Öğrenciler Hayal Okulu ile geleceğe sağlam adımlar attı
Bir senedir Microsoft Ankara’da Genel Müdür Yardımcılığı görevini sürdüren Erhan Yalçın, bu süre zarfındaki gelişmeleri aktardı ve projeye katılan öğrencilerin mutluluğunu paylaştı.
Erhan Yalçın, mali yılın 30 Haziran’da bittiğini, önemli ve iyi bir dönem geçirdiklerini kaydederek “Geçtiğimiz yıl içerisinde, kamu kurumları tarafında çözüm projelerine, özellikle de vatandaş odaklı e-Devlet projelerine yoğunlaştık. Daha çok, hizmet tarafındaki yetkinliklerimizi ön plana çıkararak; müşterilerimiz ve kamu kurumları tarafında değeri artırmaya çalıştık. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı gibi birçok kamu kurumuyla projeler gerçekleştirdik. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile önemli bir yazılım projesini takip ediyoruz; geliştirme aşamasındayız” dedi. Sağlık Bakanlığı’nın büyük bir atılım içerisinde olduğunu söyleyen Yalçın, atılımın gerektirdiği BT altyapısını da gözden geçirdiklerini, yeniden yapılandırma sürecinde olduklarını ve bu doğrultuda Microsoft olarak bilgi aktarımında bulunduklarını, teknoloji desteği verdiklerini dile getirdi. Kamu kurumlarında çok önemli projeler yapıldığını ve BT konusunda ciddi ilerlemeler görüldüğünü belirten Yalçın, “Bunun yansımalarını, vatandaşa değmesini de birlikte göreceğiz. 2023 hedeflerine doğru tüm bakanlıkların, kurumların hedefleri mevcut ve o hedeflere doğru planlarını yapıyorlar. Bu noktada, siber güvenlik konusu ön plana çıkıyor. Siber güvenlik alanında kapsamlı çalışmalar içindeyiz. Yurtdışındaki örnekleri inceliyoruz; bu anlamda Microsoft olarak katkılarımızın ne olacağını ortaya koyuyoruz. İnternet Geliştirme Kurulu’na da katkı vermeye çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.
Amaç; değer üreten şirket olmak
Yalçın, Microsoft Ankara ekibi olarak, hem iş hacmi, hem de çalışan sayısı olarak iyi bir büyüme yakaladıklarının altını çizerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Satış ve hizmet ekibimizi; sayısal ve yetkinlik anlamında güçlendirdik. Kamu kurumlarıyla sözleşmeler kapsamında çalıştığımız bakım hizmetleri ekibimizi de ciddi şekilde büyüttük. Hedefimiz; verdiğimiz hizmeti, yarattığımız değeri mümkün olduğu kadar artırabilmek ve lisans satan şirketten değer üreten şirkete geçmek.” Ülkenin önceliklerine, hassasiyetlerine dikkat etmek amacıyla sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştirmek istediklerini söyleyen Yalçın konuyla ilgili şunları söyledi: “TSK Rehabilitasyon Merkezi’yle ilgili bir çalışma yaptık. Çeşitli görevler sırasında engelleri oluşan, yaralanan, gazi olan kişiler rehabilitasyon amacıyla bu merkeze geliyor. Bu dünyaya destek olmak gerek. O düşüncelerle; rehabilitasyonları kapsamında ofisimizde 10 civarında kişiye bilgisayar eğitimi verdik. Günlük hayatta kullanabilecekleri, onları iş meslek sahibi yapabilecek etkinlikleri aktardık ve iş bulmaları konusunda destek olmaya çalıştık; 3 arkadaşımız iş sahibi oldu. Onların teşekkürü hiçbir şeye değişilmez. Biz bundan yüreklendik, cesaretlendik.”
Erhan Yalçın, ekiplerinin; genç ve dinamik olduğunu vurgulayarak TSK projesinin başarısının da etkisiyle bu sene başında da Hayal Okulu projesine başladıklarını belirtti. Yalçın süreci şöyle anlattı: “Proje; bir yıl önce Microsoft İstanbul ofisinde başlatılmıştı. Bu sene ‘Young Guru Academy’ ile birlikte Ankara’da uyguladık. Bu kapsamda; MEB okullarındaki 7. sınıf öğrencilerinden 12 kişi seçildi. 20 hafta boyunca ofisimizde ağırladık; birer saatlik üç ders verildi. İlk ders; ‘Oku Düşün Paylaş’; öğrencilerin kişisel gelişimine katkıda bulunmak, kendilerini ifade edip düşüncelerini paylaşmak ile ilgiliydi. Arkasından bir saat İngilizce veya Bilgisayar eğitimi verildi. Bilgisayar eğitimini; kamu projelerinde çalışan en deneyimli danışmanlarımızdan aldılar. İngilizce tarafında, belli bir müfredat takip edilip onların yaşına uygun eğitim verildi; 20 ders sonucunda hayli ilerleme kaydettiklerini gözlemledik. ‘Yaratıcı Etkinlik’ dersi de Microsoft ekibinin hobilerine, ofis dışı çalışmalarına paralel olarak gönüllük esasıyla verildi. Resim, heykel, maket, tişört boyama çalışmalarından müzik enstrümanlarını tanımaya kadar geniş bir yelpazede eğitim gördüler. Gitar çalmaya başladılar, yoga yaptılar, dans etkinliğinde klasik dansları öğrendiler. 20 hafta boyunca ilerdeki hobilerini belirleyecekleri bir fırsat elde ettiler. Bu da bizi çok gururlandırdı. Öğrencilerin geldikleri zamanla, mezun ettiğimiz zaman arasındaki farkı; pozitif gelişimi gözlemledik. Bu kendileri tarafından da ifade edildi. En önemlisi; bu çalışma sırasında rol model gördüler, ileriye doğru bazılarının hedefleri oldu. Demek ki böyle işler var; böyle görevleri biz de üstlenebiliriz, eğitimimize daha dikkat etmeliyiz gibi sonuçlar çıkarttılar. Hazırlanan posterde çocukların yaklaşımları, gözlerindeki ışık görünüyor. Tüm bunların gelişimlerinde çok önemli katkı sağladığını düşündük; çok heyecanlandık ve sevindik. Young Guru Akademi de çok güzel bir iş yaptı; gençlerden oluşan çok iyi bir organizasyon. Tam bir ekip çalışması oldu.”