Odakta; kamuda bulut bilişim ve kritik altyapılar için güvenlik var
Oracle çözümlerinde; güvenlik, ölçeklendirme, ekonomiklik ve performans ön plana çıkmakta.
Oracle Kamu Sektörü Satış Direktörü Dinçer Çetin ve Oracle Bulut Ülke Satış Müdürü Burçak Çakıroğlu, kamu için en yüksek faydayı sağlayacak teknolojileri paylaşırken ‘Biz sektörlere ve müşterilere ne yapabiliriz, nasıl yardımcı olabiliriz?’ bakış açısıyla ilerlediklerini kaydettiler.
Dijital olarak 2’inci kez gerçekleştirilen ‘Oracle – BThaber Kamu Zirvesi’nden bahsederek konuşmasına başlayan Dinçer Çetin, “İstediğimiz bu etkinliği yüz yüze yapabilmekti; bu sene de çevrim içi gerçekleştirmek durumunda kaldık. BThaber’in desteğiyle keyifli, başarılı ve müşterilerimize ulaşabildiğimiz bir etkinlik oldu. Müşterilerimizi daha çok konuşturalım, onlarla özellikle beraber yaptığımız başarılı projeleri paylaşalım istedik” açıklamasında bulundu. Bu sene iki odak alanları olduğunun altını çizen Çetin, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İlk odak alanımız olan bulut bilişimin kamu ve yarı kamu olan kurumlardaki öneminin ne kadar arttığını ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin buradaki yol haritasını herkesle paylaşmak istedik. Bunun altında Oracle’ın çözümleri de yer alıyordu. İkinci odağımız da; geçen sene başlattığımız güvenlikle ilgili temanın devam ettirilmesiydi. Burada da güvenliğin kamudaki kritik sistemlerde ne kadar önemli olduğunu ve bu konuda Oracle olarak neler yaptığımızı paylaşmak istedik.” “Özellikle Dijital Dönüşüm Ofisi geçen sene bu konuda çok ciddi efor harcadı” ifadesini kullanan Çetin, şunları kaydetti: “Dijital Dönüşüm Ofisi bizlerin de dahil olduğu çalışma grupları kurdu. Bu çalışma grupları içerisinde ‘bulut bilişimi kamuda nasıl kullanabiliriz, kamuya yararı nasıl olur, yurt dışındaki örnekleri nelerdir’ üzerine ciddi çalışmalar yapıldı. Etkinliğimize konuk konuşmacı olarak katılan Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Dijital Teknolojiler Birim Müdürü Sedat Öztürk de sunumunda bu çalışmaları bizimle paylaştı. Öztürk, ‘Kamu Bulut Stratejisi ve Eylem Planı’nın 2022 yılının ortalarında yayımlanacağı bilgisini verdi. Burada ciddi bir ilerleme var. Dijital Dönüşüm Ofisi’nin çıkaracağı bu yayınla, önümüzdeki dönem hangi regülasyonlarla neler yapılacağına dair yol haritası çıkacağını, kamuya ışık olabileceğini düşünüyorum. Çalışma grubunda Oracle dışında firmalar, büyük oyuncular da var. Özellikle lokal olarak veri merkezi işleten firmalar bu çalışma grubunun içerisinde.
Dijital Dönüşüm Ofisi’nin çalışma grubundaki toplantıların ardından çıkacak sonuçları kamu yararına açıklamasını bizler de heyecanla bekliyoruz. Diğer yandan Oracle olarak öne çıkan tarafımız; regülasyonları bertaraf edeceğimiz çözümleri üretmek. ‘Biz sektörlere ve müşterilere ne yapabiliriz, nasıl yardımcı olabiliriz’ bakış açısıyla ilerliyoruz. Diğer yandan Sedat Öztürk, istisnalar dışında ilk etapta fiziksel bir veri merkezi yatırımı yapmaya sıcak bakmadıklarına da dikkat çekti; ‘Biz Türkiye’de açılmış olan bulut bilişim veri merkezlerini kullanmak istiyoruz’ demişti. Bundan sonra herhangi bir veri merkezinin açılmayacağı, aslında bizim gibi bulut bilişim sağlayıcıları için çok önemli bir bilgi. Dolayısıyla bizlerin çalışmalarını, iş planlarını, Türkiye ile ilgili yatırımlarını doğrudan ilgilendiren bir nokta.”
