Önce ‘Yalın’ sonra ‘Sanayi 4.0’
Araştırma-Geliştirme, Bilim ve İnovasyon Derneği (TABİD) tarafından hayata geçirilen ‘Ankara Sanayi 4.0 Hazırlıkları Yerel İzleme Grubu Kurulması Projesi’nin ‘Yerelde Dijitalleşme Dinamikleri’ başlıklı kapanış konferansı, 23 Aralık 2019 tarihinde düzenlendi. Proje; Ankara Sanayi Odası (ASO), OSTİM Sanayici ve İş Adamları Derneği (OSİAD), İç Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Federasyonu (İCASİFED) ve Bilkent Cyberpark tarafından destekleniyor.
Konferansa; ASO Başkanı Nurettin Özdebir, Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı Mali İşbirliği ve Proje Uygulama Genel Müdür Vekili Bülent Özcan, ATO Başkanı Gürsel Baran, ASO Başkan Yardımcısı Seyit Ardıç ve TABİD Başkanı Nuray Başar, Yerel İzleme Grubu Proje Koordinatörü Fatma Hikmet Barutcu, Bilkent Cyberpark Genel Müdürü Faruk İnaltekin ve proje paydaşları katıldı. Özdebir yaptığı konuşmada, Türkiye’de sanayinin dijital olgunluk seviyesi ve ‘4. Sanayi Devrimi’ kavramları konusunda tanıtım ve farkındalık yaratma çabalarının daha da yoğunlaştırılması gerektiğini belirterek projenin önemine vurgu yaptı. ‘4. Sanayi Devrimi’ne en hazırlıklı kentin Ankara olduğunu dile getiren Özdebir, “Ankara, hem orta ve yüksek teknolojik üretimde hem de beşeri sermayede kentlerimiz arasında önemli bir avantaja sahip. İstanbul ile beraber Türkiye’nin en sofistike ve nitelikli üretim yapısına sahip olan Ankara sanayisi, bugün yalnızca kendisi için değil aynı zamanda Türkiye ekonomisi açısından önem arz eden bir yapı sergiler hale geldi. Ankara sahip olduğu 115 civarında Ar-Ge merkezi, 41 tasarım merkezi, 10 Teknoloji Geliştirme bölgesi ve 13 Organize Sanayi Bölgesi ile Türkiye’nin diğer illerine göre önemli bir üstünlüğe sahip. Ar-Ge çalışmalarının sonucunu gösterir nitelikte olan marka, patent, model ve endüstriyel tasarım tescilleri bakımından ise Ankara, İstanbul’dan sonra ikinci sırada geliyor” açıklamasını yaptı.
KOBİ’lerin BT altyapılarını geliştirmek için ‘Model Fabrika’ kurduk
“Üretiminin yüzde 40’ı yüksek ve orta yüksek teknolojilerden oluşan Ankara sanayicileri, bu vizyonlarıyla tüm Türkiye’ye örnek oluyorlar” yorumunu yapan Özdebir, “2018 yılında Türkiye’nin toplam savunma sanayi ürün ihracatının yüzde 47,6’sını Ankara tek başına gerçekleştirdi. Ankara’da birçok firmamız ‘4. Sanayi Devrimi’ standartlarında üretim yapmakta” dedi. Ekonominin dinamizmi ve aynı zamanda bel kemiği olan KOBİ’lerin yenilikçilik faaliyetleri ve dijitalleşmesi ile birlikte verimliliklerinin daha da yükseleceğini belirten Özdebir, “KOBİ’lerimizin verimliliklerini artırabilmek için hem üretim süreçlerini iyileştirmek hem de bilişim teknolojisi altyapılarını geliştirmek zorundayız. ASO olarak geçen yıl Ankara’da kurduğumuz model fabrika bu amaca hizmet etmekte. 8 firma üzerinde yaptığımız çalışmanın ilk sonuçları ne kadar doğru bir yolda olduğumuzu bize gösteriyor. 8 firma içinde hiçbir yeni yatırım ve yeni insan kaynağı olmaksızın, sadece üretim süreçlerini yeniden tasarlayarak yüzde 140 verimliliğe ulaşan firmalarımız oldu. Sanayicilerimiz bizim kendilerine gösterdiğimiz model fabrikadan hareketle kendisi için en verimli, en optimal modeli geliştirecektir. Amacımız sanayicilerimize yol gösterecek, esinlenebilecekleri üretim modelini bu model fabrikayla göstermek. Bunu, teknolojik dönüşüm ve dijitalleşmeyle desteklediğimizde dünya ile rekabette çok daha güçlü hale geleceğimiz açık” değerlendirmesini yaptı. Özdebir, ‘Yalın Üretim’e vurgu yaparak “‘Yalın’ı başarmadan ‘Endüstri 4.0’a geçmenin bir anlamı yok. Model fabrikamızda cirolar ikiye katlandı. Bunu ‘Endüstri 4.0’ ile tamamlamamız gerekiyor. Kendi teknolojimize sahip olmak çok önemli. ASO olarak kendi ‘IoT’mizi, haberleşme sistemimizi, ‘Endüstri 4.0’ı tamamlamaya çalışıyoruz. Ankara firmalarının entelektüel seviyesi yüksek. KOBİ’lerimizi buraya çekmek ve büyütmemiz gerekiyor. Verimliliğin en çarpıcı örneği; ‘Sanayi 4.0’ uygulamalarıdır” dedi.
‘Ankara Sanayi 4.0’, Anadolu’ya bir pencere açılmasına vesile oldu
Özcan, bu projenin; ‘Endüstri 4.0’, ‘Sanayi 4.0’ kavramlarının sadece İstanbul’un tekelinde olmadığını göstererek Anadolu’ya bir pencere açmasına vesile olduğunun altını çizerek Türkiye’nin geleceği açısından da güzel bir proje olacağını kaydetti ve “Biz, Türkiye’nin AB yolculuğundaki projelere pozitif olarak bakıyoruz. Avrupa Birliği Başkanlığı olarak kuruluşlarımıza katkıda bulunmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Başar da ülke olarak yeniçağa ayak uydurabilmek için ‘Endüstri 4.0’ın altını doğru bir şekilde doldurmanın önemine dikkat çekip “Yerli ve milli kavramlarını artık tüm topluma yaygınlaştırmalı ve uygulamalıyız. 2023 hedeflerine doğru ilerlerken vatandaşlarımızı dijitalleştirmeli, sanayi sektöründe, hizmet sektöründe, eğitimde kısacası A’dan Z’ye dijitalleşmemizi tamamlamalıyız. Projemizle birlikte sanayi sektöründe yaptığımız çalışmayla bir farkındalık yaratmayı başarabildik. Veri, nesnelerin interneti, yapay zekâ, siber güvenlik, robot teknolojileri, yalın üretim kavramlarını elimizden geldiğince, gücümüzün yettiğince anlattık. Anlatmaya da devam edeceğiz” dedi. “Bu proje ile politika yapıcılarla daha kolay ve etkin iletişim kurmak için fırsat yakaladığımızı düşünüyorum” ifadesini kullanan Barutcu, “‘Sanayi 4.0’ farkındalığı ve bilgi eksikliği çok fazla. Dijital teknolojilerin üretim sistemlerine entegre edilmesini arzu ediyoruz. KOBİ’lere ‘Sanayi 4.0’ danışmanlığı şart” değerlendirmesini yaptı.