Perakende sektörü olası 2. Covid-19 dalgasına hazır mı?
Koronavirüs salgını, en çok perakende sektörünü etkiledi. Salgında doğru zamanda doğru hamlelerle süreci lehine çeviren de oldu zarar gören de. Peki perakende sektörü neler öğrendi ve gerçekten olası ikinci dalgayla karşılaşmaya hazır mı? Yeni nesil araştırma ve perakende teknolojileri şirketi REM People’a göre yeni bir salgın dalgasına perakendeciler eskisinden çok daha hazır. Online siparişler artarken AVM’ler teslimat noktasına dönüşebilir.
Koronavirüs salgını nedeniyle perakende sektöründe yeni bir çağ başladı. Salgının ilk döneminde temel gıdada stok sorunu yaşanırken alışveriş merkezleri tamamen kapılarını kapattı. Karantina döneminden sonra herkes yeni normale alışırken bu kez ikinci salgın dalgasının ayak sesleri duyulmaya başlandı. Türkiye de dahil olmak üzere Avrupa’da ve ABD’de hasta sayısı giderek artarken ülkeler yeni kısıtlamaları gündeme almaya hazırlanıyor.
Peki perakendeciler olası yeni bir salgın dalgasına hazır mı? Yeni nesil araştırma ve perakende teknolojileri şirketi REM People’a göre perakendede köklü değişiklikler var. Uluslararası markalara 43 ülkede perakende analitiği hizmeti veren REM People’ın CEO’su Bülent PEKER, olası ikinci dalgaya karşı perakende sektöründe yaşanabilecekleri anlatıyor:
E-ticarete yatırım yaptılar
Pandeminin ilk dalgasında geleneksel perakende mağazaları zarar gördü, ancak e-ticaret küresel ölçekte gelişti. Daha fazla perakendecinin e-ticarete yatırım yapmasıyla online rekabet arttı. Bu süreç, daha yaratıcı ve etkileşimli olacağına inandığımız e-ticaret platformlarının dönüşümü ile sonuçlanacak. Perakende dünyası yeni bir salgına karşı artık eskisinden çok daha hazır.
AVM’ler ne yapacak?
Başka bir pandemi krizi çıkarsa en çok alışveriş merkezleri etkilenecek. Ziyaretçi sayıları azalırsa satışlar düşecek ve kiralarda büyük bir sorun ortaya çıkacak. Peki alışveriş merkezleri kiracılarının satışlarını artırmalarına nasıl yardımcı olabilir? Cevap yine online’da!
Şimdiye kadar alışveriş merkezlerinde barındırdıkları markaları sunan web siteleri vardı, ancak şimdi e-ticareti sayfalarına entegre etme zamanı geldi. E-ticaret sunan eğlenceli etkileşimli alışveriş merkezi web siteleri oluşturmak, kiracılara büyük ölçüde fayda sağlayabilir ve satışlara yardımcı olabilir.
E-ticaretin alternatifi ne?
Lojistik, teslimat veya ödeme süreçleri nedeniyle e-ticarete yatırım yapmaya hazır olmayan perakendeciler ve alışveriş merkezleri için bir alternatif sipariş ve teslimat hizmeti olabilir. Tabii ki bu uygulamada da perakendecinin, tüketicilerin ürünlerini online olarak sipariş etmelerine ve mağazalardan almalarına olanak tanıyan bir web sitesine sahip olması gerek. Bu yöntem alışveriş merkezleri tarafından da düşünülmeli. Böylece mağazalarda geçen süre azalacağı için sağlık ve güvenlik sorunlarını da azaltacak.
Sosyal medya olmazsa olmaz!
Online alışveriş artarken, perakendecilerin ürünlerini tanıtma şeklini bulundukları bölgelere göre adapte etmesi gerekiyor. Instagram ve Facebook gibi sosyal medya platformları, uygulamalarında e-ticaret hizmetlerini halihazırda uygulamaya başladı. Bloggerlar, YouTuber’lar ve diğer sosyal medya etkileyicilerine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulacak.
Peki eski günlere geri dönebilecek miyiz?
Bazıları bu değişikliklerin geçici olacağını ve pandemi sona erdiğinde her şeyin eskiye döneceğini düşünebilir. Ancak bazıları bunun olmayacağını iddia ediyor. Tüketiciler çevrimiçi alışverişe alıştıkça, tüketici davranışı yeniden programlanacak. Evet, geleneksel mağazalara da ihtiyaç duyulacak, ancak daha çok showroom mantığında olması amacıyla mağazalarının boyutunu küçültebilirler. Alışveriş merkezleri yine de ziyaretçileri çekecek, ancak amaçları her zamankinden daha çok ziyaretçilerine sosyal, boş zaman ve eğlence deneyimi sağlamak olacak.