Parlayacak alt sektörler
Geçen hafta sizlere A400M uçağını anlatıp, “avionik bilişiminde neden yokuz?” diye sormuştum. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Büyük şehirlerimizde yüksek binalarda, yangına ve başka kazalara karşı özel önlemler alınması, binaların “akıllı” kılınması ne kadar önemlidir, İstanbul’da yanan binada gördük. Elbette hemen şu soruyu sormak gerek. O binayı “akıllı” kılan sistemde ne kadar yerli ürün kullanılmıştır, ne kadar yabancı? Neden yerli üreticilerimiz bu alana kaymazlar?
“Akıllı şehir” uygulamalarını tartışıyoruz. İnsanlar, sorunların çözümünü, “bilgisayar”lardan bekliyorlar. Aslında dile getirilmeye çalışılan, âkil insanlar tarafından bulunan çözümlerin bilgisayarların da içinde bulunduğu bilişim çözümleri tarafından uygulanması. Ama sokaktaki insanın baktığında gördüğü fiziksel makine olunca, onun ardında yatan “akıllı çözüm”ün bir kısım âkil insanların eseri olduğu gözden kaçıyor. Sâhi, kaç şirketimiz İstanbul’un ulaşım zorluklarını hafifletmek için (yol yapmanın dışında) çalışıyor?
Elektrikle çalışan toplu taşıma araçlarında fren yaparken boşa atılan enerjinin şebekeye basılması için kim ne yapıyor?
Enerji Bakanı’nın enerji tasarrufu için sokak lambalarını LED’li olanlarla değiştirmek yerine çok daha ucuz ve gerçekten tasarruflu (LED; günümüzde kullanılan HID’e göre daha verimsiz) yöntemler var. Buna kaç şirket kafa yoruyor?
Elektronik sanayii adı altında toplayabileceğimiz yazılım + donanım (iletişimi ve bilgisayarı da kapsayarak) alanında el atılmamış ve gelecekte yükselecek sektörler var. Bunların sunacağı çözümleri bıçak kemiğe dayandığında yurt dışından satın almak yerine planlı programlı olarak serbest piyasa ekonomisi içinde bu alanda çalışacak şirketlere gelişme olanağı tanınması, ekonomimize bir kazanç sağlayacaktır. Unutulmamalı, bunlar potansiyel ihracat alanları.
Açık çağrı: gelecekte yükselişe geçeceğini düşündüğünüz alanları ve bunlar için yerli yapılanmanın sağlanması açısından nasıl bir teşvik gerektiğini bana yazın, tartışalım. Bakarsınız bir farkındalık yaratılır.