‘Müşteri Yerinde Exadata’ çözümü; toplam sahip olma olarak değil kiralama modeli üzerinden gidiyor
Bulut ve Oracle’ın bulut yaklaşımıyla ilgili detayları aktaran Burçak Çakıroğlu da, “Bulut dendiğinde birkaç şey anlaşılıyor; genel ve özel bulut kavramları. Hibrit ve çoklu bulut denilen yeni kavramlar da geldi” ifadesini kullandı ve konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çoklu bulut; diğer bulut sağlayıcılar arasında entegre çalışan bir çözüm. Hibrit dediğimiz hem lokalde hem bir uzantısı genel bulutta olan çözümler. Bir de tamamen özel bulut mevcut. Kamuda konuşulan bulut tam adreslenmedi; her türlü çözüme bakılıyor. Verilerin ya da kritik sistemlerin genel buluta çıkartılmasında regülasyonlar ve KVKK, özellikle BDDK regülasyonları hâlâ ciddi şekilde önem teşkil ediyor. Tabii ki bizim gibi hem küresel oyuculardan hem de lokal firmalardan çözümler bekleniyor. Bizim en büyük fark yaratan çözümlerimiz arasında hibrit çözüm ön plana çıkıyor. Bunlar hem genel bulutta hem özel bulutta çalışan çözümler ki bunların başında ‘Exadata Cloud at Customer’ yani ‘Müşteri Yerinde Exadata’ dediğimiz çözümümüz var. ‘Exadata Cloud at Customer’ın ‘Exadata’dan farkı şu: Toplam sahip olma olarak değil kiralama modeli üzerinden gidiyor. Müşteri yerinde duruyor ve veriye sadece müşteri erişebiliyor; biz asla erişemiyoruz. Uzaktan bir bağlantıyla altyapı tarafını Oracle yönetebiliyor. Bu tamamen bulutun zaten gereksinmelerinden; buluta girdiğimiz noktalardan biri ve hibritin başladığı nokta oluyor. Müşteri altyapıyla ilgilenmiyor; tamamen verisinden sorumlu. Ama müşterilerin altyapılarını yönetebiliyoruz. Performans gerektiğinde baştan bütün lisansları almak ya da kullanmak yerine ihtiyaç oldukça; altyapıyı hem servis olarak alabiliyor hem de ölçeklendirebiliyor. Ama veriler tamamen müşteri ortamında duruyor. Bu da aslında hibrit yapıyı çok iyi anlatıyor.
Bulut dediğimiz şey; ölçeklendirilebilirlik, ekonomik olması, uygulamaların ya da altyapının servis olarak verilmesi… Burada da zaten ‘Exadata Cloud at Customer’ altyapısı servis olarak veriliyor. Geçen sene Oracle yeni bir şey çıkarttı: ‘Dedicated Region Cloud at Customer’ dediğimiz bir bulut ortamı. Bütün genel bulutta alınan servisleri, müşteri ortamına kurabildiğimiz, müşteri ortamında eksiksiz bütün bulut servislerin alınabildiği bir ortam, sadece veritabanı değil. Bu da ‘Cloud at Customer’ modelinde olduğu gibi müşteri yerindeki modelle aynı olarak altyapısı bizler tarafından yönetiliyor ama veri erişimleri tamamen müşteri tarafından gerçekleştiriliyor. Özellikle üzerinde çalışmak istediğimiz ve konuştuğumuz konular arasında geliyor. Bunu kamuda birçok yere servis verebilecek şekilde pozisyonlayabilirsiniz.”
