“Öğrencilerin sağlığı ve verimi için okullarda taze hava şart”
İklimlendirme sektörünün öncüsü Systemair HSK, yeni eğitim-öğretim yılı başlamaya hazırlanırken okullarda temiz ve taze havanın önemine dikkat çekiyor.
Klima santralleri sektörünün öncü global markası Systemair, pandemiyle birlikte ara verilen eğitim-öğretim döneminde en çok konuşulan konulardan biri olan iklimlendirmeye dikkat çekiyor. Milyonlarca öğrenci ve öğretmenin okullara dönmeye hazırlandığı bugünlerde kapalı alanlardaki iklimlendirme koşulları endişe yaratıyor. Sosyal mesafe ve hijyen kurallarının yanı sıra iklimlendirme koşullarının öğrencilerin sağlığı ve verimi için kritik önem taşıdığını vurgulayan Systemair HSK Genel Müdürü Ayça Eroğlu, Avrupa’da yapılan deneylerden örnekler vererek taze hava miktarının artırılmasının ve konfor sıcaklık şartlarının yakalanmasının öğrenciler üzerinde sorulara daha hızlı cevap vermek ve daha az hata yapmak gibi olumlu etkileri olduğunu paylaştı. Eroğlu, söz konusu araştırmalarda ortaya çıkan en önemli sorunların; okullarda yeterli taze havanın sağlanamaması, kötü hava dağılımı, ısıtma-soğutma ve havalandırma sistemlerinin bakımlarının yapılmaması, yüksek seviyelerde uçucu organik bileşikler, karbondioksit ve sınıflardaki sıcaklık kontrolünün doğru bir şekilde yapılamaması olarak sıralandığını anlattı.
Pandemi dönemiyle birlikte okullar başta olmak üzere toplu alanlardaki havalandırma sistemleri ve iç hava sağlığı, en önemli konular arasında yerini aldı. İç mekanlardaki sıcaklığın ve iç hava kalitesinin öğrencilerin performanslarına olan etkilerinin iş yerlerinde yetişkinlerin performanslarına olan etkilerden daha fazla olduğunu söyleyen Systemair HSK Genel Müdürü Ayça Eroğlu, öğrencilerin sağlığı ve başarısı için okullardaki iklimlendirme sistemlerinin önemine dikkat çekti.
Amerikan Isıtma, Soğutma, Havalandırma Mühendisleri Derneği’nden önemli araştırma
Amerikan Isıtma, Soğutma ve Havalandırma Mühendisleri Derneği (ASHRAE) üyelerinden Dr. Pawel Wargocki ve Dr. David P. Wyon tarafından yazılan ve Systemair HSK tarafından derlenen araştırma sonuçlarını paylaşan Eroğlu, şunları dile getirdi:
“Çocukları etkileyen koşullar üzerinde araştırmalara devam edilse de mevcut sonuçlar, sınıflardaki hava kalitesi ve sıcaklıkların öğrenme sürecinde önemli etkileri olduğunu ve bunların iyileştirilmesine eğitim materyallerinin ve yöntemlerinin geliştirilmesi kadar öncelik verilmesi gerektiğini gösteriyor. Söz konusu araştırmalarda; okullarda yeterli taze havanın sağlanamaması, yetersiz temizlik, kötü hava dağılımı, düşük egzoz hava debileri, ısıtma-soğutma ve havalandırma sistemlerinin bakımlarının yapılmaması, yüksek seviyelerde uçucu organik bileşikler ve sınıflardaki sıcaklık kontrolünün doğru bir şekilde yapılamaması en önemli sorunlar olarak göze çarpıyor. Sınıflardaki koşulların öğrencilerin performansına doğrudan etkisinin tespit edilemediği dönemlerde bu konu önemini yitirdiği için okullar ve sınıflar, yetişkinlerin çalıştığı ofislerden daha az önemsenir duruma gelmişti. Mevcut deneylerde iç hava kalitesi, taze hava miktarı artırılarak ve hava sıcaklığı kontrol edilerek sağlansa da birçok farklı yöntemle de bunun sağlanabileceği unutulmamalı. Mimari tasarımların geliştirilmesi, kirletici kaynakların azaltılması, havanın daha fazla ve verimli filtrelerden geçirilmesi gibi yöntemler de bu kapsamda değerlendirilebilir.”
