Pazarlamada ‘zeka’ tabuları deviriyor
Spektrum Dijital kurucularından Berkan Yenigün
Dijitalleşen tüketici, dijitalleşme yarışındaki her sektörde her ölçekte şirketten yenilikçi pazarlama kampanyaları bekliyor. Bu kampanyalar arasında oyunlaştırma kurgusu güç kazanıyor.
‘Dijital’ konseptinin gelişimi ve bireysel hayatın bir vazgeçilmezi halini alması, geleneksel medya sektörünü ve geleneksel pazarlama anlayışını da doğal olarak birçok açıdan değiştiriyor. Son derece hızlı, eğlenceli, nispeten özgür ve modüler olan dijital karşısında geleneksel medyanın gücü, Spektrum Medya kurucularından Berkan Yenigün’ün tabiriyle her gün azalmaya mahkum. Çünkü Berkan Yenigün’e göre, sansürlenen, sıkıcı hale gelen geleneksel medya, heyecan verici içerikler sunmadığı için köhneleşmeye devam ediyor. Bu da hem izleyiciyi, hem reklam vereni hem de kalifiye medya çalışanlarını dijital medyaya çekiyor. “İnteraktif ve hızlı geri dönüş sağlayan dijital mecralar markaları da yeni ve yaratıcı pazarlama yöntemlerine itiyor” eklemesini yapan Berkan Yenigün ile oyunlaştırma teknolojilerini ve pazarlamada etkisini, kurumsal farkındalığı ve bu başlıkta potansiyeli konuştuk:
Oyunlaştırma (gamification), bu yeni pazarlama ve müşteri etkileşimi dünyasında nasıl bir yere sahip? Siz burada nasıl konumlanıyorsunuz?
Dijitalin en büyük dinamosu eğlence. İnsanlar eğlenmek, katılmak ve söz sahibi olmak istiyor. Bir de sonunda kazanma duygusu tatmin olduğunda sadakati yüksek bir tüketici haline geliyor. Oyunlaştırma bu yüzden dijitalin en güçlü ve sarsılmaz kalesi. Markaları daha yaratıcı ve yenilikçi olmaya iterken, tüketiciyi de sadece tüketip kenara koyan değil, tüm ihtiyaçları analiz edilip karşılanan ve sesini duyurabilen bir yere koyuyor. Biz de Cukka’yla bu oyuncularımıza hem video içeriklerimizle aşına olduğu izleme kültürünü destekliyor hem de oyun oynatarak sürece dahil edip, ödüller kazandırıyoruz. Tüketici dişiyle tırnağıyla aldığı hediyeyi hak etmiş oluyor. Marka sadakati bu yüzden yükseliyor. Markalara ise videodan online pazara kadar pek çok yerde mesajlarını tüketiciyle buluşturmalarına olanak verip, geniş çapta etkili, yepyeni bir platform kuruyoruz. Böylece onlara ürünü beğenildi mi, fiyatı nasıl bulundu, mesajı kuvvetli mi gibi soruları analiz edebilecekleri veri kaynağı sunuyoruz.
Spektrum Dijital’in kurumsal hedef ve stratejileri hakkında bilgi verir misiniz?
İlk oyunumuz olan Cukka’yla piyasaya çıkıyoruz ama yeni nesil ihtiyaçları karşılayan her fikre kapımız açık. Yazılım, video, oyun, teknoloji geliştirme ile her alana yakın mesafedeyiz. Ofisimizde gençlerden oluşan bir kuluçka takımı kuruyoruz. İlk hedefimiz Cukka’yı geniş kitlelere yayıp pazarlayabilmek. Sonrasında video ve teknoloji üreticisi olarak pazarda ilerlemeyi planlıyoruz. Ayrıca, bu daha başlangıç, dijital reklam pazarı çok daha büyüyecek. Dijital içerik üreticilerini, ki bu video da olur oyun da, daha profesyonel işler yapmaya iterken, markaları da daha hızlı, cesur ve yoruma açık hale getirecek.
Büyük veri depolama ve analitik yetkinliği günümüzde nasıl bir gereklilik? Bu konuda adım atmayan şirketleri neler bekliyor?
Bu hayati bir gereklilik. Hedef kitle belirlemekten tutun da ürün geliştirmeye kadar her şeyi veri okuyarak buluyoruz. Aksi takdirde kimle, nasıl, ne hakkında konuşacağımızı bilemez ve rabarba yaratırız. O karmaşık seslerin arasında doğru mesajın ya da doğru ürünün, doğru insana gittiğine nasıl emin olabiliriz ki? Bu da yıllardır olduğu gibi büyük ve etkisiz reklam bütçelerini doğurur. Halbuki zaman az ama öz iş yapma zamanı…
Bu konuda gerek küresel bazda gerekse Türkiye özelinde kurumsal farkındalığı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Büyük firmaların bu konuda başarılı olduğu ortada. Zaten bu yüzden hala büyükler. Küçüklerin ise veriyi sistematik şekilde kullanmadığı sürece büyüme şansı pek yok. Çünkü tüketicisini ve ihtiyaçlarını kara düzen, el yordamıyla bulmaya çalışan bir şirket, para ve emek kaybetmeye mahkum.