Okumak ve okutmak adına seferberlik
Yeni haftadan merhaba,
Trafiği, keşmekeşi bitmeyen İstanbul ile açılışı yapıyorum. Bir süre önce Birleşik Taksi Şoförleri Derneği (BTD) ile bir anlaşma imzalayan ve kendilerine bağlı çalışan taksi sayısını artıran Careem, İstanbul’da yeni bir operasyon merkezi ile faaliyetlerini büyütüyormuş. Halen Filistin, Irak, Sudan, Umman, BAE, Suudi Arabistan, Pakistan, Fas, Lübnan, Ürdün, Katar, Bahreyn, Kuveyt gibi 15’ten fazla ülkede faaliyet gösterdiğini ve platformunda 1 milyondan fazla kaptan bulunan Careem, Türkiye pazarında büyük potansiyel gördüğü gibi, Türkiye genelinde taksi imajını ve hizmetlerin iyileştirilmesini de hedefliyor.
İlçemden bir detayı paylaşayım … Konumuz; İDEA Kadıköy’de düzenlenen ‘Yapay Zeka: İnsan, Teknoloji-Kamu Etkileşimi’ seminerleri. Yapay zekanın hayatlarımıza nasıl katkı sağlayacağının ele alındığı seminerler 3 ay boyunca devam edecek. Her Perşembe 19:00-21:00 ve her Cumartesi 15:00-17:00 saatleri arasındaki seminerlere katılım da ücretsiz. Ben bu kadarını söyleyeyim, detaylar http://ideakadikoy.org/ sitesinde diye ekleyeyim.
Çocukları sevindirmek adına atılan adımlar, mektubumuzda her zaman haklı bir yere sahip. Açılışı Panasonic Eco Solutions Türkiye ile yapıyorum. Faaliyet gösterdiği bölgenin yerel kalkınmasına önem veren şirket, Panasonic’in 100. yıl dönümü anısına gerçekleştireceği “100 Çocuk, 100 Mutluluk” adlı yeni projesini Sancaktepe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde hayata geçirmek üzere protokol imzalamış. Bu proje için Sancaktepe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından belirlenecek 100 çocuk, birçok sosyal ve kültürel aktiviteden yararlanma imkanı bulacak. Dünden bugüne, okul hayatından iş rutinine her zaman önemli bir ihtiyaç olmuştur Pritt. Eğitimde en sık kullanılan malzemeler arasında yer alan, çocukların eğitimine ve gelişimine önem veren Pritt, 50. yıl dönümünde TOÇEV’li öğrencilerle buluşmuş. Etkinlikte önce TOÇEV’in eğitime gönül veren çocuklarına güvenlik ve sürdürülebilirlik eğitimleri verilmiş. Dahası da var… Pritt ürünleri kullanılarak çocuklar tarafından tamamlanan maketler, Almanya’ya gönderilerek, dünyanın 10 farklı ülkesinden gelecek diğer maketlerle birleştirilecek ve böylece Pritt’in 50. yılını simgeleştirecek. Ayrıca süslenen her figür, çocukların gelişimine destek vermek için bağışa dönüşecek. En renkli ve yaratıcı çalışmayı yapan 3 grup ise Henkel tarafından verilen eğitim bursu ödülünü ülkesine getirecek.
Doğa Derneği, İzmir’in Gediz Deltası’nın UNESCO Dünya Doğa Mirası ilan edilmesi ve içindeki binlerce canlıyla beraber hiçbir zarar görmeden yaşamaya devam etmesi için bir imza kampanyası başlatmış. Gediz Deltası, Türkiye’nin en büyük yüz ölçümüne sahip kıyı sulak alanlarından biri. Başta flamingolar olmak üzere yüzlerce kuş türünün yaşam alanı olan Gediz Deltası, akademisyenler ve doğa korumacıların hazırladığı bilimsel rapora göre UNESCO’nun dört Dünya Doğa Mirası kriterinin dördünü birden sağlıyor. Deltanın ve içinde yaşayan canlıların korunması için çalışan Doğa Derneği, Gediz Deltası’nın UNESCO Dünya Doğa Mirası ilan edilmesi için gedizmirasimizdir.org internet sitesinden bir imza kampanyası başlatmış. Takip etmek boynumuzun borcu olsun.
