Öğretmenin dramı
Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi 2015 sonuçlarına göre, öğretmen adaylarının 50 soru üzerinden “doğru cevap” ve “başarı” performansı:
Biyoloji’de doğru cevap ortalaması % 12.8. Başarı % 25.7
Kimya’da ortalama % 14.5. Başarı % 29.1
Matematik (Lise) ortalama % 14.7. Başarı % 29.1
Fizik’te ortalama % 16.3. Başarı % 32.7
Matematik (ilköğretim) ortalama % 19.8. Başarı % 39.6
Coğrafya ortalama % 21.0. Başarı % 42.1
Listede doğru cevap ortalaması hep % 50’nin çok altında. Başarı ortalaması da öyle. Orta öğretimde gençlerimiz nasıl OECD ortalamasının altında kalıyorsa, öğretmenler de aynen. Kanser gibi gerçek şu: Öğretmen, kendisi öğrenemiyor ki öğrenciye öğretsin. Buna ek olarak, öğretmenin heves ve istek sorunu, özlük hakları, maaşı, yaşam koşulları, kendisini yaşamı boyunca geliştirme olanakları gibi “lüks” (!) konular da var. Üstelik, 430 bin öğretmenimiz “atanamıyor.” Örneğin, atama bekleyen bilişim teknolojileri öğretmen adayları, MEB’den Ağustos öğretmen atamalarında 5 bin kadro talep ediyorlar.
CNNTurk Ana Haber’de Eğitim Reformu Girişimi Direktörü Batuhan Aydagül (30.07): “Türkiye'de eğitimin değdiği bütün haneler depresyonda. Gençlerimiz öğretmen olmak için değil, devlet memuru olmak için öğretmen oluyorlar. Onlar öğretmenliği bir devlet memurluğu olarak görerekten, girecekleri ve hayatları boyunca çalışacakları bir meslek olarak görüyorlar. Öğretmeni korumak için öğretmene değer veren bir sistem lazım. Öğretmen, birey olarak kendisini değersiz hissediyor. Ulusal Öğretmen Stratejisi adlı 2011 yılında hazırlanmaya başlanan bir plan 4 yıldır Milli Eğitim Bakanlığı’nın elinde bekliyor. Ne yazık ki hiç bir şekilde öncelikli olmadı. Öğretmenin desteklenmesiyle ilgili bir eylem seti gündeme giremedi.”