Servis kaynaklarımızla ve iş ortaklarımızla beraber kamuya daha iyi dokunabiliyoruz
Dinçer Çetin, ‘Oracle – BThaber Kamu Zirvesi’nde gerçekleştirilen ‘Kamu Küresel Teknolojiler İle En Yüksek Faydayı Nasıl Elde Ediyor?’ başlıklı panele; Milli Eğitim Bakanlığı YEĞİTEK Sistem Yönetimi Daire Başkanı Ahmet Şamil Demircan, Türkiye Noterler Birliği Bilgi Teknolojileri Müdürü Berdan Balta, TÜRMOB-TESMER Luca Proje Koordinatörü Cenk İçer’in katıldığını hatırlatarak üç farklı müşteri örneğinin Oracle’ın farklı noktalarda ve alanlarda kamuya yaptığı katkıları göstermesi açısından çok önemli olduğuna dikkat çekti. Çetin, bu çözümlerde; güvenliğin, ölçeklendirmenin, ekonomikliğin, performansın ön plana çıktığının altını çizdi. Burçak Çakıroğlu, SaaS (Software as a Service – Hizmet Olarak Yazılım) ile büyük bir yatırıma gerek kalmadığını vurgulayarak “Özellikle SaaS sunan, uygulamayı servis olarak sunan yazılım sağlayıcılar için ön planda. Hem performansı hem kendi yaptığı yatırımı burada yönetebilmesi açısından ihtiyaca göre vermek çok önemli” ifadesini kullandı. Oracle olarak ‘uçtan uca çözümü’ sağlayabildikleri anda güvenliği de ön plana çıkarabildiklerine dikkat çeken Dinçer Çetin, MEB ile çalışmalarını gündeme getirerek “EBA’da bir takım sıkıntılar olmuştu ama o sıkıntılar, sistemimizin güvenlik yetkinliklerinden dolayı bizim alanlara doğru güvenlik tehdidi olarak ulaşmamıştı” dedi. Çetin, kamuya katkılarının sadece yazılımla kalmadığını,
çok değerli servis kaynakları da olduğunu belirterek “Bu projelerin çoğunda ‘Oracle Advanced Customer Services’ (ACS) dediğimiz uzmanlaşmış servis kaynaklarımız sahada rol aldılar hem iş ortaklarımızla hem müşterilerimizle beraber projelerimizin gerçekleşmesi için ciddi çaba sarf ettiler. Örneğin Noterler Birliği’ndeki projemizde, ACS ile bir iş ortağımız beraber bir ekip kurarak projeyi beraber gerçekleştirdi. Biz bu tarz kaynaklarımızla ve belli alanlarda sertifikalandırdığımız iş ortaklarımızla kamuya daha iyi dokunabiliyoruz” açıklamasını yaptı.
‘Oracle Bulut, rakiplerimizle de iş birliği yaptığımız çok daha ‘iş birlikçi’ bir yaklaşım sergiliyor
Zirve’de; İçişleri Bakanlığı, İller İdaresi Genel Müdürlüğü Acil Çağrı Hizmetleri Daire Başkanı Tarık Bahadır’ın ‘Acil Durumlarda Tek Numara 112 Acil Çağrı Merkezleri’ hakkında bilgi verdiğini söyleyen Dinçer Çetin, ‘112 Acil Çağrı Merkezleri’nin son 5-6 yıl içerisinde, kamuda gerçekleştirilmiş olan en önemli bilişim projelerinden bir tanesi olduğuna dikkat çekti ve şunları kaydetti: “Amaç aynı; tüm gelen çağrıların belli bir noktada, tek bir yerde karşılanması. Çok başarılı bir sistem; 81 ile daha yeni yayıldı. Biz de Oracle altyapısı ve bu projenin bir parçası olarak devam ediyoruz. Hem veritabanlarını hem uygulama sunucularını Oracle üzerinde tutuyoruz. Ve bunların bir kısmı bizim yine bulut bilişim dediğimiz mimari üzerinde koşuyor.” Bu noktada küresel oyuncularda ‘genel bulut’un tek hedef olduğunu söyleyen Burçak Çakıroğlu da, “Bizim Oracle olarak yaklaşımımızda; hibrit bulut da çok önemli” değerlendirmesini yaptı. Oracle’ın genel stratejisi hakkında da bilgi veren Çakıroğlu şu önemli detayları paylaştı: “Diğer küresel oyuncular gibi; herkes yönünü kendi ürünlerinden çok herkesin kullanacağı çözümlere, iş ortaklıklarına doğru yönlendirdi. Oracle da bunlardan biri. İş