PepsiCo Türkiye’den dünyaya teknoloji ihracatı
Dijitalleşme ve teknoloji mimarisini basitleştirme stratejisi kapsamında birçok IT projesine imza atan PepsiCo Türkiye’nin bu çalışmaları PepsiCo Global’e de taşınıyor. PepsiCo Türkiye hem iş süreçlerinin dijitalleşmesi hem de müşterilerine yönelik gerçekleştirdiği projeler ile PepsiCo Global içinde parlayan bir yıldız haline geldi. PepsiCo Türkiye IT Direktörü Serkan Yılmaz, bu başarının sırları ve gerçekleştirdikleri projeler hakkında sorularımızı yanıtladı.
- PepsiCo Türkiye’nin “Geleceğin İş Birimleri” yaklaşımı konusunda bilgi verebilir misiniz?
Türkiye, içerisinde bulunduğu PepsiCo organizasyonunda özellikle son senelerde adından sıkça söz ettiren büyük başarılara imza attı. Gerek iş sonuçları gerek iş yapış şekilleri ile PepsiCo Türkiye, örnek ülkeler arasında en üst sıralarda gösterilmeye başlandı. Buradaki başarının anahtarını tanımlayabilmek ve PepsiCo global organizasyonu içerisinde de bunu yaygınlaştırabilme bilinci ile konuyu “Geleceğin İş Birimleri” diye adlandırdığımız bir yapı içerisinde ele almaya karar verdik. Organizasyonun hedeflerini belirlememize yardımcı olan ve bu hedeflere nasıl varacağımızı anlatan bu yaklaşım, büyük organizasyonların hızlı ve tek bir vücut olarak hareket edebilmesini mümkün kılıyor.
- Bu yapıda, teknolojinin ve teknoloji liderlerinin rolü nedir?
Teknoloji ekipleri ile iş birimleri bu yapıda birlikte çalışarak, stratejik önceliklerin belirlenmesini sağlıyor ve ilgili hedefleri tanımlıyorlar. Ayrıca organizasyonun talep ettiği birçok konunun önceliklendirilmesini de iş birimleri ile birlikte yapıyorlar. Bu işin planlama tarafındaki kısmını oluşturuyor. Planların hayata geçirilmesi konusunda ise teknoloji liderlerinin organizasyonu geleceğe taşımaya kabiliyetli teknoloji ekiplerini oluşturmaları kritik önem taşıyor. Ayrıca ekipleri doğru iş yapış şekilleri ile donatarak, dijitalleşmenin gereği olan esneklik ve çevikliği de organizasyona kazandırmaları gerekiyor. Birlikte çalışmayı sağlayacak teknolojik araç gereçlerle, herkesin keyif alacağı bir çalışma ortamı yaratmak, başarıları kutlamak, enerjiyi yüksek tutup öğrenmeye devam etmek, teknoloji liderlerinin önemli hedefleri arasında yer alıyor.
- İş birimleri ve teknoloji birimlerinin oluşturduğu sinerji bu yapıda nasıl öne çıkıyor?
Biz buna “çevik” yapılar diyoruz. İş birimleri ve teknoloji birimlerinden oluşan ekipler oluşturarak bu ekiplere bir misyon ve hedefler veriyoruz. Ekipleri karar alabilmeleri adına yetkilendirerek hızlı hareket edebilmelerini sağlıyoruz. Kendi içerisinde odağı yüksek ve hedefi net bu fit yapıları organizasyonda mümkün olduğunca yaygınlaştırılarak, çevik bir organizasyonun da yapılarını oluşturuyor.
- Ajandanızda öncelikli olarak ne tür konular var?
En önemli önceliğimiz, her alanda dijitalleşmeye devam etmek. Bu başlı başına büyük bir program ve bu stratejiye odaklı bir yönetim ekibimiz var. Bir başka konumuz ise “sadeleştirme”. Birçok teknoloji ürününün kullanıldığı ve yenilerinin eklendiği bir yapıda, yönetimi etkin yapabilmek ve stabil bir ortam oluşturabilmek adına en doğru ve yalın teknolojik mimariyi oluşturmaya çalışıyor ve bunun etrafındaki süreçleri basitleştiriyoruz.
Bu yapı içerisinde olmazsa olmazımız ise bizi geleceğe taşıyabilecek kabiliyet ve kapasitede bir organizasyonumuzun olması. Organizasyon başlığı altındaki ajandamızda, çalışma arkadaşlarımızın gelişimini kolaylaştıracak araç/gereç ve imkanların sağlanması, bir yandan da “Agile” dediğimiz çevik yaklaşımlar ve iş yapış şekillerini kültür olarak edinmeleri önceliklerimiz arasında yer alıyor.
