PATENT; ARTIK TEMEL REKABET STRATEJİSİ
Turkcell Bilgi ve İletişim Teknolojileri Grup Başkanı Serkan Öztürk
“Öncelikli hedefimiz iletişim ve etki alanında yenilikçi teknolojiler geliştirerek Ar-Ge alanında yerli iş gücünü en iyi şekilde değerlendirmek, bu yenilikçi iletişim teknolojileriyle uluslararası alanda kendinden söz ettiren Ar-Ge merkezi haline gelmek. Son dönemde özellikle mobil ödeme, SIM kart güvenliği ve mobil hücresel ağlarda güvenlik gibi konularda yeni iş potansiyeli yaratacak projeler geliştirmeye başladık. Ürün ve hizmet geliştirme süreçlerinin tek yapı altında uçtan uca yürütüldüğü, tek alanda bulunan Ar-Ge merkezimizde 700’den fazla tam zamanlı çalışan araştırmacı mühendisimiz bulunuyor. Turkcell Teknoloji Ar-Ge merkezimiz çalışmalarına ilk olarak TÜBİTAK MAM Teknoloji Serbest Bölgesi’nde başladı. Ardından Kartal’da hizmet veren merkez, bugün Küçükyalı’daki 10 bin metrekarelik kapalı alana sahip yeni binasında çalışmalarını sürdürüyor.
Son yıllarda rekabetin Ar-Ge ve inovasyon odaklı olmasından dolayı fikri haklar, rekabette kazandıran faktörlerin başında. Ar-Ge ve inovasyon stratejileri ile hızlı büyümek isteyen ve rakiplerini geride bırakan şirketlerin patenti temel rekabet stratejisi haline getirdiğini görüyoruz. Patent kültürünü yaygınlaştırmak, şirket içerisinde bilinirliliğiyle marka değerini arttırmak amacıyla Turkcell Teknoloji’nin giriş alanına bir patent duvarı inşa ettirdik.
Bugünün ağır rekabet koşullarında ayakta kalabilmek ve büyüyebilmek için, firmaların ürünlerini, hizmetlerini, iş yapış yöntemlerini, yapılanmalarını ve sosyal sorumluluk anlayışlarını sürekli olarak değiştirmeleri, farklılaştırmaları ve yenilemeleri gerek. Ar-Ge ve inovasyon, ülkelerin ekonomi ve sanayi politikalarında son 10 yıldır en üst sıralarda. Telekomünikasyon sektörü; ekonominin büyümesinde, üretim ve verimlilik artışında kritik rol oynuyor. Ülkemizde sektörün gelişmesi; tüm sektörleri olumlu etkilemekte, ülkenin kalkınmasında önemli rol oynamakta. Son yıllarda sektörde rekabet öncesi işbirliğinin gelişimi, yurt içinde daha fazla Ar-Ge ve inovasyona dayalı tasarım ve üretim yapılması, üniversite ve sanayi işbirliklerinin desteklenmesi ve uluslararası teşviklerden yararlanmak üzere sağlanan destekler, sektörün rekabet koşullarında daha güçlü büyümesini sağlıyor.
Son iki yılda artan Ar-Ge merkezleri ile Ar-Ge ve inovasyon kültürü yaygınlaşmaya başladı. Yeni reform paketiyle daha da artacağına inandığımız Ar-Ge ve inovasyon kültürüyle bugün Ar-Ge merkezlerinin iş yapış şekillerini geliştirdiklerini, birçok yeni ürün, süreç, uygulama, prensip politikaları kendi bünyelerine entegre ettiğini, yurtdışındaki en iyi uygulamalarla yarışabilecek, uluslararası platformlarda başarı elde edebilecek araştırmaları, buluş ve yenilikleri ortaya çıkardığını gözlemliyoruz.”