Otoriterlik merakı
Macaristan’da yeni kabul edilen medya yasasında, bizdeki RTÜK benzeri bir kurum var. Radyo-TV ve basın yayıncılarına 90 bin – 720 bin avro, internet yayıncılarına 36 bin avroya kadar para cezaları verebilecek: Eğer, “kamu yararı, kamu ahlakı ve kamu düzeni”ni bozucu yayın yaparlarsa… Ama, yasayı inceleyenlere göre, bu “suç”ların tanımı yasada açık değil.
Yeni yasa, Macar hükümeti dışında kimseyi memnun etmedi. “Kimse” derken, sadece halkın değil, Avrupa Birliği’nin “tepe” isimlerinin de canı sıkıldı.
Oysa, Sovyetler hayattayken, yönetimindeki ülkeler arasında en özgürlük meraklısı olanı Macaristan’dı. Gel zaman git zaman, şimdi otoriter bir medya yasasına sahip oldu. AB Komisyonu, “acaba yasada AB hukukuna aykırı bir şey var mı” diye 194 sayfalık yasayı inceliyor. Aykırılık bulsa ne olacak acaba?
• AB Komisyonunu beklemeden, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü (OSCE), hiç lafını esirgemeden, “Medya ve haber değerlendirme özgürlüğünü, medya çoğulculuğunu çiğniyor” dedi.
• Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, Uluslararası Basın Birliği (API), Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EJF) söz birliği halinde, “Macaristan, insan hakları temel bildirgesi ve AB’nin basın ve ifade özgürlüğü ilkelerine karşı geliyor” dediler.
• AB Sayısal Gündem Bakanı Neelie Kroes, Macar Başbakan Yardımcısına gönderdiği mektupla, kaygılarını bildirdi.
• AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso “AB için medya özgürlüğü kutsal bir ilkedir” dedi.
• Konu Avrupa Parlamentosu’nda görüşülürken bazı üyeler, “Pravda günleri bitmiştir” diye bağırdı. Pravda (Gerçek) gazetesi, Sovyet Komünist Partisi’nin yayın organıydı. Macaristan’ı parlamentoda boykota karar verdiler.
Bütün bunlara karşı Macaristan Başbakanlık Sözcüsü şöyle dedi bir güzel: “Medya Yasası, son satırına kadar Avrupalıdır. Değiştirmeyi düşünmüyoruz.”
Acaba AB Komisyonu “değiştirin” derse ne olacak?