Pandemi Yaşam Temellerini Yeniden Şekillendiriyor
Pandeminin birey, ekonomi ve toplum üzerindeki etkisi ve bu bağlamda geleceğin nasıl şekilleneceği merak konusu. Xsights Araştırma ve Danışmanlık ve Adba Analytics, bu soruları yanıtlamak üzere online araştırma sonuçlarıyla sosyal medya analizini birleştirdiler. Bu araştırmanın sonuçları 2 Haziran 2020’de düzenlenen “Peki Şimdi Ne Olacak?” başlıklı online basın toplantısında açıklandı.
Toplantıda araştırma sonuçlarını aktaran Xsights Kurucusu Çiğdem Penn, pandemi döneninin bireylerin çoğunluğunun kendilerine döndükleri, yeni kararlar aldıkları bir dönem olduğunu ifade etti. Normalizasyon sürecinin başlamasıyla birlikte bireylerin aldıkları bu kişisel, ekonomik ya da siyasi kararları aksiyona geçirmek istedikleri bir döneme şahit olacağımızı belirten Penn, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kişisel gelişim, sağlıklı yaşam, örgün öğrenim alanlarına olan ilginin artacağını hep birlikte gözlemleyeceğimiz bir döneme giriyoruz. Ekonomik anlamda daha fazla kıymet bileceğimiz, tasarruf edeceğimiz bir dönemin başlangıcındayız. Bireylerin tasarruf, yatırım, sigorta eğilimlerinin pandemi öncesindeki dönemlerden daha yükseklere çıkmasını bekliyoruz. Globalizasyona olan inancın düştüğü, yerelin önem kazandığı öte yandan da evrensel kavramların değerlendiği bir zeitgeist’e doğru ilerliyoruz. Ekonomik anlamda azalan hane gelirini tekrar yükseltmek adına değişen iş alanları, çalışma biçimlerine tanıklık edeceğiz, GİG ekonomisinin öne çıktığını ve bazı sektörleri tamamen içine aldığı zamanlardan geçiyor olacağız.
Ekonomik anlamda bu krizden çıkabilen kurumların güçlenerek çıkmalarına, ortaklıkların, şirket satın almalarının yaygınlaşmasına tanıklık ediyor olacağız. Tüketici davranışları tekrar eski haline dönemeyecek, yeni normlar oluşurken, bunların arasında tüketicilere ve çalışanlara verilen değer artık bir tercih kriteri haline gelecek. Ekonomi tüketim odağından bir üretim odağına kayacak ve yeni ürün ve icatlar, yeni girişimler ekonomiyi önümüzdeki dönemde çoğunlukla online ve mobil olarak şekillendirecek.”
Toplumsal anlamda, pandemi dönemimde gerçekleşen hanedeki iş paylaşımı sayesinde geleneksek kadın ve erkek rollerinin sorgulanacağına dikkat çeken Penn, “Bundan sonraki dönemde daha paylaşımcı roller devam edebilirse, kadınların istihdamda daha çok yer alacaklarını gözlemleyebiliriz. Birlikte yaşam konusunda sınırlarımızı daha iyi tanımladığımız, bir arada yaşamın güçlendiği ama bireyi de zayıflatmayan bir toplum yapısına doğru ilerliyor olacağız. Bu anlamda aile içi şiddet gibi konulara toleransımız düşecek, boşanma sayıları artacak ve ailenin toplumdaki fonksiyonunu toplumun gündemine getireceğiz” dedi.
Çalışmada verinin analizinin önemini vurgulayan Adba Analytics Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Bayazıt, gelişen teknolojileriyle bilgiye erişimin her zamankinden daha kolay hale geldiği, bununla birlikte çok hızlı şekilde tüketildiğine de dikkat çekti. Bayazıt sözlerini şöyle sürdürdü:
“Markalar da bu edindiği bilgilerle yenilikler yapabiliyor veya yanlış kararlar alabiliyor. İşte bu noktada tüketiciler, markalar, markaların ürünleri, hizmetleri ile olan iletişimi temelde değişmiş durumda. Tüm bu değişikliklerle birlikte, dijital platformda oluşan bu amansız veri dünyasında son on yılda tüketici görüşleri ve davranışlarında bir patlama görüldü. Bugün 3,8 milyar insan aktif olarak sosyal medyayı kullanıyor. Sadece Twitter’da kullanıcılar tarafından her gün 480 milyon paylaşım yapılıyor. Tüm markaların, kurum ve kuruluşların insanların/tüketicilerin düşüncelerini neyi istediklerini anlamak için bu verileri kullanmak, her markanın, kurumun başarılı olması için hayati önem seviyesindedir.
Ancak bu veriyi anlamlandırmak, kararlarınızı etkileyecek seviyeye getirmek kolay değil. Hızlı bir şekilde anlamanız ve harekete geçmeniz için önünüzde çok dağınık bilgi yığını olabilir. Adba Analytics olarak sahip olduğumuz enstrümanlarla sanal ortamda tüketicinin sesine yapı ve anlam getirerek, bu gücü herkese ulaşacak seviyede anlaşılabilir yapıyoruz.”
Pandemi dönemine değinen Bayazıt, “Pandemi nedeniyle veriler beklendiği gibi olmayacak ama Türkiye genç ve dinamik bir ülke bu olumsuzluğu dünyada herkesten önce telafi edecek. Önümüze iş hayatında yeni fırsatlar çıkacak ben içinde bulunduğumuz yıldan bu bağlamda umutluyum” dedi.
Toplantıda paylaşılan araştırmanın detayları şu şekilde:
- Araştırmanın Amacı ve Yöntemi
Online araştırma, Xsights Araştırma tarafından 17-22 Mayıs 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilen araştırmada veri online veri toplama yöntemi ile Türkiye’nin Sesi Paneli üzerinden toplanmıştır. Araştırmaya toplamda IBBS1 seviyesindeki coğrafi dağılıma göre temsili dağılmış toplam 600 kişi katılmıştır. Araştırmada cinsiyet, yaş ve SES kotaları Türkiye nüfusu özelliklerine göre uygulanmıştır. Araştırma kapsamında yapılan analizler %95 güven düzeyinde anlamlılık testine tabi tutulmuştur.
Sosyal medya analizi Adba Analytics tarafından yapılmıştır. Sosyal medya analiz plaftormu twitter, bloglar ve forumlar üzerinden yapılmıştır. COVID öncesi için 1 Ocak – 16 Mart 2020 tarihleri, COVID dönemi için ise 16 Mart – 30 Mayıs 2020 tarih aralıkları seçilmiştir.
- Pandeminin Birey Üzerindeki Etkisine Dair Bulgular
Her şeyin başının sağlık olduğunu öğrendik!
Araştırmaya katılanlar pandemi size ne öğretti sorusuna en çok ‘sağlığın önemini ‘cevabını vermişlerdir (%72). Bundan başka katılımcılar COVID-19’ un bizlere, sevdiklerimizin değerini (% 50), hayatın eve sığabileceğini (% 30), tasarrufun önemini (% 29), azla yetinmenin mümkün olduğunu (% 16), çalışmanın kıymetini (% 12) ve ne kadar şanslı olduğumuzu (%10) öğrettiğini ifade etmişlerdir.
Pandemiden öğrenilenler arasında tasarruf yapmanın önemi hem ülkemizde hem de diğer ülkelerde sosyal medya paylaşımlarına yansımıştır. Sosyal medya mecralarında tasarruf ile ilgili konular ülkemizde %26, diğer ülkelerde de %20 seviyelerinde artış göstermiştir.
Pandemi Döneminde Değişmeye Karar Verdik!
Pandemi genel olarak katılımcılar arasında kişisel farkındalığın artmasına sebep olmuştur. Araştırmaya katılanların % 66’si pandemi sırasında hayatları ile ilgili önemli kararlar aldıklarını ifade etmişlerdir. Katılımcıların % 24’ kendi davranış şekilleri , % 22’ si ilişkileri, % 18’ si işi/ kariyeri, % 17’ si dünya görüşü, % 15’i ise siyasi görüşü ile ilgili kararlar aldıklarını ifade etmişlerdir.
Peki Şimdi Ne Olacak?
Pandemiden sonraki dönemde;
- Bireysel Gelişim ile ilgili hizmet ve ürünlere karşı ilgi artışı gözlemleyeceğiz. Bireysel gelişim kitapları / örgün eğitim olanakları / psikolojik terapi hizmetleri, online eğitim platformlarına talep artacak.
- Bireyler daha fazla sağlık sigortası satın alma eğilimi olacak.
- Bireyler daha fazla tasarruf edecekler ya da daha fazla yatırım yapacaklar.
- Çevrecilik hassasiyeti, sürdürülebilir uygulamaları olan markalara eğilim artacak.
- Girişimcilikte artış / yeni ürün ve icatlara tanık olacağız.
- Globalleşmeye olan inancın düşmesine ama evrensel değerlerin yükselmesine şahitlik edeceğiz.
- Pandeminin Ekonomi Üzerindeki Etkisine Dair Bulgular
Araştırmaya katılan katılımcılardan %35’inin hane gelirleri düşerken, % 12’ sinin hane gelirleri artış göstermiştir. Hanelerin %53’ ünün geliri aynı kalmıştır.
Sosyal mecralarda 1 Ocak – 30 Mayıs tarihleri arasında konu ilgili konuşmalar 243Bin adet içeriğe sahiptir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de pandeminin etkisi ile tüm sektörler etkilenmiştir. Kullanıcıların işini kaybetme kaygısının yanında, işten çıkarılma veya ücretli, ücretsiz, yıllık izin gibi konuşmalar pandeminin zirve yaptığı Mart ayında artış göstermiş Nisan ayından sonra ise düşüş trendine girmiştir. Ülkemizde vakaların görülmeye başlanması ile tüm dönemi karşılaştıracak olursak %146’lık bir konuşma artışı gerçekleşmiştir, aynı oran globalde % 181‘dir.
Ne zaman normale döneceğiz?
Araştırmadan çıkan sonuçlara göre perakende sektörü için normale dönüş Eylül ayında gerçekleşecektir. Tüketiciler cadde üstü mağazaları 114, AVM’ er, 109, restoranları 105 gün sonra Pandemi öncesi sıklıkta ziyaret etmeye başlayacaklarını söylemişlerdir. İstanbul’ da normalizasyon sürecinin daha erken gelişmesi beklenmektedir. İstanbullular restoranlara 83, AVM’lere 85, cadde üstü mağazalara ise 87 günde eski sıklıkta geri döneceklerdir. Tüketiciler önce restoranlara sonra AVM’lere, son olarak da cadde üstü mağazalara eski sıklıkta geri döneceklerdir.
Tüketiciler mağaza ve restoranlara eski sıklıkta geri dönseler de, farklı beklenti, ihtiyaç ve alışkanlıklarla geri dönecekler. Pandemi sonrası dönemde tüketiciler bir ürünü satın almadan önce Pandemi öncesi döneme göre %50 daha az mağaza ziyareti yapacaklar. Bundan başka tüketiciler mağazaların içinde Pandemi öncesine göre %46 daha az zaman geçirecekler. Mağaza içi müşteri deneyimi ile online mecralardaki bilgilendirme daha çok öne çıkacaktır.
Tüketiciler, işletmelerden geniş önlemler almalarını bekleyecekler. Perakende sektörünün ortalama sekiz farklı önlem alması beklenmektedir. Perakende müşterileri alınan önlemler arasından en çok maske zorunluluğu (% 75), dezenfektan bulundurulması gerekliliği (% 72), çalışan ve tedarikçilerin girişlerde ateşlerinin ölçümlenmesini (% 70) bilmektedirler. Müşterilerin %55’ i temassız ödeme yöntemlerinin kullanılması gerektiğini ifade etmişlerdir. Farkındalığın en düşük olduğu nokta ise ortak kullanım alanları ile ilgilidir. Asansör / değişim odası ve diğer ortak alanların dezenfektasyonu (%40) ve kullanım alanlarının %50 oranda kısıtlanması noktalarında tüketicilerin daha fazla bilgilendirilmeye ihtiyaçları bulunmaktadır.
Perakende müşterileri tüm ziyaretçilere maske zorunluluğunu (% 89), çalışanların maske, siperlik ve eldivenle hizmet vermelerini (% 86), ortak alanların düzenli dezenfektasyonunu (% 81) en etkili üç önlem arasında algılamaktadırlar. Perakende sektöründe faaliyet gösterenlerin mağaza girişlerinde ziyaretçilere maske dağıtmaları, personelleri için maske siperlik ve eldiven vermeleri ve bunların giyildiğinden emin olmaları ve mağazadaki ortak alanları rutin bir şekilde temizlenmesini sağlamaları, tüketicilere güven verecektir.
Ödeme noktalarının olmaz ise olması sosyal mesafenin korunması (%86) olarak ortaya çıkmaktadır. Perakendecilerin sosyal mesafe göstergeleri düzenlemeleri ve personellerini bu konuda eğitmeleri önemlidir. Temassız ödeme imkânı (%68) ve ödeme noktalarında müşterilerin ve çalışanların kullanımı için dezenfektan bulunması (% 53) tüketicilerin dikkat ettiği diğer önemli noktalar arasındadır.
Perakende sektörüne paralel olarak restoran müşterilerinin yarısından fazlası salonların %50 kapasite ile çalışmaları gerektiğini bilmektedirler. Yüzde 48’ si termal kamera ve ateş ölçer bulundurma zorunluluğunu, % 44 ‘ü oturma mesafesi önlemini ve mutfak personeli için alınan önlemleri, % 42’ si müşterilerin maske, siper ve eldiven ile karşılanması gerektiğini ve % 38 ‘ i hijyen paspası zorunluluğunu bilmektedirler.
Restoran müşterileri, hijyeni tüm önlemlerin önüne koymaktadırlar. Tuvaletlerin sterilizasyon (% 91), misafirlerin ateşinin ölçülmesini (%88), mutfak personelinin bone, maske, önlük, eldiven ve galoş kullanmasını (% 86) en etkili önlemler arasında algılamaktadırlar.
Online Alışverişe Devam!
Pandemi döneminde online alışveriş sadece ülkemizde değil diğer ülkelerde de önemli bir artış göstermiştir. Sosyal mecra analizi de bu artışı göstermektedir. Online alışveriş ile ilgili paylaşımlarda ülkemizde % 197, globalde ise % 20 artış olmuştur.
Tüketicilerin çoğunluğu ( % 82) pandemi sonrasında da online alışverişe aynı sıklıkta devam edeceklerini ifade etmektedirler.
Peki Ne Olacak?
Pandemiden sonraki dönemde;
- Bu krizde ölmeyen işletmeler kurumlar krizden güçlenerek çıkacaklar.
- Tüketiciler oldukça bilinçli ve alınması gereken önlemlerin farkındalar. Müşterilerine ve çalışanlarının sağlıklarına değer veren ve bu değerleri gösteren işletmeler tercih edilecek. Hijyen bir tercih kriteri olacak
- Perakende, turizm, restoranlara eski sıklıktaki ziyaretler Eylül’ den önce normale dönmeyecek. Ancak mağazalarda geçen süre azalacak, mağaza deneyimi yeniden tanımlanacak. Online alışverişteki yükseliş devam edecek, temassız ödeme daha da önem kazanacak.
- Üretimine verilen değer artacak, ekonominin odağı tüketimden üretime doğru kayacak.
- Değişen iş gücü / yeni çalışma modelleri / GİG ekonomisinin gelişmesine tanık olacağız.
- Pandeminin Toplum Üzerindeki Etkisine Dair Bulgular
Araştırmaya katılan evli çiftler, pandemi sırasında ev işlerini eşleri ile daha çok paylaştıklarını (% 48) ifade ederken, çocuk sahibi katılımcılar ise çocukların ev işlerine daha çok destek olduklarını ifade etmişlerdir ( % 31).
Sosyal medya paylaşımlarında genel olarak yemek ile ilgili yapılan paylaşımlar artarken, erkeklerin yemek konularındaki paylaşılmaları %74 oranında artmıştır. Bu artış kadınlarda %45 ile gerçekleşmiştir. Erkekler ülkemizde yemek hakkında daha fazla paylaşım yapmaya başlamışlardır. Araştırmadan çıkan bir başka sonuç ise pandemi sırasında Türk Mutfağımızın vazgeçilmezi olan pide, lahmacun, döner ve kebabı çok özlediğimiz yönündedir.
Aile İçi Şiddet Arttı !
Online araştırmaya katılan kişilerin %11’ i hanelerinde aile içi şiddetin arttığını %6’ si ise hanelerinde aile içi şiddetin azaldığını ifade etmişlerdir. Hanelerinde aile içi şiddetin arttığı ailelerin %44’ ü hanede gelir kaybına uğramış ailelerden oluşmaktadır. Buna paralel olarak aile içi şiddetin azaldığı ailelerin %50‘si hane gelirinin arttığı ailelerdir.
Araştırmaya katılanların %43’ ü pandemi sonrası büyük değişiklikler beklerken, % 35’ i hayatın pandemiden sonra oldukça değişeceğine, %17’ si pek bir şeyin değişmeyeceğine ve %5 ‘ i ise hiçbir şeyin değişmeyeceğine inanmaktadır.
Peki Şimdi Ne Olacak?
Pandemiden sonraki dönemde;
- Toplumsal Cinsiyet Eşitliği için bir fırsat penceresi, geleneksel erkek ve kadın rollerinin yeniden gözden geçirilmesi ivme kazanacak.
- Ekonomik koşulların değişmesi sebebiyle, aile yapısı üzerinde baskı, ekonomik sebeplerden dolayı gerçekleşen boşanma oranlarında artış gözlemlenecek.
- Aile içi şiddette artış, aile içi şiddette ile ilgili olarak kanunların ve önlemlerin yeniden gündeme gelecek.
- Bir arada yaşama kültürünün güçlendiği, bireyin de daha güçlü ve eşit olduğu bir topluma doğru evirilmenin başlangıcına tanık olacağız.