Perakende sektörü Y ve Z kuşağının davranışlarına göre şekilleniyor
Sistem 9 Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Suzi Baharti
Son dönemde döviz kurlarındaki hızlı değişime rağmen, perakende sektörü yatırımlarına devam ediyor. Perakende sektörde müşteri davranışlarının bilinmesi hayati bir öneme sahip. Bu noktada teknoloji perakende sektörüne ciddi avantajlar sunuyor. Sektör temsilcileri mevcut kanalların ve e-ticaretin yanı sıra, mağaza içlerinde yer alan ‘dijital yayın ve bilgilendirme ekranları’ ile de satışlarını artırıyor. Ekonomide yaşanan sıkıntıların, perakende sektörü temsilcilerini zaman ve maliyetlerden daha fazla tasarruf etmeye zorladığını kaydeden Sistem 9 Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Suzi Baharti, şunları söyledi:
“Yeni nesil teknolojilerden sonuna kadar yararlanan sektör temsilcileri, böylece tüketicilerin mağazalarına erişimini kolaylaştırırken, sonuç alma sürelerini de kısaltabiliyor. Bu avantajlarını kullanmaları pazarı dinamik hale getirirken, kendilerine de ürün yelpazelerini geliştirmeye odaklanma fırsatı sunuyor. Sistem 9 olarak biz de Digital Signage alanında geliştirdiğimiz hizmet ve ürünlerle sektörün yanında durmaya devam ediyoruz. Teknoloji ve dijitalleşmeye yatırım yapan şirketler, yıkıcı rekabette öne geçme şansını yakalıyor. Artık firma sahipleri müşteri davranışlarını doğru okuyup, hizmet ve ürünlerin bu talepler doğrultusunda geliştirmek zorunda. KPMG Türkiye’nin yaptığı araştırmaya göre, perakende sektörü, teknolojiyi en iyi anlayan, yönlendiren, yöneten ve kullanan kuşaklar olan Y ve Z kuşağının davranışlarına göre şekilleniyor. Dolayısıyla teknolojinin olanaklarını tüketiciye ulaşmak ve deneyimi geliştirmek için etkin kullanmak gerekiyor. Önümüzdeki yıllarda sektöre damgasını vuracak mega trendleri, teknolojinin daha da önem kazanacağına işaret ediyor. Gelişen dijital teknolojiler, tüketici davranışlarında ciddi bir değişime yol açıyor. Tüketicilerin değişen talep ve beklentileri arz kısmında firmaları dijitale daha fazla yatırıma zorluyor. Yeni teknolojiler sayesinde arz ve talep cephesindeki denge daha iyi kurulabiliyor. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda perakende sektöründe teknolojiye yatırımın daha da hızlanacağına tanık olacağız.”
Geleceğe taşıyan dijital çözümler
Sistem 9 olarak, perakende sektörüne “Geleceğe Taşıyan Dijital Çözümler” ilkesiyle hizmet verdiklerinin altını çizen Suzi Baharti, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Dünyada Digital Signage olarak bilinen hizmeti Türkiye’de ‘Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekranları’ adıyla yaygınlaştırıyoruz. Günümüzde her sektörden olmak üzere 20 ülkede 40 bini aşkın ekranı müşterilerimiz adına yönetiyoruz. Sunduğumuz teknoloji tüketicinin karar sürecini olumlu etkiliyor. Bir mekâna ya da mağazaya girdiğimizde, hatta girmeden önce o an farkında olmadığımız etkenler tüketiciyi içeriye çekip, satış sürecini hızlandırabiliyor. Sistem 9 olarak, perakende sektörüne yönelik sunduğumuz hizmetler, afiş, poster vb. maliyetleri hem operasyonel hem matbaa giderleri başta olmak üzere firmalar açısından ortadan kaldırıyor. İşletme sahipleri, sadece maliyet yükünden kurtulmakla kalmıyorlar, bunun yanı sıra bilgi ve tanıtımlarını en son teknolojilerle hazırlanmış görsellerle, grafiklerle sunarak, tüketicilerin beğenilerini yükseltirken, kampanya ve fiyat avantajlarınız dakikalar için mağaza bazlı aktif edebiliyorlar. Hizmet verdiğimiz müşterilerimizin mağazalarında yer alan dijital ekranlardaki tanıtımlar satışları yüzde 20-25 arttırıyor.”
Perakende sektörünün elde ettiği avantajlar
Konuyla ilgili yapılan bir araştırma sonuçlarının, dijitalleşmenin perakende sektörüne sunduğu yararları ortaya koyduğunu belirten Suzi Baharti, bu yararları şöyle özetledi:
“Mağazaya giren müşterinin eğilimleri raporlanıyor. Bu da firma sahibinin tüketiciyi anlayıp, onun beklenti ve eğilimleri çerçevesinde doğru reklam planı yapmasını kolaylaştırıyor. Dijital ekranlar, tüketicinin buralara yansıtılan reklam ve bilgiyi hatırlama oranını yüzde 59’a yükseltiyor. Sizlere de her kat veya işletmede farklı, kişiselleştirilmiş mesajları verebilme esnekliği sunuyor. Perakende sektörünü yıllık ortalama 3 milyon dolara ulaşan kâğıt, karton, afiş ve matbaa gibi baskı maliyetlerinden kurtarıyor. Dijital ekranlar aracılığıyla sunulan etkili içerikler, kararsız tüketiciyi doğru yönlendirilip, onu mağazanın içine çekerek, hızla karar vermesine yardımcı oluyor. Dijital ekranlar tasarım, geliştirme ve dağıtım gibi uzun zaman alan işlemleri hızlandırıp, reklam veya bilgilerde olabilecek hata risklerini de ortadan kaldırıyor. İşletme sahiplerine üretimle birlikte artan karmaşık süreci planlayıp yönetme imkânı sunup, tedarikçiler ve çalışanlarıyla olan iletişimlerini de hızlandırıyor. Vitrin önü dijital posterlerle içerikler zenginleştirilip, mesajlar hedeflenen kitle ve müşteri demografisine uygun sunulabiliyor. Stok yönetimiyle bütünleşen sistem, stok adeti yüksek giden ürünleri de ekrana taşıyıp, satışları artırıyor ve kontrol işlemlerini kolaylaştırıyor. Alanında uzmanlaşmış kişilerin hazırladığı grafik ve tasarımlar, tüketiciyi cezp ederek, ortaya etkili ve akılda kalan içerikler çıkmasına yol açıyor. Doğru içeriğin üretilmesi ve yönetiminin öneminin çok yüksek olduğu bu dönemde, şirketlere statik değil dinamik bir yapı sunuyor. Böylece işletmeler, tüketicinin karşısına sürekli güncel bilgi ve görsellerle çıkma fırsatını yakalıyor.”