OSTİM, ‘ortak rekabet’ ve ‘güç birliği’ kavramlarını belleklere yerleştirdi
“Kümelenme; gelişmiş tüm ülkelerin kalkınma modelidir” değerlendirmesinde bulunan OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, “Bizim medeniyetimizin Ahilik modeli de bu aslında. Kendimizi bu uygulamada başarılı görüyoruz, ilgiyle izlendiğimizi hissediyoruz. Çünkü Türkiye’nin birçok ilinden, bölgesinden, ‘Bölgemi nasıl kalkındırabilirim?’, ‘İlimde bunu nasıl yapabilirim?’ diye bizimle bu bilgi paylaşımı için taleplerin oluşması, buradaki örneklerin güzel olduğunu gösteriyor” dedi.
“Ankara’nın öncü sanayi bölgelerinden biri olarak yarım asrı geride bırakan OSTİM, 17 sektör ve 139 iş kolunda, 6.200’den fazla işletme, 60 binden fazla çalışanın faaliyet gösterdiği, milli ihtiyaçların karşılanmasında bir çözüm merkezi olarak uluslararası marka değerine sahip bir KOBİ kentidir” açıklamasıyla konuşmasına başlayan Orhan Aydın, “Merhum Cevat Dündar ve bir grup müteşebbisin 1967’de temellerini attığı OSTİM, günümüzde KOBİ’lerin ideallerini büyüterek Türkiye’de ‘ortak rekabet’ ve ‘güç birliği’ kavramlarını belleklere yerleştirdi” değerlendirmesini yaptı ve şu bilgileri paylaştı: “OSTİM, 1997 yılında OSB statüsü alarak bölge işletmelerinin sorun ve ihtiyaçlarına yönelik kaliteli ve düşük maliyetli altyapı, girdi ve üstyapı üretim ekosistemini güçlendirdi. OSTİM’de üretim ortamında ihtiyaç duyduğunuz her türlü yatırım, izin, altyapı temini gibi hizmetlere ‘tek adımda’ erişebilir, hızlı ve kaliteli bir şekilde temin edebilirsiniz. 7/24 yaşamın sürdüğü; üretim tesisleri, kamu hizmet birimleri, yaşam alanları, sağlık, eğitim ve sivil toplum kurumlarıyla farklılıklarını ortaya koyan bu büyük yapıda güvenli ve verimli bir üretim ortamında yer alabilirsiniz. İşletmelerin gelişimlerine yönelik ihtiyaçlarınız için uzmanlaşmış OSTİM kurumlarından eğitim, danışmanlık, istihdam, rehberlik, Ar-Ge, teknoloji transferi, pazarlama, tanıtım gibi alanlarda destek alabilir, iş birliği yapabilirsiniz.”
7 farklı başlıktaki kümelenmemiz ulusal üretim yetenekleriyle iş birliği imkânı sunuyor
“Üretim tecrübesi ve yeteneği; bütünlükçü, yenilikçi ve sürdürülebilir çalışmalarıyla uluslararası bir örnek ve ilham kaynağı OSTİM, ülke sanayinin rekabet gücüne hizmet vermeye devam ediyor” ifadesini kullanan Aydın, “Bölge işletmelerinin rekabetçiliğinin artırılması amacıyla stratejik sektörler çeşitli modellerle desteklendi, bölgede üretim ve tasarım yeteneklerinin gelişmesini ve özellikle savunma, havacılık, raylı sistemler, medikal, iş ve inşaat makineleri, haberleşme teknolojileri, enerji ve kauçuk teknolojileri alanlarında uzmanlaşma sağlandı. Yüksek tasarım ve üretim kabiliyetine sahip işletmelerimiz, bölgede bulunan çok sayıda iş kolunun altyapısını ve donanımını kullanarak büyük hacimli işlere imzalarını atmakta. Bu stratejik sektörlerde, bölgede yer alan 7 farklı başlıktaki kümelenme, bölgenin tüm Ankara sanayisi başta olmak üzere ulusal üretim yetenekleriyle de iş birliği imkânı sunuyor. Zaman içinde faaliyet gösterdikleri sektör içinde bilgi ve tecrübe odağı halini alan kümeler; yenilikçi ürün ve projelerin geliştirilmesi için en verimli şekilde iletişim ve etkileşim ortamı sağlamakta” açıklamasını yaptı. “Kümelenme; gelişmiş tüm ülkelerin kalkınma modelidir” değerlendirmesinde bulunan Aydın, “Bizim medeniyetimizin Ahilik modeli de bu aslında. Kendimizi bu uygulamada başarılı görüyoruz, ilgiyle izlendiğimizi hissediyoruz. Çünkü Türkiye’nin birçok ilinden, bölgesinden, ‘Bölgemi nasıl kalkındırabilirim?’, ‘İlimde bunu nasıl yapabilirim?’ diye bizimle bu bilgi paylaşımı için taleplerin oluşması, buradaki örneklerin güzel olduğunu gösteriyor” dedi.
