Ortak bir görüş gerekiyor
Çevre bilincinin artması ile kullanıcılar kullandıkları her türlü teknolojik cihazın çevreye doğrudan ve dolaylı etkisini sorgulayarak satın almaya ve kullanmaya başladı. Daha önce cihazların ne kadar enerji tükettiğine bakılmaz sadece fiyat performansa dikkat edildiğine değinen ABH Genel Müdürü Tayyar Bacak, “Artık performansın yanında cihazın enerji tüketimi de dikkate alınmaktadır. Kullanılan teknolojik çözümler ve cihazların çevreye dolaylı olarak olumlu etkileri de kişilerin seçim kriterleri arasında yer almaktadır” dedi.
Çevre koruması konusunda duyarlı kullanıcıların çevreci ürünlere büyük ilgi gösterdiğini ifade eden Alcatel-Lucent Teletaş Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kançal, “Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak isteyen tüm kullanıcıların, tüketim anlayışlarını yeni baştan şekillendirdikleri görülüyor. Tüketiciler, çevreye zarar vermeyen ve az enerji tüketen ürünleri tercih ediyor. Bu konuda her geçen gün daha da kuvvetlenen toplumsal bilince ayak uyduran şirketler de üretim felsefelerini ‘çevre dostu olma ve az enerji tüketme’ fikrinden yola çıkarak oluşturuyor” şeklinde konuştu.
Çevre bilincinin her geçen gün tüketici üzerinde etkili olmaya başladığına vurgu yapan CA Technologies Çözüm Satış Direktörü Reha Hatipoğlu, “Artık tüketiciler, özellikle de bireysel kullanıcılar, ürün seçimlerini yaparken çevre faktörünü göz önüne alarak hareket ediyorlar. Bilişim ve elektronik ürünlerin seçiminde kişisel sağlıklarını ve çevreye verdiği zararı göz önünde bulunduruyorlar. Fakat yapılan araştırmalarda kullanıcı bilincinin bu konuda biraz daha mesafe kat etmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Biz CA Technologies olarak kullanıcı eğilimlerini gerçek hayata dönüştürebilen çözümler sunmaktayız” dedi.
Hedefler çevreyi korumaya yönelik
Kullanıcıların konu hakkında her geçen gün daha fazla bilgi sahibi olmakta ve bilinçli bir tercihle, çevreye zarar vermeyen ürünlere yönelmekte olduklarını belirten Fujitsu Türkiye Genel Müdürü Halit Zaim, “Bu durum bireysel olarak da kurumsal bazda da böyle gelişmektedir. Bu tüketici eğiliminin donanım ürünlerini de şekillendirdiğini söylemek mümkündür. Çevre dostu ve enerji tasarruflu ürünlerimizin kullanıcıları arasında yapılan araştırmalar bazı sunucularımızın yüzde 60’a varan oranlarda enerji tasarrufu sağladığını göstermektedir. Tercih edilen bir marka olmamızın başlıca nedenlerinden biri ürettiğimiz her bir cihazda yüzde 25-30’a varan enerji tasarrufu sağlamamızdır” dedi.
“Bilişim teknolojilerinden kaynaklanan karbon ayak izinin ilgili tüm muhatapları tarafından adreslenmesi gerekmektedir” diyen GlassHouse Türkiye Genel Müdürü Emre Pekar, sözlerine şu şekilde son verdi:
“Daha çevreci bir kullanım için gerekli olan teknoloji kullanıma hazır durumdadır. Önemli olan bu modele toptan bir geçiş yapılmasıdır. ‘Green IT’ olarak adlandırdığımız bu modelin varlığı kullanıcıları kaynak birleştirmeye, eski kaynaklarını daha küçük, hızlı ve verimli olanlarıyla değiştirmeye, kullanılmayan kaynakların tespit edilmesine, veri merkezlerinin soğutulmasında daha verimli yolların araştırılmasına ve ağır bir şekilde de tekilleştirme ve sanallaştırmaya itmiştir.”
