Psiko-e-terapi

Hayır, giderek daha yaygınlaşan “direkt beyin uyarılması” ile tedaviden bahsetmiyorum. Voltage sözcüğüne adını veren Alessandro Volta’dan bu yana 100 yıldır geliştirilen ve artık Parkinson’dan depresyona, şizofreniye hatta sınav performansını arttırmak için dahi kullanılan bu elektroşok yönteminden çok daha basit olan “uzaktan psikolojik terapiyi” konu alacağım.
Uzaktan tıp hizmetleri 15 yıldır deneniyor ancak yerleşik bir düzenden söz etmek güç. Sadece bir tıp alanı var ki, (Amerika’da) Hipokrat yemini içinde “uzaktan tedavi” modalitesi geçiyor: psikoterapi.
Elbette kimileri için yalın bir oda, duvarda çerçeveli bir diploma, ceket ve kravat işin ciddiyete bürünmesi ve etkili olması için gerekir. Ancak birçoğumuz yüz yüze etkileşimde tam anlamıyla açık sözlü olamaz. Terapist ne kadar “poker oyuncusu” gibi ifadesiz baksa da insanların yargılanacaklarına dair sabit fikirlerini bertaraf etmek kolay değil. Uzaktan terapi bu yüzden hep ihtiyaç duyulacak bir alternatif. Anında mesajlaşmadan, sesli hatta görüntülü görüşmelere ya da 90 milyona ulaşan müdavimi olan Second Life’daki terapi odalarına kadar çeşitli biçimlerde sunulan psiko-e-terapi daha ucuz ve organizasyonu daha kolay. Hem hastanın hem doktorun mahremiyeti korunuyor ve fiziksel ya da cinsel suistimal mümkün değil.
2000 yılında 100 civarı iken 2009’da 1000’e yakın bilimsel makale yayınlanan bu alanda hemen tüm deneyler ortalama başarı seviyesinin en az yüz yüze terapi kadar yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Elbette, bu modaliteyi sömüren, yalancı doktorlar da var. Sonuçta Net’in öbür ucunda kimin oturduğu belli olmaz. Temkinli davranıp, onaylı, lisanslı terapist ve hizmetlere güvenilebilir.
Ülkemizde, randevu alıp bir psikolog ile konuşmaktan tabu seviyesinde çekinen çok insan var. İngilizce iletişim kurabilenler için Online Therapy Institute’un onayladığı bir terapi sitesinden (bunların reklamları TILT Magazine’de bulunabilir) hizmet almak harika bir fırsat. Örneğin artık bir hastalık olarak kabul edilen deprasyon için başvurulabilir. Bu bir tür “zihin nezlesi” olan hastalık zihinsel sinüzite dönüşmeden üzerine gitmek lazım.