- PepsiCo Türkiye olarak BT projeleriniz konusunda bilgi verebilir misiniz?
Sahada dijitalleşmek, satış organizasyonumuzun işini daha verimli yapabilmesini sağlıyor. Bu anlamda “Pepsell Mobile” uygulamamıza her yıl yatırım yaparak yeni kabiliyetleri hayata geçiriyor, saha çalışanlarımızın ihtiyaç duyduğu tüm işlemleri yapabilmesini sağlıyoruz.
“PepsiConnect” diye adlandırdığımız çözümümüze her yıl yatırım yapmaya devam ederek, müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi ve verimliliği arttırıcı teknolojik çözümler getiriyoruz. Ayrıca “KazandıRio” mobil uygulama altyapımızı da her yıl geliştirerek, tüketicilerimize daha yakın olabilmek ve onlara sunduğumuz değeri artırabilmeyi hedefliyoruz. Fabrika ve depolarımızda kullandığımız dijital teknolojilere yatırım yapmaya devam ederek de operasyonun daha verimli ve görünür olduğu, problemin gerçekleşmeden anlaşılabildiği bir kabiliyete kavuşmuş oluyoruz.
- Teknoloji hedefleriniz konusunda bilgi verebilir misiniz?
Günümüzde dijitalleşmenin artması ile birlikte dijital teknolojiler de hız kazandı. İş süreçlerimizi artık dijital teknolojilerin ışığında yürütüyoruz, bu sayede birçok veriye çok daha kolay ulaşabiliyoruz. Bizim hedefimiz; bir yandan dijitalleşme ve basitleşmeye devam ederken, bir yandan da üretilen verilerin daha anlamlı içgörülere dönüştürülerek, iş kararlarının verilmesine baz teşkil edebilecek bir seviyeye getirilmesi. Bu bağlamda ML/AI teknolojilerinin iş süreçlerimize entegre edilmesi ve verinin akıllı algoritmalar ile modellenip işlenilerek karmaşık iş süreçlerimizin daha doğru kararlar ile desteklenmesini hedefliyoruz. Bu sayede daha güçlü iş sonuçlarına ulaşmayı amaçlıyor, teknolojiyi etkin kullanan verimli ve çevik bir organizasyon olma yolunda ilerlemek istiyoruz.
- Bu projelerin, diğer ülkelerdeki PepsiCo’lara “ihracatı” konusunda ne tür çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?
Son yıllarda Türkiye’de hızlanan ve birçok alanda (satış, pazarlama, üretim) hayata geçirilen ürün ve süreçlerin ardından, PepsiCo genelinde ciddi bir ilgi oluştu ve talepler neticesinde birçok ülke ile görüşmeler yapıp ürünleri tanıttık. Bu ürünlerin fikir aşamasından başlayıp hayata nasıl geçirildiğini ve işimize kattığı değerleri anlattık.
PepsiCo içerisinde bu tür örneklerin ihraç edilmesine yönelik çeşitli konseyler bulunuyor. Burada başarılı görülen projeler değerlendirildikten sonra fonlanıyor. Böylece bu projelerin diğer ülkelerde de yaygınlaştırılması sağlanıyor. Global ve kıta seviyesinde olan bu konseyler ile de çalışarak, Türkiye’deki başarıyı tüm yönleri ile aktardık. Ayrıca global bir organizasyon olan “Strateji ve Transformasyon” ekipleri de konuya dahil oldular. En üst düzeyde ülkemizi ziyaret ederek ürünleri iş süreçleri içerisinde sahada deneyimleme şansı buldular. Bu çalışmalar neticesinde “DükkanSenin” olarak adlandırdığımız müşteri yönetim ürünümüz, Avrupa kıtası için standart olarak kabul edildi ve bu ürünü Türkiye’de hayata geçiren ekibimiz, Avrupa kıtası için bir program dahilinde aynı ürünü “PepsiConnect” adı altında hayata geçirdi.
Aynı şekilde, saha satış sistemimiz ve tüketici katılım (engagement) ürünlerimiz için de benzer bir çalışmanın fizibilitesini yapıyoruz. Bu ihraçlar sayesinde sadece ürün ve teknolojiler değil, PepsiCo Türkiye çalışanlarının da bu coğrafyanın ötesine geçerek Avrupa organizasyon düzeyinde çalışmaları mümkün hale geliyor. Bu çalışmaların artarak ilerleyeceğini ve PepsiCo Türkiye çalışanlarının diğer coğrafyalarda görev alarak, PepsiCo ve kendileri için değer yaratmaya devam edeceğini düşünüyoruz.