Rakamlar artıyor pazar yerinde sayıyor
Dünya ve Türkiye’de eşzamanlı yaşanan her türlü sıkıntıya rağmen 2009 yılında yaklaşık yüzde 32 büyüyen Koç.net, kararlı adımlar atmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz yılı yüzde 32 civarında bir büyümeyle kapatan Koç.net, 2010’da bu rakamı aşmayı hedefliyor. Krizle ilgili öngörüleri olduğunu ve krize yönelik hazırlıkları olduğu için yılı başarıyla kapattıklarının altını çizen Koç.net Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca, “Aslında daha yüksek bir hedefimiz vardı. Ancak bizim tarafımızdan baktığımızda 2009 için kötü bir yıl diyemeyiz. Önceki yıllarda belirlediğimiz 100 milyon dolarlık ciro hedefini de yakaladık” şeklinde görüş belirtti.
Bundan sonraki büyüme hedeflerinin biraz da pazarın açılmasıyla ilgili olduğuna değinen Akarca, “Biz 2009 yılında pazara 1 milyon civarında yeni genişbant internet abonesinin dâhil olacağını düşünüyorduk ve bütün araştırmalar da bunu gösteriyordu. Biz de bu yeni abonelerden yüzde 12 ile 15 arasında bir pay almayı hedeflemiştik. Ancak yılın sonunda neredeyse hedefimizin iki katı olarak yeni abonelerin yüzde 22’sini almayı başardık ve 100 bin civarında bir aboneye ulaştık. Açık yüreklilikle söyleyebilirim ki hedefimiz 120 bin civarında bir abone sayısıydı. Ancak pazarın büyüme oranına baktığımızda ulaştığımız abone sayısı yine de sevindirici” dedi.
Kâr oranları düşüyor
Her sektörde yaşanan kârlılık düşüşünün telekomünikasyon alanında da yaşandığını belirten Akarca, burada baskın operatörün ve düzenlenen kampanyaların oldukça belirleyici olduğunu da ifade etti. Bu kampanya ve projelerin düzene oturmasıyla bazı sorunların da aşılacağına değinen Akarca, “Bizim alanımızda faaliyet gösteren şirketlerin en büyükten küçüğe kârlılıkları düştü geçen sene. Bir de daha öncede söylediğim üzere fiber, WiMAX gibi konulara bütün şirketler yatırım yapmasın. Altyapı yatırımları hem şirketleri ciddi oranda zorluyor hem de günün sonunda farklı şirketlere ait onlarca farklı altyapıyla karşı karşıya kalma durumu var abonelerimizin. Bu durumda tek bir altyapıyı ortak kullanıma açmak daha doğru ve tek bir altyapıyı düzenlemek de daha kolay olacaktır” şeklinde konuştu.
Barındırma hizmetlerinin gelişmemesini üç noktaya bağlayan Akarca, bu konuda şunları söyledi:
“Barındırma hizmetlerinde kritik üç nokta, internet erişim maliyeti, elektrik ve kira giderleri. Barındırma işi veren merkezler şehrin göbeğinde yani kiraların en pahalı olduğu bölgelerde. Çünkü altyapı buralarda. Sen gidip de şehrin dışında bir yer açmaya kalktığında uygun altyapıyı bulamıyorsun. Dünyada durum bunun tam tersi. Elektrik konusu da çok önemli. Bu sistemler hem makine kullanımı hem de soğutma için çok fazla elektrik kullanıyorlar. Ama bu iş sanayi sayılmadığı için sanayi tipi elektrik kullanamıyorsunuz. Yanlış hatırlamıyorsan bizde 39 kuruş olan elektriğin kilowat ücreti Hollanda’da 19 kuruş. Rakamlardan da göreceğimiz üzere de iş ülkeler arası rekabete kadar ilerleyemiyor.”
“Yurtdışı pazarlara uzak kaldık”
Türkiye içindeki rekabetle uğraşmaktan yurtdışı pazarına uzak kaldıklarını belirten Mehmet Ali Akarca, “Bizim gözümüzü biraz da dışarıya çevirmemiz lazım. Avrupa’nın, Ortadoğu ülkelerinin ya da Türk cumhuriyetlerinin barındırma ya da veri merkezi işlerini nasıl alabileceğimize kafa yormamız lazım. Az önce söylediğim üzere, şehir merkezlerindeki yüksek kiralar, elektrik ücretleri de bu soruna eklenince yurtdışına gittikçe uzaklaşıyoruz” dedi.