Obase Detailer’i yurtdışında da yaygınlaştıracak
Detailer, Türkiye pazarından sonra yurtdışında.Obase de kriz dönemini iyi geçiren şirketlerden biri oldu. 2009’un zor bir sene olduğunu söyleyen Obase Genel Müdürü Dr. Bülent Dal, geçen yıl 8 milyon dolar ciro elde ettiklerini, verimlilik artışına yönelik projelerde hem kurumsal hem de KOBİ tarafında görülen artışın kendilerini de olumlu etkilediğini ifade ediyor. Dali yıllardır yıllık ortalama yüzde 30’luk büyüme rakamları yakaladıklarını, bu sene de benzer oranda bir büyüme beklediklerini açıkladı.
“Verinin en fazla olduğu ve yoğun tutulduğu, bu veriyi kullanma ihtiyacı olan bir sektörle işe başlamak istemiştik. Bu perakende oldu. Sonra sektör bağımsız ilerledik. Telekom, finans, kamu tarafında da geliştik” diyen Dal, perakende sektöründe son dönemde Detailer ürünlerini öne çıkardıklarını belirtti. Dal, “Detailer, sahip olma maliyetini ve proje riskini düşürecek, küçük ve büyük kuruluşlarda rahatlıkla kullanılabilecek perakendeye yönelik bir karar destek sistemi çözümü. Bu çözümü son iki senedir Türkiye pazarında uygulama şansı bulduk. Bundan sonraki hedefimiz yurtdışı pazarlara sunmak. Obase’in çözümleri Rusya, Doğu Avrupa, Kazakistan ve Romanya’nın da aralarında olduğu 11 ülkede kullanılıyor. İş ortaklarımızdan Micro Strategy’in satış kanalını da kullanarak birçok ülkede Detailer çözümünü yaymak istiyoruz” dedi. Dal, şu anda yurtdışında ofislerinin olmadığını, ama ülkelerde pazarların belli eşiklerin üstüne gelmesi durumunda ofis açmayı düşünebileceklerini dile getirdi.
Kurumlar ötesi bir zeka
Şirketlerin günlük operasyonlarını, satışlarını, karlılıklarını, müşteri memnuniyetlerini takip edebildiklerini ama sadece kendilerinin takip etmesinin yeterli olmayabileceğine değinen Dal, aynı zamanda iş ortaklarıyla beraber de takip edebilmesinin önemli olduğunu, bu doğrultuda Obase B2B çözümünü geliştirdiklerini ifade etti. Dal, şunları söyledi: “Bu, şirketlerin sahip olduğu satış, müşteri ve stok bilgilerini iş ortaklarına internet ve mobil ortamında birtakım uyarılarla, otomatik bilgilendirmelerle ve dashboard tarzı karnelerle sunmak yönünde bir çözüm. Bu çözüme ciddi bir yatırım yaptık. Bir bakıma kurumlar ötesi bir zeka oluşuyor” dedi.
Telekom sektörünün kendileri için önemli bir sektör olduğunu vurgulayan Dal, bu sektörün birtakım optimizasyon ihtiyaçlarına cevap verdiklerini, müşteri değer yönetimi ve sürekliliğine yönelik farklı yelpazede optimizasyon çözümlerinin olduğunu, bankacılıkta da özellikle risk yönetimine yönelik çözümlerinin öne çıktığını söyledi.
“Esasında iş zekası yeni başlıyor”
Dal’a göre, yıllardır konuşulan ve artık sonuna mı gelindi denilen iş zekâsında esasında herşey yeni başlıyor. Dal’ın görüşleri şöyle: “İş zekâsı hayatımızın içine giriyor. Eskiden bilgi analistlerinin veya özel merakı olan kişilerin kullandığı bir sistemken, şu an tüm süreçlerin içine girmiş durumda. Örneğin akıllı mobil cihazlarda da kullanılıyor. Buna mobile intelligence business diyoruz. Bu tarafta önemli büyüme bekliyoruz. Ayrıca artık iş zekasından beklentiler çok arttı. İş zekâsında fark yaratacak diğer bir konu toplam sahip olma maliyeti. Bazen bir ürün ilk başta ucuz gibi görünüyor ama önemli olan buna bir bütün olarak bakmaktır. Araştırmalar da bunu doğruluyor. Hangi ürün, teknoloji, metedoloji ve ekiple gidersem bu projenin maliyetini minimize etmiş olurum diye düşünmek gerekiyor.”