Firmalara, kümeden önce ve kümeden sonra bakarsanız önemli mesafeler kat ettiklerini görebilirsiniz
Kümelenmelerle ilgili analiz yapan Aydın, şu noktaları vurguladı: “OSTİM’de firmalar kendi bireysel çabalarını sürdürüyorlar. Onlara engel teşkil eden bir durum yok. Ama onları bir araya getirerek ortaklaşa rekabet felsefesini kavrattırıyoruz; birbirinizle hem iş birliği hem de rekabet yapacaksınız diyoruz. Bu kritik bir kavram; dünyada da şu anda geçerli. Birbirinizi yok etmek yerine, birbirinizle iş birliği yapmanız çok önemli. Bu anlayış, kümelenmenin temelini oluşturuyor. Kümelenmelere uzun süredir emek veriyoruz. ‘Buradan bir değer oluşuyor mu?’ diye baktığımız zaman da bunun ne kadar kıymetli olduğunu her geçen gün daha iyi anlıyoruz. Firmalar bir araya geldiler, ortak sorunlarını tespit ettiler; çözümü için kendilerine yol haritası çizdiler. İhracatı öğrendiler, öğreniyorlar. Dünyada ne olup bittiğinin farkında oluyorlar. Sorunlarını tespit ederken kendilerine bir ayna tutarak bir reçete çıkartıyorlar ve iyileştirme, geliştirme yolunda sürekli çaba sarf ediyorlar. Küme olmasa bunların hiçbirini yapmıyor olacaklardı. Firmalara kümeden önce ve kümeden sonra bakarsanız önemli mesafeler kat ettiklerini görebilirsiniz. Kümelenmeler aynı zamanda kamu politikalarının iyileştirmesinde de çalışma yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar. Kim kümelenme yapmak için uğraşıyorsa, onlara da gönüllü olarak destek oluyor, emek veriyoruz. Bunu ülkemizin kalkınma hedefleri yolunda bir görev kabul ediyoruz.” Aydın, örnekleri Anadolu’nun ve Türkiye’nin diğer şehirleriyle de paylaştıklarının altını çizerek şöyle konuştu: “Anadolu Kümeleri İşbirliği Platformu (AKİP) bu nedenle kuruldu. Birbirimizden öğreniyoruz, birbirimizle paylaşıyoruz. Kümelenmeler; gelişmiş ülkelerin kalkınma yolundaki kaldıraçlarından bir tanesi. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nin kalkınma politikalarında; gerek kalkınma ajansları gerek Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı gerekse de Ticaret Bakanlığı’nın politikalarında da kümelenme ayrı bir yer tutuyor. Onlar da önemsiyor. Konunun farkındalar. Biz de KOBİ’leri bu yönde hazırlıyoruz. Kümelenmelerimizi şöyle sıralayabiliriz: İş ve İnşaat Makineleri Kümelenmesi (İŞİM), OSTİM Savunma ve Havacılık Kümelenmesi (OSSA), OSTİM Medikal Sanayi Kümelenmesi, OSTİM Yenilenebilir Enerji ve Çevre Teknolojileri Kümelenmesi (OSTİM Enerjik), Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi (ARUS), OSTİM Kauçuk Teknolojileri Kümelenmesi, Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK).”
