Politikacı, her yerde aynı
Londra’nın “merkezi” ilan edilen bölgede 2003’ten beri “araç girdi parası” alınıyor. O kadar başarılı oldu ki (başarı ölçütleri konumuz dışı) belediye, bölgeyi 2007’de daha genişletti. Ama şehrin en varlıklı semtlerini içeren bu genişlemeye çok itiraz geldi. “Şehrin merkezindeki bankalar, sigorta şirketleri, küresel şirketler ödesin. Niye biz de ödüyoruz” dedi millet.
Bir önceki belediye başkanının projesiydi. Arkadaş, 2008 seçimini kaybetti. Bunda, “ikinci bölge” seçmeninin payı mutlaka vardı. Başkanı attılar, yerine, en olmadık tuhaf birini başkan seçtiler.
Büyük Şehir Belediye Başkanı Boris Johnson, deli-doluluğuyla, yüzüne gözüne inen tarayamadığı sarı saçları ve büyümemiş delikanlı halleriyle komiklik simgesi oldu. Ve şimdi o da ikinci dönem seçilmek istiyor.
Acaba ne yapsın? Paris’te gayet başarılı olan bisiklet kiralama projesini Londra’ya taşıdı. Ama Londra, bir Paris değil ki! Yolları, trafiği, halkı uygun değil. Bisiklet kiralama işi beklediği kadar başarılı olamadı.
Şimdi esas adımını attı. İkinci bölgedeki varlıklı kesimin desteğini kazanmak için (?) oradaki “araç girdi parası”nı iptal etti. Bu sisteme yatırılan milyon Sterlinlik teknoloji, bir anda sıfırlandı. Bunun hesabı, şu Christmas hele bir geçsin, millet tatilden dönsün, sorulmaya başlanacak.
O teknolojik altyapı öyle ki, bizdeki köprü/otoyol ödemeleri gibi para al-vere göre çalışmıyor. İleri teknolojiyle, “el değmeden” işliyor.
Londra Belediye Başkanı, tipik bir siyasetçi davranışıyla, seçmenden daha ne kadar oy toplarımın peşinde. Uğruna, belediyeye büyük gelir sağlayan bir projeyi tırpanladı. Eh, politikacı için oy, her yerde her zaman en
önemli.