Çevre faktörü, üretici tarafını hedef kitlelerine zihninde olumlu bir imaj çizmek adına daha duyarlı olmaları yönünde etkilemekte ve sektörde rekabet edebilmelerini sağlamak için de bir baskı unsuru niteliği taşıyor. Ayrıca sağlanılan teşvik ve yatırımlardan yararlanmak ve asgari enerji, su hammadde kullanımı gibi maliyet faktörleri işletmeleri konuyla ilgili davranışlarını değiştirmeye zorluyor. Kurumlar tarafından sosyal sorumluluk projesi adı altında yatırım yapılması tercih edilen ilk üç alandan biri olarak çevre projeleri gösterildiğini belirten Hayat Bilgi Teknolojileri Sistem Mühendisi Muharrem Erdoğdu, “Bu durum, bu alana yapılan yatırım, üretilen proje ve hem toplumda hem de medyada gösterilen ilgiyi artırmaktadır. Son kullanıcının, içinde yaşadığı çevreye olan duyarlılığının özellikle son yıllarda çeşitli bilinçlendirme çalışmaları ile daha da artması satın alma yönündeki tercihlerini etkilemektedir. Hayata geçirilen sosyal sorumluluk projeleri ile yapılan tüm bilinçlendirme hareketleri bu durumu daha da kuvvetlendirmektedir” dedi.
Bimsa Sistem Mühendisi Cem Güneyli, bu konu hakkında şunları söyledi: “Kullanıcılar da çevreye duyarlı olan ürünleri tercih ediyorlar veya etmek istiyor. Üreticinin bu konuda alternatif ürünlerinin olması da önemli bir unsur. Geri dönüşebilen, daha az elektrik tüketen ürünlerin, muadillerine göre daha çok talep görmesi kullanıcıların da seçimlerini bu yönde yaptıklarını gösteriyor.”
Bu konuda iki farklı tür kullanıcı eğiliminden bahsedebilecğini belirten E-Güven Genel Müdürü Can Orhun, “Çevre konusunda bilinçli kullanıcılar tüketici olarak kullandıkları ürünlerin çevreye en az zararı vermesi konusunda her geçen gün daha da duyarlı davranıyorlar. Çevre bilincine sahip kullanıcıların sayılarının artması üreticileri çevreye zarar vermeyen ürünler geliştirmeye itiyor ve üreticilerin Ar-Ge’ye ayırdıkları pay da bundan etkileniyor. Çevre bilinci olmayan kullanıcılar ise genelde hangi ürün daha ekonomikse onu tüketme yoluna gidiyorlar. Tükettikleri ürünün çevreye verdiği zarar onların karar verme süreçlerinde etkili bir rol oynamıyor maalesef” dedi.
“Çevreci BT ürünleri bir yandan doğaya daha az gaz salınmasını sağlarken, aynı zamanda daha verimli ve tasarruflu bir çalışma ortamı sunuyor” diyen Huawei Türkiye Pazarlama Direktörü Tufan Ünal, konu hakkında şöyle konuştu:
“Böylece çevre dostu kurumsal politikalar ve uygulamalar, finansal açıdan şirketlerin can simidi konumunda bulunuyor ve ekonomiye de ciddi faydalar sağlıyor. Kuruluşlar, iş ortakları ve müşterileri ile aralarındaki mesafeyi kısaltan ve çetin rekabet koşullarında bir adım öne geçmelerini sağlayan BT yatırımlarına yönelerek büyük avantajlar sağlayabiliyor. Farklı işletme ortamlarında, enerji tüketiminin erişim ağı ile orantısı çoğunlukla yüzde 50 ile yüzde 70 arasında farklılıklar gösteriyor. Akıllı enerji tasarrufu teknikleriyle yoğunluk durumuna göre donanımın otomatik olarak devreye girdiği, böylece donanımın verimli kullanılmasını ve enerji tüketiminde maksimum tasarruf yapılmasını sağlayan bu çözümümüz ile geleneksel ürünlere kıyasla yüzde 30 daha az enerji tüketirken, karbondioksit salınımı yüzde 60 azaltıyoruz.”