HTK, ‘Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi’ne devam ediyor
Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) hakkında detaylı bilgi veren Orhan Aydın, şunları aktardı: “Bu kümelenmemiz; haberleşme teknolojileri alanında faaliyet gösteren yerli ve milli firmalarımızı bir araya getirerek; uluslararası markalar çıkarmak üzere iş birliği güç birliği yapmak için kuruldu. ‘Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi’ ile ticari 5G şebekesi, Aralık 2020’de dünya standartlarına göre tüm bileşenleriyle geliştirilecek ve hazır edilecek. HTK’da 136’dan fazla firma, 8 binden fazla da çalışan bulunmakta. Ülkemiz adına son derece kritik bir alanda faaliyet gösteren HTK, sektörün ‘Milli Takımı’dır. Küme, 2018 ocak ayı itibarıyla başlattığı ‘Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi’ne devam ediyor. Biz bu projeyi Faz 1 projesi olarak değerlendiriyoruz. Faz 2 olarak adlandırdığımız projeler ise Faz 1 projesinin devamı niteliğinde olacak. Faz 2 projeleri, Faz 1 projesinde yer almayan katmanları içerecek şekilde tasarlanıyor ve haberleşme şebekesinin bütün katmanları ve bileşenleriyle; yerli, milli imkânlarla üretilmesini hedefliyor. HTK, bunun yanında üyelerinin uluslararası rekabet gücünü artırabilmeleri adına 2019 yılında başlatılan ‘Hizmet Sektörü Rekabet Gücünün Artırılması Projesi (HİSER)’ ile diğer projeleri desteklemeyi amaçlıyor. Yerlilik ve millilik kendimize güveni ve ülkenin güvenilirliğini artıracaktır.”
Teknopark, sanayi ve eğitimin yan yana olduğu bir ekosistem OSTİM’de oluşuyor
Orhan Aydın, kuruluşundan bu yana OSTİM’in eğitime büyük önem verdiğinin altını çizerek “OSTİM, güçlü üretim yeteneğiyle Türk sanayisine olan katkılarını bilim ve teknoloji yetkinliğini artırarak sürdürmeyi hedeflemekte. OSTİM Vakfı tarafından titiz bir hazırlık sürecinde tasarlanan ve bölge tarihimizin kilometre taşlarından biri olan OSTİM Teknik Üniversitesi, bu düşüncemizin taçlandıran yapılardan biri oldu. Bu üniversitede; ülke ve insanlık sorunlarına odaklanmış, yaşanabilir bir dünya için çalışan bir üniversite olmayı ve donanımını bu amaçlar için sarf eden sorumluluk bilincine sahip bireyler yetiştirmeyi hedefliyoruz” dedi. Aydın, açıklamasına şöyle devam etti: “Öğrencilerin baştan itibaren büyük üretim projelerinin bir parçası olarak eğitimlerine başlayacakları OSTİM Teknik Üniversitesi’nde; uygulamaya ve üretime yatkın, ülke ve sanayinin beklentilerine cevap verebilecek nitelikli çalışanları, üreticilerle birlikte yetiştireceğiz. Teknopark, sanayi ve eğitimin yan yana olduğu bir ekosistem OSTİM’de oluşuyor. Ostim Teknopark’la yan yana olan üniversitede; güncel ve öğrencinin sürekli kullanımına açık laboratuvarlar ve atölyeler hedefliyoruz. Asıl laboratuvarımız ve uygulama alanımız Ankara’nın tüm işletmeleri olacak. Üniversitemiz öğrencilere, işletmelerle birlikte daha fazla deneyim, kendini ve dünyayı keşfetme imkânı sunacak. Eğitim sadece üniversitenin içinde olsun istemiyoruz. Sanayicilerimiz ihtiyaçlarını ve beklentilerini tanımlasınlar, öğrencilerin eğitim, staj ve projelerinde olayın içinde olsunlar istiyoruz. Beklentilerin hepsine cevap veren bir yapı oluşturuyoruz. OSTİM Teknik Üniversitesi öğrencisi olmak; tasarlayan, üreten, araştıran, geliştiren ve gelecek tasarımına imza atma kararlığını taşıyan, kalkınma gönüllüsü olma idealinin önemli bir adımıdır.” Aydın, “Sıkça konuşulan, yapay zekâ, akıllı fabrikalar, Endüstri 4.0 gibi dünyanın yeni kavramlarını biz işletmelere nasıl anlatacağız da bu dönüşümü sağlayacağız? Buradaki firmaların gelecekteki durumları ne olacak? Üstümüze doğru gelen tsunamiden biz nasıl çıkacağız?” sorularını aktararak şunları paylaştı: “Buna hazırlık yapmak için yine firmalar, üniversiteler ve kamunun yoğun gayret göstermesi, herkesin görev alması gerekiyor. Bunun için de seferberlik ilan ettik. Biz önce bir hayal kurduk, bunların olması gerekir dedik ama bu hayali gerçekleştirmenin neresine geldiniz denirse, bizim beklentilerimiz üstünde bir ilgi ve heyecan oluştu. Uygulamalı üniversite yapacağız dedik, sanayinin orta yerinde oluşturduk.”
