Okumak hiç bu kadar kolay ve keyifli olmamıştı!
17 ülkede 1 milyon abone eşiğini geçen Kuzey Avrupa’nın lider sesli ve e-kitap yayın servisi Storytel, Seslenen Kitap’ı 2017’de bünyesine katarak, Türkiye’de de istikrarlı bir gelişim sergiliyor.
Küresel bazda sesli kitaplar özellikle akıllı telefonların hayatımıza girmesiyle beraber hızla yaygınlaşırken, toplam 2.5 milyar dolar değerinde büyüklüğe sahip sesli kitap sektörü, Türkiye’de de son 5 yılda Seslenen Kitap ile ciddi bir büyüklüğe ulaştı. Bu büyüme, 2017 yılında Seslenen Kitap’ın Storytel’e satışıyla yeni bir ivme kazandı ve Storytel bugün 30 binin üzerinde tekil müşteriye sahip. Seslenen Kitap’ın kurucu ortağı ve bugün Storytel’in Türkiye Ülke Müdürü olan Berk İmamoğlu, Türkiye’yi büyük bir sesli kitap pazarına dönüştürmek için çalışmalar yaptıklarını vurguladı. Araştırmaların, özellikle yeni nesillerin sesli kitaplara ilgisi olduğunu gösterdiğini belirten Berk İmamoğlu, “Halen dünya üzerinde yaklaşık 375 bin İngilizce, yaklaşık 100 bin diğer dillerde sesli kitap bulunuyor. Türkiye’de ise sesli kitapların bilinirliği halen oluşma aşamasında” bilgisini paylaştı. Storytel’de şu an binden fazla Türkçe sesli içerik, 50 bin İngilizce sesli içerik ve 50 bin e-kitap bulunuyor. “Kütüphanemizdeki Türkçe içerik sayısı her geçen ay büyümekte. Yine de Storytel Türkiye, diğer Storytel ülkeleri arasında lokal dillerde en az içerik bulunan ülke” eleştirisini yapan Berk İmamoğlu’na göre, bunun başlıca sebebi Türkiye’de bu işe sıfırdan başlamış olunması. Diğer ülkelerde mobil uygulamalar öncesinde de sesli kitaplar piyasada CD ve benzeri formatlarda satılır halde bulunurken, Türkiye’de böyle bir portföyün yok denecek kadar az olduğunu vurgulayan Berk İmamoğlu, ekledi: “Türkiye’de sesli kitaplar ile ilgili sektör ve piyasa tanımları 4 sene önce Seslenen Kitap ile başladı diyebiliriz. Hatta ilk iki sene Seslenen Kitap’ın yayınevlerine ve kullanıcılara erişim seviyesi de bir piyasa veya sektör oluşturacak seviyede değildi, büyüme aşamasındaydı. Şimdi Storytel ile bambaşka bir seviyede olmaktan dolayı gururluyuz.” Berk İmamoğlu, sorularımızı yanıtladı:
Hedef kitle gerek küreselde gerekse Türkiye’de nasıl şekilleniyor?
Sesli kitapların hedef kitlesi; kitapla ilgilenen herkes. Türkiye’de sesli kitaplar için kısa sürede oldukça büyük bir ilgi yarattık. Hedefimiz her yaştan her insana ulaşmak. Ancak, mevcut kullanıcılarımıza baktığımızda özellikle eğitimli, beyaz yakalı 30-50 yaş arası kitlenin Storytel’e ilgi gösterdiğini söylemek mümkün. Birçok insan yoğun iş temposu, trafik, diğer günlük uğraşlar derken hiçbir şeye vakit bulamıyor. Sesli kitaplar tam bu noktada, bu insanlar için çok uygun bir çözüm oluyor. Trafikte aracınızda ya da toplu taşımada yolculuk yaparken, günlük sporunuzu ya da yürüyüşünüz yaparken, hatta yemek yaparken bir yandan da son ayların en çok satan kitabını ya da sevdiğiniz yazarın son romanını dinlemek mümkün.
Yayıncı şirketlerin bu yapıya bakışı ve beklentileri hakkında bilgi verir misiniz?
Sesli kitaplar Türkiye’de yayınevleri ve hak sahipleri için de görece yeni bir format. Onlar da son 5 yılda sesli kitapları tanıdılar. Seslenen Kitap’la başlayan bu tanıma süreci, Storytel ile birlikte iyice hızlandı. İlk başlarda hak sahipleri için de bu yeni alan soru işaretleri uyandırıyordu. Ancak, özellikle 2019 itibariyle Storytel Türkiye, ülkemizin en büyük yayınevi ve hak sahiplerinin hemen hepsiyle ortak çalışmalar yürütmekte. Sesli kitaplar ve Storytel, hak sahipleri için daha fazla insana ulaşmak adına yeni ve önemli bir alan olduğunu gösterdi. Bu hem gelir hem de tanıtım anlamında yayınevleri ve hak sahipleri için ülkemizde daha önce hiç var olmayan yeni bir kanalın oluşmasını sağladı. Bu kanal da sürekli büyümekte ve gördüğümüz kadarıyla daha hızla büyümeye devam edecek. Bu yüzden Türkiye’de yayıncılık dünyasını oluşturan tüm paydaşlarla verimli ve büyüyen bir hacimde çalışmalarımız devam ediyor. Hedefimiz; basılan her kitabın sesli olarak Storytel’de de yerini alması.
