Performans pazarlaması ve veri odaklı stratejiler önem kazanıyor


Pandemi döneminde e-ticarette yaşanan ani büyüme, markalar için büyük fırsatlar sundu. Ancak pazarın doygunlaşmasıyla birlikte, müşteri ilgisini çekmek ve bu ilgiyi gelirle sonuçlandırmak her zamankinden daha zor hale geldi. Bugün, sadece görünür olmak yeterli değil; tüketicinin satın alma kararlarını yönlendiren akıllı stratejiler geliştirmek gerekiyor. Boosmart Kurucu Ortağı Harun Ünlüsoy, performans pazarlamasının klasik reklam anlayışından farklarını şöyle anlattı:
“Geleneksel reklamcılıkta başarı, gösterim sayılarıyla ölçülüyordu. Ancak performans pazarlaması, sadece reklamın kaç kişiye ulaştığını değil, kaç kişinin gerçekten etkileşime geçtiğini ve nihai olarak satın alma sürecine dönüştüğünü analiz eden bir sistem. Bu yaklaşım, şirket yönetimlerinde doğrudan finansal başarıya etki eden bir iş modeli olarak öne çıkıyor.”
Pandeminin ardından firmaların dijitalleşmesi, e-ticaret ve performans pazarlaması alanında büyümeyi hızlandırdı. Ancak günümüzde, ulaşılan büyük hacimler işleri daha karmaşık hale getiriyor. Eskiden e-ticaret operasyonları depo yönetimi ekiplerine devredilirken, bugün uzman kadrolar tarafından yönetilen detaylı stratejiler devreye giriyor. Bu dönüşüm, dijital pazarlama ajanslarının da büyümesini beraberinde getiriyor.
Ünlüsoy, “Firmalar artık sadece Google ve Facebook reklamları ile yetinmiyor. Google, Facebook, TikTok, LinkedIn, Snapchat, Pinterest gibi farklı platformlarda entegre kampanyalar yürütüyorlar. E-posta ve SMS pazarlamasını daha etkili kullanıyorlar. Bu çeşitlilik, odaklanmış ve sonuç odaklı çalışan performans pazarlama ajanslarına duyulan ihtiyacı artırıyor” dedi.
E-ticarette “Meta Product” kavramı hızla yükseliyor. Ünlüsoy, bu dönüşümü “Artık bir fincanı kimin sattığı üretici için fark etmiyor. Meta Product kavramı, belirli ürünlerin farklı satıcılar tarafından aynı ambalajla sunulmasını mümkün kılıyor. Bu da, performans pazarlaması odaklı stratejilerin kritik hale gelmesine neden oluyor” sözleriyle tanımladı. Bu yeni ekonomi modeli, geleneksel perakendecilik anlayışını değiştirirken, rekabetin de daha veriye dayalı hale gelmesini sağlıyor. Markaların başarılı olabilmesi için, reklam harcamalarını sadece görünürlük sağlamak için değil, somut dönüşümler elde etmek için yönetmesi gerekiyor.
E-ticaretin büyümesi, sektörde çalışan profesyoneller için de yeni fırsatlar yarattı. Uzaktan çalışma kültürünün yaygınlaşması, Türkiye’deki dijital pazarlama uzmanlarının yurtdışı pazarlarına açılmasını sağladı. Bu durum, hem yurtdışındaki Türk kökenli firmaların Türkiye’den hizmet almasını kolaylaştırdı hem de sektörde rekabetçi maaş seviyelerini artırdı. Ünlüsoy, “Yurt dışındaki, özellikle Avrupa’daki Türk kökenli firmalar, Türkiye’deki uzmanlarla daha fazla iletişim kurmaya başladı. Bu, hizmet ihracatını artırarak, sektörde global bir oyuncu olmayı kolaylaştırdı” dedi.