Pegasus’un Sunduğu Ek Hizmetler Online Acentelerde Yer Alacak
Satışlarının yüzde 52’sini kendi kanalları üzerinden gerçekleştiren Pegasus, IATA’nın sponsorluğunda geliştirilen NDC (New Distribution Capabilities) sayesinde sunduğu tüm ek hizmetleri online acenteleri vasıtasıyla da sunmaya başlayacak.
Dünyanın yüzlerce bölgesine her yıl on milyonlarca yolcu taşımak, iyi kurgulanmış sistemler bütününe ihtiyaç duyuyor. Burada da dijital teknolojiler büyük rol oynuyor. “Havayolu işini yapıp da dijitale dokunmayan, dijitalden faydalanmayan neredeyse hiçbir bölüm yok” diyor Pegasus Hava Yolları Satış ve Network Planlama Direktörü Emre Pekesen. “Tekniğinden, yer işletmesine, satışından pazarlamasına kadar, insan kaynakları da dahil olmak üzere dijital bizim omurgamızı oluşturuyor. Teknoloji yoğun bir iş yapıyoruz. Günümüzde her şey dijitalleşiyor, biz de dijitalden daha fazla yararlanıyoruz. Biz low cost olarak sınıflandırılan bir havayoluyuz. Bu model personel politikasından sunduğunuz hizmetlere, pazarlamadan satış kanallarınıza kadar her şeye dokunan süreçlerin özellikle tasarlanmasını gerektiriyor. Ben bunun satış tarafındayım.” Pegasus, satışlarının yüzde 52’sini kendi satış kanallarından gerçekleştiriyor. Hedef bu oranı daha da artırmak. Nasıl olacağını Pekesen şöyle anlatıyor: “Bizim misafirlerimize üç taahhüdümüz var: Yeni uçaklarımız, uygun fiyatlarımız ve zamanında kalkış performansımız.
Şimdi IATA’nın sponsorluğunda büyük maliyetlerle kurgulanan NDC sistemini de uygulamaya alıyoruz. Bu yeni sistem mevcutta standart olmayan ve sorunlarla karşılaşılan acente ve havayolu entegrasyonunu belirli standartlar dahilinde yapılmasını sağlayarak zamandan tasarruf ve yeni ürünlerin hızlıca pazara sunulabilmesini sağlayacak. Biz NDC uyumunu IT partnerimiz Hitit ile tamamladık ve NDC’nin en son versiyon olan Level 4 sertifikasını Türkiye’de alan ilk havayolu olduk. Bu işin en güzel tarafı standardizasyonun acenteler tarafına da gelmesi olacak. Biz sadece bilet satmıyoruz. Yemek, fazla bagaj, uçuş değişimi, koltuk da satıyoruz.
Bunu mevcutta sadece fiziksel ofisi olan acentelerden satabilirken artık online acenteler dahil tüm satış kanallarında sunabileceğiz.” Pekesen, NDC’yi şöyle anlatıyor: “NDC aslında bir yazılım, bir mesajlaşma sistemi. Her acentenin önyüzünü kendi tasarlamasına imkan veriyor. Mesela 20 kilo bagaj alıyorsunuz. Benim 5 kilo fazlam var ve bunu eklemek istiyorum, havaalanında sorun yaşamak istemiyorum dediğiniz zaman bir havayolu 25 kilo serbest bagaj tanıyor, bir tanesi hiç tanımıyor. Bir tanesi yemek veriyor, bir tanesi vermiyor. Karşılaştırmada sorun yaşıyor, hatta seyahatini kişiselleştirme şansı varken bunu yapamıyor.
Havayolu da kendisi için çok önemli olan ek gelirden mahrum oluyor. Bu yazılımla artık bir standardizasyon geleceği için bu gibi sorunlar daha az yaşanacak. Hatta bu hizmetlere adapte olmayan online acenteler belki de tercih edilmeyecek. Mevcutta online acente sitesine girdiğinizde parkurda uçan en ucuz fiyat görünürdü. Şimdi fiyatın yanında hangi hizmetler var, hepsini tek ekranda görebileceksiniz. Daha da önemlisi ihtiyacınız olan hizmetleri önceden satın alarak daha keyifli ve sorunsuz bir seyahat deneyimi yaşayacaksınız. NDC’yi çok önemli, havacılığı değiştirebilecek bir proje olarak görüyorum.”
Kağıt Biletten E-Bilete Geçiş Kadar Önemli Gelişme
Pekesen, bu standardizasyonun hangi ölçekte olduğunu bir örnekle kıyaslıyor: “Eskiden kağıt bilet vardı. Onu almak, taşımak ve muhafaza etmek zorundaydınız bir yolcu olarak. Havayolu görevlilerinin bunu check-in’de toplaması, uçuş sonrası birleştirmesi, muhasebe departmanına götürmesi, depolaması gerekiyordu. Bu bir kıymetli kağıttı. İç hatlarda biletinizi kaybettiğiniz zaman bütün hakkınız yanıyordu. 2000 yılında IATA bir standardizasyona gitti. Havayollarına belirli bir süre verdi, bu tarihten sonra e-bilete geçeceksiniz dedi. Şimdi bilet fatura olarak kullanılmasa bilet var mı yok mu hiç bilmiyorsunuz.
Bir karekodunuz var bu sizi uçurmaya yetiyor. Her şeyi unuttunuz, isminizi veriyorsunuz rezervasyon numaranızı veriyorsunuz size biniş kartınızı veriyorlar veya kendiniz havaalanında basıyorsunuz. Hatta Yeni Pegasus uygulamamızla yeni kimlik kartınızı kiosktan okutuyorsunuz, boardingden geçiyorsunuz. Online check-in yaptıysanız karekodu da biniş kartını da taşımak veya göstermek zorunda kalmıyorsunuz. Sizin isminiz havayolunun envanterinde eşleşiyor.
Bu size çok doğal geliyor. Ama bundan 15 sene önce bu bir hayaldi. Bugün bütün standartlar değişti. Havayolları büyük bir maliyetten kurtuldu. Kıymetli evrak dediğimiz şey dijital bir platforma taşındı. 10 sene sonra geriye dönüp baktığımızda NDC’nin de böyle önemli bir şeye dönüştüğünü göreceksiniz. Ben havayolu olarak ek hizmet satacağım, elde ettiğim ilave gelirler sayesinde fiyatlar daha da aşağıya gelecek. Bizim amacımız sepet değerinde en yükseğe ulaşmak, sadece bilet değerinde ulaşmak değil. Kimse uçağa binmek için bir yere gitmiyor, herkes uçağı bir araç olarak kullanıyor. Tatile gidiyor, sevdiklerine gidiyor, işe gidiyor, bir beklentisi, isteği var. Biz, o beklenti ve istekleri en uygun şekilde misafirlerimizin önüne sunmayı hedefliyoruz.”