Schneider Electric, 2019 Bloomberg Cinsiyet Eşitliği Endeksi’ne (GEI) dahil edilen 230 şirketten biri olarak ödüllendirilmiş. Üst üste ikinci kez listede yer alan şirket, grup çapında cinsiyet eşitliği ve katılımına olan bağlılığı adına kaydettiği ilerleme için ödüle layık görülmüş. Şirketin Hindistan’da yaptığı cinsiyet eşitliğine dair girişimleri de Catalyst Ödülü’ne hak kazanmış. Ama bu kadar da değil… Schneider Electric, döngüsel ekonomideki faaliyetleri dolayısıyla Çok Uluslu Şirketler kategorisinde The Circulars 2019 ödülüne layık görülmüş. Biraz bilgi vereyim: Dünya Ekonomi Forumu (WEF) ve Genç Global Liderler Forumu’nun bir inisiyatifi olan ve Accenture Strategy ile birlikte yürütülen The Circulars, dünyanın önde gelen döngüsel ekonomi ödül programı olarak biliniyor. 2017 yılında Ar-Ge merkezi olmaya hak kazanan, ürettiği teknoloji ile kurumsal çözümler sunan Emse, Ankara Sanayi Odası (ASO) tarafından 2018’in ‘En İyi Ar-Ge Merkezi Ödülü’ne layık görülmüş.
Bu hafta okumaya da daha çok yer ayırdım. Yayıncı Tuna Güzelyurt ile Ticari Danışman Abdullah Koçoğlu, ortak bir açıklama yapmış, sahibi oldukları ve yayın danışmanlığını yürüttükleri 100 üzerinde dergi ve gazete ile iştirakçi olduklarını belirttikleri uygulama hakkında şu yorumu yapmış: “Dünya üzerinde çeşitli ülkelerde ‘Dergilik’ benzeri uygulamalar mevcut. Ancak, Turkcell’e ait ‘Dergilik’ uygulaması, sağladığı interaktif üstünlük sayesinde önde gidiyor. Dergilik uygulaması sadece bir yazılımdan ibaret değil, toplumsal alışkanlıkları olumlu anlamda şekillendiren bir teknoloji atılımı. Kağıt sarfiyatına tedbir sağlayan bu yapılanma aynı milatta yeşilin var olmasına da dolaylı yoldan katkı sağlıyor. ‘Dergilik’ uygulaması ve takip ettiği yönetim politikası, yeni eski tüm yayıncıların kendisini ve temsil ettiği kurumunu özel hissetmesini sağlıyor.” BThaber olarak biz de Dergilik platformunda yer almaktan mutluyuz, gururluyuz.
Dünyaca ünlü sesli kitap platformu Audioteka, Türkiye pazarına giriş yapmış. Türkiye’de 20’yi aşkın yayıneviyle işbirliği yapan platform, bunun yanı sıra bin 800’ü aşkın İngilizce, Fransızca, Almanca ve Rusça sesli kitabı kullanıcılarına sunmuş. Toplu taşımada boş geçen zamanı binlerce sesli kitapla doldurmak için ya da ‘Zamanım yok, hem gözlerim kuruyor’ bahanelerine karşı dinleyelim, okumuş kadar olalım. Son bir yıldır Türk kullanıcılara iyi ve kaliteli hizmeti için çalıştıklarını belirten Audioteka Türkiye Genel Müdürü Göktuğ Oğuz da pazardaki en iyi kitapları en kaliteli şekilde seslendirdiklerini, anlaşma yaptıkları yayınevi sayısının önümüzdeki aylarda giderek artacağını belirtmiş. Hedef 7’den 77’ye herkese kitapları sevdirmek. Bu arada, sesli kitaplar özellikle görme engelli bireylere fayda sunuyor. Audioteka, önümüzdeki dönemde yeni projelerle daha fazla görme engelli bireye ulaşabilmek için özel çalışmalar yürütecekmiş. Hatta kitap dışında farklı yayınlar da seslendirilecekmiş.
Bu haftayı, bir dostumun emeği olan kitabı ile tamamlıyorum: Ahu Güngör Ağca ve ‘Af’ romanı. Kadınların hiçbir zaman sıradan olamayan günlük hayatından bir kesit sunan ‘Af’ kitabı, son derece gerçekçi ve ortak bir acıyı paylaşmak için ille de tanışması gerekmeyen, bu topraklarda hayatta kalan kadınların hikâyesi… Kitapta Ahu’nun yazdığı gibi, ‘Hayat da böyleydi işte. Hayal ettiklerimiz, sineye çektiklerimiz ve oluruna bıraktıklarımızın toplamı…’ Daha fazlası için dostumuzun kitabını alalım, okuyalım…
Ayrıca, haftaya buluşalım,