oluyor” açıklamasında bulundu.