ortaklarımızın, küresel oyuncuların çözümleri olsun, açık kaynak olsun birçok çözüme ulaşılabiliniyor. ‘Oracle Bulut’ta; özellikle genel bulut tarafında, birden çok çözüme birden çok iş ortağıyla hatta zamanında rakibimiz diyeceğimiz oyuncularla da iş birliği yaptığımız, artık çok daha ‘collaborative – iş birlikçi’ bir yaklaşım çiziliyor. Çoklu bulut yaklaşımımız da bunu en güzel gösteren şey. Doğrudan rekabet değil; ‘beraber bir şeyler yapalım, beraber çözümlerimizi müşterilerimize sunalım’ dediğimiz iş birlikleri gerçekleştiriyoruz. Yapay zekânın olduğu bir dünyaya doğru gidiyoruz. Firmalar farklı alanlarda ayrışıyor. Biz SaaS tarafında da diğer oyunculara göre daha fazla yatırım yapıyoruz.” Burçak Çakıroğlu, “Kamu tarafında da açık kaynak kullanan ya da kullanmak isteyen kamu müşterilerimiz çok rahat bir şekilde denemelerini yapabiliyor” ifadesini kullandı ve “Yeni teknolojileri kurmak için yatırım yapmasına, kurulum yapması için danışmanlık almasına gerek yok. Hemen oradan açıp bakıp deneyip kendi bünyelerine alabileceklerini görebiliyorlar. Biz Oracle olarak artık tamamen Oracle demiyoruz, ‘bulut üzerindeki başka bir açık kaynağı da artık kullan’ diyoruz. Bu büyük bir transformasyon, bu bir dönüşüm. Açık kaynağı her oyuncu kullanıyor ama diğer küresellere göre baktığımızda bizim gerçekten hibrit ve çoklu buluta yani beraber çalışmaya özel yatırımlarımız bir tık daha fazladır diye düşünüyorum. Ve yapay zekâlı kullanılan müşteriye hazır çözümler; bizim iş uygulamalarımızda da var. Veri merkezinin altında bu yapay zekâyı kullanıyoruz. Bizim görevimiz; müşterilerimizi, kamuyu hazır bulundurmak” açıklamasını yaptı.
Veri merkezi olma hedefi; regülasyonların uyumundan sonra çok önemli bir yer tutacak
Dinçer Çetin, ‘Oracle – BThaber Kamu Zirvesi’nde Sedat Öztürk’ün “Bölgesel veri üssü olmalıyız” açıklaması üzerine şunları vurguladı: “Türkiye olarak özellikle fiber optik hatların tam üzerinde yer alıyoruz. Birçok bağlantı noktası bizim üzerimizden geçiyor. Bu çok önemli bir artı değer. Birçok çevre ülkeyle bizim çok hızlı bağlantılarımız var. Bu da onların verilerini bizde tutmaları için çok ciddi bir avantaj sağlayabilir. O ülkelerdeki regülasyonlarla Türkiye’deki regülasyonların uyumlu olması birinci hedef olmalı ki diğer ülkeler de gelip verilerini Türkiye’ye koyabilsinler. Buna yatırım yapılması, buralara yatırım yapacak küresel oyuncuların da iştihanını açmakta. Veri merkezi olma hedefi; regülasyonların uyumundan sonra çok önemli bir yer tutacaktır.” Çetin, konuşmasının sonunda şu noktalara dikkat çekti: “Bu sene bir mottomuz var: ‘Güvenlik bir seçenek değil, zorunluluktur’ diyoruz. Covid ile beraber güvenliğin vazgeçilmez olduğu da görüldü. Veri en değerli varlığımız. Dolayısıyla bu kadar değerli bir varlığımızı en güvenli şekilde saklayıp korumamız ve yönetmemiz gerekiyor. Biz de diyoruz ki Oracle’ın ürettiği teknolojiler güvenlik standartlarının uygun olduğu bağımsız kuruluşlarca sertifikalandırılmıştır. Verinin uçtan uca güvenliğinin sağlandığı en yüksek güvenlik mimarisiyle aslında veriye dair olası tüm tehditleri tamamen bertaraf eder. Uçtan uca Oracle kullanılan çözümlerde güvenliğin çok net olarak sağlandığı ve tüm tehditlerin bertaraf edildiğini burada da paylaşmak istiyoruz. Olabildiğince otonom sistemler yaratmaya çalışıyoruz.”