Sınıflardaki hava kalitesinin öğrencilerin başarısı üzerindeki etkileri ölçüldü
Amerikan Isıtma, Soğutma ve Havalandırma Mühendisleri Derneği’nin (ASHRAE) HVAC&R Research Dergisi’nde yer alan araştırma sonuçlarının önemli noktalarını dile getiren Ayça Eroğlu, şunları aktardı: “Araştırma; taze hava miktarının artırılması ve sınıf sıcaklıklarının kontrol edilmesinin öğrenciler üzerinde sorulara daha hızlı cevap vermek ve daha az hata yapmak gibi olumlu etkiler yarattığını gösteriyor. Öğrenciler, sınıflarda yapılan deneysel değişikliklerde sınıflarının daha serin olduğunu ve daha taze bir hava soluduklarını belirtmiş durumda. Öğrencilerin havanın kalitesine dair algısının, çocuklar evlerine gittikten sonra sınıflarda yapılan sensör ölçümleriyle de desteklendiğini görüyoruz.”
Taze hava oranı iki katına çıktığında öğrencilerin hız performansı yüzde 14 arttı
Araştırma kapsamında deneysel veriler kullanılarak sınıf havalandırmasıyla öğrencilerin okullardaki performansı arasındaki bağlantının kurulmaya çalışıldığını anlatan Eroğlu, şu bilgileri paylaştı: “Araştırmada performans eğrileri, öğrencilerin sorulara ne kadar hızlı cevap verdiği ve ne kadar yanlış cevap verdikleri üzerinden oluşturulmuş durumda. Buna göre en büyük farkın ortaya çıktığı deneyde, taze hava oranının iki katına çıkarılmasının öğrencilerin hız performansında yüzde 14’lük bir gelişme sağladığını, sınıf sıcaklığındaki 1°C’lik düşüşün ise hız performansına etkisinin yüzde 4 olduğunu görüyoruz. Elbette birçok farklı parametreye bağlı olduğu için iklimlendirme sisteminde yapılan değişikliklerin testlerde yapılan doğru soru sayısına etkisini sağlıklı bir şekilde ölçmek mümkün olmuyor.”
Hedef, okullarda sağlıklı koşullar sağlamak
Yeni araştırmaların da sınıflardaki iç hava kalitesinin akademik başarıda ciddi etkileri olduğunu gösterdiğini söyleyen Ayça Eroğlu; “Sınıflardaki sıcaklık ve CO2 seviyelerinin pencerelerin açılması ve kapatılmasıyla kontrol edildiği günler artık sona ermeye yakın. Günümüzde, okullardaki iklimlendirme sistemlerinin dış ortam hava kirliliğinden etkilenmeden içeriye kaliteli taze hava sağlaması bekleniyor. Okullarda uygulanacak mekanik havalandırma sistemleri, öğrencilerin başarısını artırmanın yanında salgın hastalıkların yayılmasını da yavaşlatacak bir unsur. Aileler için çocuklarına okullarda sağlık sorunlarına neden olmayan koşullar sağlanması son derecede önemli. Söz konusu koşulların sağlanması öğrencilerin fiziksel ve zihinsel performanslarının yükseltilmesi için uygun alt yapının oluşturulması anlamına da geliyor. Bu noktada okullarda iç ortama taze ve temiz hava sağlayan teknolojik iklimlendirme çözümlerinin kullanılması ve bu sistemlerin bakımlarının periyodik olarak yapılması büyük önem taşıyor” diyerek sözlerini tamamladı.