Ekonominin dinamik gücü KOBİ’lerimiz de fırtınalı denizde sağlam durmak için savaş veriyor
“Yeni Koronavirüs (Covid-19) salgını, bireysel ve toplumsal davranış modeli ve alışkanlıklarımızı değiştirdi. Beklenmedik bu dönemden hiç kuşkusuz iş dünyası da etkileniyor. Süreç, önümüzdeki dönemde daha dikkatli ve uzgörülü olmayı zorunlu kılıyor. Toplum sağlığı ve iş yapış biçimlerinden sosyal hayata, eğitimden üretime kadar geniş yelpazede ‘yeni normal’e göre hareket etmek bir zorunluluk” değerlendirmesini yapan Aydın, “Ekonominin dinamik gücü KOBİ’lerimiz de fırtınalı denizde sağlam durmak için savaş veriyor” dedi. Aydın, şu noktalara dikkat çekti: “Devletimizin sağladığı desteklerle bir nebze nefes alan ekonomimizin itici gücü KOBİ’lerimiz, OSTİM’in nüvesini oluşturuyor. 50 yılı aşan üretim gücünün temel direği firmalarımız, esnek üretim kabiliyetleriyle Covid-19 sürecinde ihtiyaç duyulan ürünler için var güçleriyle üretmeye ve istihdamlarını korumaya gayret ediyorlar. Onların bu yönlerinin korunması ve güçlendirilmesi ana hedefimiz. Firmalarımız, kümelenmelerimiz, OSTİM Teknik Üniversitemiz ve geçmişten gelen köklü birikimimizle bu dönemde ihtiyaçların giderilmesi ve ardından yeni pazarlara açılabilmek için yoğun gayret gösteriyoruz. Şunu vurgulamak istiyorum: İnsanlarımız gerçekten mücadeleci, savaşçı. Herkes işinin başında Türkiye için çabasına devam ediyor. İyi bir girişimci yapımız var. Dalgalanmalara dayanıklı hale gelmişiz. Uluslararası sıkıntılar olurken bir taraftan da işler bir şekilde yürüyor, hayat devam ediyor. Tüm kurumlarımızla bunun daha da artarak devam etmesi için elimizden gelen her türlü çabayı vermeye, bilgimizi, becerimizi artırmaya devam edeceğiz. Yeni nesil üretim, yönetim ve haberleşme tiplerini işletmelerimize uyarlamaya çalışacağız.”
