Nüfus yoğunluğu, yereldeki BT’ye yön veriyor
M2S (Marketing to Sales) Araştırma ve Pazarlama Hizmetleri’nin son sektörel araştırmalarından bir tanesini yerel yönetimler ve gerek sahip oldukları BT yapıları, gerekse yapmayı planladıkları BT yatırımları oluşturuyor. Kasım 2014’te, 68 farklı ilden belediye ile konuşularak tamamlanan araştırmada, Türkiye yerel yönetim yapısını yansıtan, geniş bir kapsama ulaşıldı. İlçelerin seçiminde nüfus yoğunluğu baz alınarak iki gruplama yapıldı: Nüfusu 10 bin-50 bin aralığındaki belediyeler ve nüfusu 50 bin ve üstü belediyeler. Her iki grupta eşit sayısal dağılım hassasiyeti ile toplam 200 belediye ile görüştüklerini söyleyen M2S (Marketing to Sales) Araştırma ve Pazarlama Hizmetleri Genel Müdürü Özlem Unan, araştırmada öne çıkan sonuçları paylaştı.
Dönüşümü nüfus belirliyor
Belediyelerin bir e-dönüşüm politikası olup olmadığının sorulduğu araştırmada, yüzde 42’lik bölüm e-dönüşüm politikası olduğu bilgisini veriyor. Ancak Unan, önemli bir detaya dikkat çekiyor: Bu yanıtı veren belediyelerin nüfus yoğunluğuna bakıldığında, nüfusu daha fazla olan belediyelerin daha somut e-dönüşüm politikaları olduğu görülüyor. E-dönüşüm politikası olduğunu belirten belediyelerin yüzde 71’i, aynı zamanda nüfusu 50 bin ve üstü olan yerel yönetimler. Dolayısıyla nüfus yoğunluğu, e-dönüşüm politikası ile doğru orantılı. Doğal olarak e-dönüşüm politikası olmadığını belirten belediyeler nüfus yoğunluğu daha az olanlar.
Mobil uygulama yerine standart SMS
2014 Haziran’ında gerçekleştirilen yerel seçimlerin genel olarak bilişim yatırımlarına bakışta etkisinin olup olmadığını sorduğumuzda Unan, genel olarak böyle düşünmediğini belirtiyor. Bu araştırmaya kadar hala birçok belediyenin yatırım planlarının belli olmadığına dikkat çeken Unan, yerel seçimler geride kalmış olmasına rağmen, bazı belediyelerin 2015 Haziran’ında gerçekleştirilecek genel seçimlerin de bekleyişi içinde olduğunu vurguluyor.
Araştırma sonuçlarına devam edip ‘Belediyeden hizmet alan vatandaşlara belediyeler nasıl duyuru yapılıyor?’ sorusuna verilen yanıtlara geldiğimizde, büyük çoğunluğun tercihinin belediyenin web sitesi olduğu görülüyor. Yani yerel yönetimler, belediyenin internet sitesini sürekli güncel bilgilerle, vatandaşla etkileşimli olarak kullanmaya çalışıyor. İkinci bilgilendirme aracı toplu mobil mesaj gönderimi olurken, bunu açık alan reklamları ve broşür çalışmaları izliyor. Mobil uygulamadan ziyade, düz SMS olarak bilgilendirme tercihi ışığında Unan, “mobil uygulamalar şu anda belediyelerin yürüttüğü katma değerli bir çalışma olmaktan uzak” yorumunu yapıyor.
Bu bir vizyon meselesi
En çok kullanılan teknoloji kanalında belediyelerin tercihi içerik bazında güncel tutulmasına özen gösterilen internet siteleri olurken, vatandaşlardan tavsiye, görüş, şikayet ve talep alma süreçlerinde kullanılan yöntemlerde yüzde 44 ile online anket ve talep formu tercih ediliyor.
Belediyede e-belediyecilik ve mobil belediyecilik kullanımı sorulduğunda, e-belediyecilik yüzde 59, mobil belediyecilik uygulaması da yüzde 35’inde kullanılırken, yüzde 39 oranında belediyede ise ne e-belediyecilik var ne mobil çalışma. Bu konuda yatırımlar Unan’a göre, bir vizyondan ziyade, ufak yazılım çalışmaları ile kısıtlı kalabiliyor. “Sonuçta bu bir vizyon meselesi” diyen Unan’ın da dikkat çektiği gibi, nüfus yoğunluğu bu konuda yatırımların, dolayısıyla vizyonun kaynağı.
Her işin başı bütçe
Belediyelerde kullanılan çözümlere bakıldığında, yüzde 64’ünde bir belediye otomasyon çözümü, yüzde 57’sinde bir araç takip sistemi, yüzde 42’sinde bir kent bilgi sistemi, yüzde 38’inde de bir coğrafi bilgi sistemi ve çağrı merkezi kullanıyor. Araştırmaya katılan belediyelerin sadece yüzde 21’inde bunların hiçbiri yok. Bu belediyelerin de çoğunun nüfusunun 10 bin-50 bin kişi aralığında olduğu dikkate alındığında, 50 bin ve üstü nüfuslu belediyelerin neredeyse hepsinin bu yatırımları yaptığı görülüyor. Yatırım önceliklerinde ise bu varolan yapıları daha da geliştirmek var.
2015 yılı yatırım önceliklerinde daha çok belediye otomasyon yenilemelerini içeren çalışmalar var. Kent bilgi sistemi de belediye yatırımlarında öne çıkıyor, ama Unan’a göre, bunların dışında daha fazla donanım yatırımı var ve temel sebep bütçeler. Sonuçta BT bütçeleri, belediyenin büyüklüğü ile doğru orantılı. Örneğin 50 bin ve üstü nüfuslu belediyelerde 1,2 milyon TL yıllık BT bütçeleri varken, 50 binin altında nüfusu olanlarda ise ortalama BT bütçesi 321 bin TL. Dolayısıyla BT odaklı beklentiler, nüfus, merkezden verilen bütçe ve bunu yatırıma dönüştürme başlıkları arasında doğru orantı var. Unan’a göre, belediyelerde yatırım yapılacak öncelikli konular içinde genelde vatandaşa yönelik başlıklar var. Bunun bir örneği olarak, belediye çağrı merkezi yatırımı yapacağını belirten belediyelerin oranı yüzde 19. BT yatırımlarında itici gücün kamu zorunlulukları değil, vatandaş memnuniyeti olduğunun altını çizen Unan, şöyle devam ediyor:
Beklentilerin kaynağı vatandaş
“Araştırmamızda direkt olarak kamu zorunluluklarını sorgulamadık, ama elde ettiğimiz tüm sonuçlar ışığında yatırımlarda kamuya çok bağlı hareket edilmiyor. Vatandaş sayısı arttığı zaman beklentiler de artıyor ve bu da belediye üstünde ‘yatırım’ baskısı oluşturuyor. Belediyelerde toplam çalışan sayısı ortalamaları da, yine vatandaşa hizmet götürme önceliği ile orantılı. Bir sonraki araştırmamızda belediyelerde sosyal medya kullanımını sorgulamayı planlıyoruz. Özellikle vatandaşa hizmet götürmede yaygın olarak kullanılmaya başlandığını izliyoruz. 50 bin üstü nüfuslu belediyelerde ortalama çalışan sayısı 670 kişi, 50 bin altı nüfuslu belediyelerde ise ortalama 134 kişi. Yani her noktada belirleyici unsur nüfus.”