Türkiye pazarında abonelerinize nasıl ulaşıyorsunuz?
Mevcut dijital mecralarda yaptığımız reklam çalışmaları oldukça fazla sayıda insana ulaşmamızı sağlıyor. Bunun yanında, konvansiyonel pazarlama mecralarını limitli de olsa kullanıyoruz. Ölçülebilir dijital mecralar dışında kalan diğer tüm mecraları mümkün olduğu kadar sesli kitap kullanımı ile paralel, sesli kitapların kullanılabileceği mekanlarda olan mecralardan seçmeye çalışıyoruz. Buna örnek toplu taşıma ve spor mecraları. Sesli içerik dünyasını insanlara tanıtmak ve sevdirmek adına çeşitli podcast çalışmalarına da sponsor oluyoruz ve onların gerçekleşmesini sağlıyoruz.
Özellikle Türkiye pazarında bu alanda gelişim önünde ne gibi engeller var?
Aslında Türkiye, genç nüfusuyla ve büyüklüğüyle bu alanda gelişmeye çok açık. Yayıncılık sektörünün kendi getirdiği alışkanlıklar, sesli kitabın bir format olarak az bilinmesi, dijitalleşmenin her anlamda bu sektöre çok geç uğramış olması, sesli kitap olmasa da geçmişte dijital mecrada e-kitap bazlı beklentileri karşılayamamış kötü tecrübeler, bazı zorluklar olarak sayılabilir. Bunlar aşılmaz engeller değil ve bugünden bile büyük oranda aşıldıklarını söylemek mümkün. Sesli kitaplar Türkiye için yeni, ama bu formatın insanlar tarafından sevildiğini ve daha geniş kitlelere yayılacağını söyleyebilirim.
Kitaplar nasıl, hangi önceliklerle belirleniyor? Bu kriter ülkeden ülkeye değişiyor mu?
Nihai hedefimiz sesli kitap olmaya uygun olan, basılı tüm kitapların sesli olarak da Storytel’de yer alması. Burada kitapların hak sahiplerinin yani yayınevlerinin ve yazarların yaklaşımı da önemli. Hak sahipleri tarafından sesli kitapların hem kitapların daha fazla kitapsevere ulaşması hem yeni bir gelir kanalı olarak benimsenmesi Türkiye’deki toplam sesli kitap sayısının artmasını sağlayacak. Kullanıcı tarafına baktığımız zaman ise sesli kitaplarda tercih edilen türlerin ülkelere ve ülkelerdeki sesli kitap bilinirliğine ve yaygınlığına göre değiştiğini görüyoruz. Mesela İskandinav ülkelerinde dinleyicilerin çoğunluğunu kadınlar oluştururken, Türkiye’de dinleyicilerde kadın-erkek oranı eşit dağılım gösteriyor. Rusya’da sesli kitaplar daha çok kolay dinlenen, İngilizce terimiyle “easy listening” türünde kitaplar iken, Türkiye’de dinleyicilerin sesli kitap tercihleri basılı kitaplara paralellik gösteriyor, dinleyiciler en çok tercih edilen basılı kitapların sesli halini sistemde görmek istiyor.
Gerek 2020 yılı gerekse orta vade için planlarınız ve önceliklerinizi paylaşır mısınız?
Storytel’in global önceliği; kârlı durumda olan pazar sayısını artırmak. Bugün itibariyle Storytel 17 pazarda aktif durumda ve yakın zamanda açılacağı; Brezilya, Güney Kore gibi pazarlar bulunuyor. Yeni pazarların yanı sıra İskandinav ülkeleri başta olmak üzere Storytel’in uzun süredir bulunduğu pazarlarda kârlılığı yakalamış durumda ve kısa vadede Hollanda, sonrasında Polonya ve Rusya’nın da kârlı duruma geçmesi öncelikli planlar arasında. Öte yandan, Storytel kısa süre önce telif gelir modeli hesaplamasında değişikliğe gitti ve bu modeli 2019’un sonuna kadar mevcut tüm anlaşmalarına uygulamayı planlıyor. Bu model eski model ile temel olarak aynı, fakat daha detaylı bir hesaplama ile hak sahiplerine sistemde dinlenilen işlerin dakika hesabına göre raporlayabiliyor. Bir diğer yenilik aile üyeliği modelinin Storytel ülkelerinde yaygınlaşması. Aile üyeliği modeli 2019 başında İskandinav ülkelerinde uygulanmaya başlandı ve önümüzdeki dönemlerde Türkiye dahil tüm ülkelerde belirli bir zaman planı dahilinde uygulanmaya başlanacak. Storytel Türkiye olarak da hızla Türkçe içerik sayısını artırmak 2019 ve 2020 yıllarının en öncelikli planı. Bu doğrultuda hem mevcut kitapları hem de yeni çıkacak kitapları sesli hale getirmek veya yayınevleri tarafından hazırlanan sesli kitapları Storytel portföyüne eklemek için çalışıyoruz.