OSTİM Medikal Sanayi Kümelenmesi koordinasyonunda Türkiye için üretiyoruz
“Covid-19 mücadelesinde ön saflarda, tüm kurumlarımız ve işletmelerimize milli ürünlerimizle seferberlik halindeyiz. OSTİM Medikal Sanayi Kümelenmesi koordinasyonunda Türkiye için üretiyoruz. Biriz, bütünüz ve hep birlikteyiz” ifadesini kullanan Orhan Aydın, “KOBİ’lerimiz milli yeterlilik testini üstün başarıyla geçti. Yeniden beraber olacağımız sağlıklı günler için Covid-19‘u ‘Üretim Kalkanı’ ile yeniyoruz. Akıl, dayanışma ve üretim virüsten büyüktür. Covid-19’un en önemli etkilerinden birisi de, insan hareketliliğini azaltacak tüm iş ve işlemler ile iletişimin dijital ortama taşınması oldu. Dünyamız daha fazla dijitalleşecek. Yeni tedarikçi arayışlarında, dijital ortamda ulaşılabilir olmak daha da önem kazanacak ve müşteriye ulaşma şekli değişecek. Nitekim sanal fuarlar, sanal ticaret heyetleri organize edilmeye başlandı. Bunları takip ediyor ve çalışmalarımıza bu yönde devam ediyoruz. Aslında bu durum, Covid-19 öncesinde de görünüyordu ve biz de bu yönde çalışmalarımızı başlatmıştık. Ticaret Bakanlığımızın ‘e-Ticaret Sitelerine Üyelik Giderleri Desteği’ kapsamında onaylı e-Ticaret sitesi olan ‘Global Piyasa e-Ticaret Platformu’na, OSTİM’de yerleşik firmalarımızı taşıdık. Dijital ortamda OSTİM kümelenmelerinin üye firmaları ve e-Katalogları bu platform üzerinde üç dilde yer alıyor. Diğer taraftan, dijital ortamda seminerlerimize ve ticari bilgi hizmetlerimize devam ediyoruz. Firmalarımız için 7/24 ulaşılabilir konumdayız” açıklamasını yaptı. OSTİM Korona Koordinasyon ve Destek Merkezi (KORDEM) hakkında da bilgi veren Aydın, “KORDEM, Covid-19’un ülke ve bölge ekonomisine olumsuz etkilerinin azaltılması amacıyla salgın nedeniyle ekonomik faaliyetlerin yürütülmesinde yaşanan ve önümüzdeki dönemde ortaya çıkabilecek aksaklıkların giderilmesine yönelik çözümler sunuyor. KORDEM; sağlık sektöründe üretim faaliyetlerinin sürdürülebilirliği için işletmelerde gerekli organizasyonel yapılanmanın ve tedarik zincirlerinde, lojistik faaliyetlerinde sürekliliğin sağlanması için ihtiyaç duyulan tedarik zincirini çalıştıracak hizmetlerin geliştirilmesi için çalışıyor. Diğer yandan yeni ürünlerin geliştirilmesi için teknolojik danışmanlık ve iş birliklerinin, malzeme temin ve tedarik gibi konularda sektörler arası iş birliklerinin sağlanması görevini üstlenmekte. İş süreçlerinin dijital teknolojiler kullanılarak uzaktan çalışma, dönüşümlü çalışma gibi esnek çalışma yöntemleriyle yapılandırılması ve gıda ve sağlık ekipmanlarına erişimi kolaylaştıracak çözümlerin geliştirilmesi için de çalışıyor. KORDEM ile; pandemiyle birlikte ortaya çıkan, olağanüstü şartlar gereği artan, şekil değiştiren taleplerin en hızlı şekilde karşılanması ve aciliyetine göre önceliklendirilmesi amaçlanıyor. KORDEM; Covid-19 pandemisi odağında ortaya çıkan taleplerin kümelenme ve ekosistemdeki diğer mevcut tedarikçi/üreticiler ile buluşturulması, pandemi özelinde ortaya çıkan yeni ihtiyaçlara yönelik mevcut üreticilerin teşvik edilmesi ve bu konuda KOBİ’lerin güçlendirilmesi, yaygın mücadelede (halk sağlığı) ihtiyaçların tespit edilmesi ve bu ihtiyaçlara yönelik yeni projelerin geliştirilmesi, firmalarla teknik iş birliğinin sağlanması ve ihtiyaca yönelik salgın sürecinde doğru planlama yapılmasına katkıda bulunuyor” şeklinde konuştu.
OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın