Pandemiden Oyuncak Çıktı

Küresel dijital reklam teknolojileri pazarı lideri Criteo, Covid-19 krizinin perakende sektörü üzerindeki etkilerini araştırdığı uluslararası raporu yayınladı. Türkiye’de, evden çalışılmaya geçilmesi ile oyuncak alışverişlerinde yüzde 320’lik artış yaşandı.

80’den fazla ülkenin ve yaklaşık 2 milyar aktif tüketicinin yıllık 900 milyar dolar harcadığı 20,000 ’ e yakın e-ticaret sitesinden toplanan veriler, Asya, Avrupa ve Amerika gibi bölgeler arasında trendlerin belirlenmesinde büyük bir rol oynuyor. İngiltere, Almanya, İtalya, Fransa gibi büyük pazarların yer aldığı araştırmada, Covid-19 krizinin Türkiye’de e-ticaret trendlerinde belirli bir dalgalanma yaratmadığı, ancak ürün kategorisi ve endüstrisine göre çeşitlilik gösterdiği gözlemleniyor.

E-Ticaret Sitelerinde Yoğun Trafik

Covid-19 krizinin ilk yaşandığı zamanlardan itibaren hem Türkiye’de, hem de dünya genelinde tüketicinin perakende ve e-ticaret sitelerinde daha fazla zaman geçirdiğini söylemek mümkün. Gelişen Piyasalar Bölge Direktörü Murat Kalafat, konuyla ilgili olarak “Korona krizi yaşandığı ilk günden beri perakende sitelerinde yüksek bir trafik gözlemliyoruz. İnsanların evde geçirdikleri zamanların çoğunu doğru teklifleri inceleyerek ve en ilginç olan yanı da, daha önce hiç ziyaret etmedikleri sayfaları ziyaret ederek geçirmeleri oldu. Yapılan anket sonuçlarına göre, pandeminin tavan yaptığı dönemde Avrupa’daki her üç tüketiciden birinin en az bir çevrimiçi mağaza keşfettiğini gördük.

Bu tüketicilerden %85’i bu yerlerden alışveriş yapmaya devam edeceğini belirtti. Bu perakende sektörü açısından oldukça önemli bir fırsat, ancak değişen tüketici davranışları alışveriş alışkanlıklarındaki en küçük bir değişikliği bile yakın bir takibe almayı gerektiriyor. Veriler için başarının anahtarı diyebiliriz. Verilere göre bir kitle oluşturan perakende satıcıları, kullanıcı devamlılığı ve kalıcılığı için gerekli mesajlarla hitap etmeyi öğrenmeli.” dedi.

Pandeminin Şampiyonu Oyuncak Oldu

Covid-19 krizi ile kısıtlamaların başlaması ve insanların kendilerine karantina uygulayarak evlerden çalışması sonucunda birçok ebeveyn, çocukları ile daha uzun zaman geçiriyor. Aynı evin hem okul hem de ofis olarak kullanılması, çocukların da ofislere limitsiz erişim sağlayabilmesi nedeniyle özellikle oyuncak ve oyun ürünleri kategorisinde yüksek bir artış görülüyor. Evde geçirilen zamanlarda çocukların ilgisini çekerken aynı zamanda işe yoğunlaşabilmek adına birçok ebeveynin bu ürünlere yönlendiğini söylemek mümkün. İlk vakanın çıktığı tarih olan 10 Mart’tan itibaren sürekli artış gösteren oyun kategorisinin, %320’lik oranlara kadar yükseldiği görülüyor.

Kıyafet ve Aksesuar Yarışında Ayakkabı Önde

Türkiye’de ilk Covid-19 vakasının görüldüğü 10 Mart 2020 gününden itibaren ele aldığımızda, pandeminin ilk başlarında kıyafet satışlarında bir artış görülmüyor, hatta birçok ürün kategorisinin ortalama olarak ele aldığımız haftadan daha düşük seviyelerde seyrettiğini söylemek mümkün. Ancak krizin etkisini tam olarak hissettirmeye başladığı dönemlere geldiğimizde, satışlarda gözle görülebilir artışlar yaşanmaya başlıyor. Özellikle ayakkabıya olan talep Nisan ayında %200 artış gösterirken, Mayıs ayının ortalarında bu oranlar %350’ye kadar çıkıyor. Krizin etkilerini göstermeye başladığı dönem olan Mart ayında, spor giysilerine olan talep ortalamanın altında seyrederken Nisan ayı başında bu oranlar yaklaşık % 75’lik bir artış gösteriyor. Covid-19 krizinin Türkiye’yi yoğun olarak etkisine aldığı ve kısıtlamaların sıklaştığı dönem olan Mayıs ayında ise gömlek kategorisinde yaklaşık %209’luk, pijamada %210’luk, iç çamaşırında ise %170’lik bir artış gözlemleniyor.

Hamur İşi Yapımı Ürünleri Zirveyi Bırakmıyor

Türkiye verilerinde yiyecek, içecek kategorisinde satışlarda hamur işi yapımı ürünlerine olan talebin yoğun bir şekilde artış gösterdiği ön plana çıkıyor. Pandeminin ilk ortaya çıktığı gün itibariyle hızlı bir artış gösteren oranlar, Nisan ayının ortalarında yaklaşık %271’lik bir oranla tepe noktayı görüyor. Sürecin tamamında yüksek talep gören hamur işi yapımı ürünlerinin yanında, Türkiye’nin vazgeçilmez ürünlerinden kahve ve çay da dalgalanmalar gösteriyor. Şaşırtıcı olan sonuç ise, çay ürününe bağlılığı bir hayli yüksek olan Türkiye’de Nisan ayı itibariyle kahve satışlarının, çay satışlarının önüne geçtiği gözlemleniyor.

Hijyene Dikkat

Hijyenin öneminin özellikle vurgulandığı Covid-19 krizinde beklenen şekilde duş ürünlerine olan talepte bir yoğunluk gözlemleniyor. Tüketicinin hijyene özellikle duyarlılık göstermesi nedeniyle pandemi başında artışa geçen duş ürünlerine olan talep, %319’luk bir oranla Nisan ayında tepe noktayı görüyor. Mayıs ayının ortalarına gelindiğindeyse, sağlık, kişisel bakım ve güzellik kategorisinde kozmetik ürünlerine olan talebin %310 ‘luk bir artış gösterdiği gözlemleniyor.

Avrupa Evde Dış Mekan Alışverisinde

Covid-19 krizinin tüm dünyada görülmesi ile birlikte Avrupa’da perakende sektörü üzerinde gösterdiği etkileri çeşitlilik gösteriyor. Covid-19 sürecinde evden çalışılmaya geçilmesi ile birlikte elektronik kategorisine talep artarak webcam satışları İngiltere’de %1217, Almanya’da %1279, Fransa’da ise %1284 artıyor. Aynı zamanda karantina sürecinde kısıtlamalar nedeniyle evlere çekilen İngilizler, dış mekan mobilyasına yönelerek ürün kategorisinde İngiltere’de %1707’lik, Almanya’da %1719’luk, Fransa’da ise %1595’lik bir artışa neden oluyor. Ebeveynler ise İngiltere’de trambolin %3478’lik, Almanya’da ise kaydırağa %987’lik bir talep göstererek açık alanda çocuklarına eğlenceli alanlar yaratıyor. Ayrıca Almanya’da salıncağa olan talep %3382 artış gösterirken, Fransa’da şişme havuza olan talep %7220 artış gösteriyor.

METODOLOJİ:

• Bahsi geçen veriler tamamen organiktir ve Criteo ile birebir ilişkisi yoktur.
• Tüm dönem boyunca kapsamlı bir şekilde doğrulanmış Criteo müşterilerinin verileri dahil edilmiştir.
• En yüksek kalite değerlerine sahip ürün kategorileri dahil edilmiştir (Google Taxonomy).
• Veriler her zaman en ayrıntılı düzeyde en az 5 (ağırlıksız) veya 10 (ağırlıklı) müşteri tarafından desteklenmektedir.
• En büyük müşteriler hiçbir zaman toplam hacmin %50’sinden fazlasını oluşturmamaktadır.