Reel sektör dijital ile dünyaya açılıyor
Türkiye takım tezgahları sektöründe yurt içinde lider, Avrupa’nın beşinci büyük şirketi Tezmaksan, dijitalleşmeyle yazılım ve otomasyona odaklanarak sektöre yeni ürün ve hizmetler kazandırıyor.
Pandemi döneminde küresel tedarik zincirinin kırılması, Avrupa’da sanayinin durma noktasına gelmesi ve Uzak Doğu’da tedarik konusunda sorunların yaşanmasıyla birlikte tedarikçi ülkelerden alternatif ülkelere doğru bir arayış başladı. “Bunun sonucunda Türkiye için bir fırsat doğdu. Üreticilerimizin bu fırsatı sağlıklı biçimde analiz etmesi gerekiyor” diyen Tezmaksan Genel Müdürü Hakan Aydoğdu, “Talaşlı imalat özelinde dünya ortalaması incelendiğinde her 10 bin çalışana 113 robot düşüyor, bu sayı ülkemizde yalnızca 30 bandında. Biz teknoloji yatırımlarımıza 2015 yılında başlamıştık. 2017’de ise Ar-Ge birimimizi kurduk. Dünyadaki üretim dinamikleri değiştiği için üretimde söz sahibi olmak adına çalışmalarımızı yoğunlaştırdık” vurgusunu yaptı. Pandemi ile aslında bu yatırımları yapmanın ne kadar doğru olduğunu gördüklerini söyleyen Hakan Aydoğdu, özellikle ihracattaki artışı sürdürülebilir kılmak için üretimde hızlıca robotlu otomasyonu ve dijitalleşmeyi gündemin ilk sırasına aldıklarını ifade etti. Hakan Aydoğdu, geliştirdikleri Cubebox, Kapasitematik ve dijital ihracat rotası çizen Parkurda.com platformları hakkında bilgi verirken, hedeflerini de anlattı:
Cubebox hangi sektörlerde kullanılıyor ve siz bu yapıyı nasıl geliştirmek istiyorsunuz?
Riskli ve tekrar gerektiren çalışmaların insandan robotlara geçtiğini görüyoruz. Bu süreçte üreticilere mühendislik hizmetleri, yazılım ve otomasyon çözümleri konusunda destek oluyoruz. Yoğun Ar-Ge faaliyetleri sonucunda geliştirdiğimiz yerli ve milli robotlu otomasyon sistemimiz Cubebox; otomotiv, makine, elektronik, kimya gibi lokomotif sektörlerde tercih ediliyor. İşletmelere hem maliyet hem de zaman konusunda birçok avantaj sunan Cubebox, akıllı fabrikalarda makine ile operatör arasındaki ilişkiyi geliştirerek üretimi hızlandırıyor. Tüm CNC tezgahlarla uyumlu çalışabilen, Cubebox sistemi ile robot programlama bilgisine ihtiyaç duymadan parça değişimi de yapılabiliyor. Bir gün gibi kısa bir süre içerisinde kurulumu gerçekleştirilerek üretime uygun hale getirilen bu sistem, özellikle gece vardiyalarında yüzde 50 verimlilik sağlıyor.
Kapasitematik, hangi sektörlerde hangi özellikleri ile öne çıkıyor? Bu yapının potansiyelini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kendi bünyemizde geliştirdiğimiz bir diğer yerli ve milli ürünümüz üretim, takip, verimlilik yazılımı Kapasitematik; otomotiv, savunma sanayi, kimya, medikal, havacılık gibi sektörlerde kullanılıyor. Bu tarz verimlilik takip yazılımları özellikle otomotiv sektöründe oldukça fazla rağbet görüyor. Kapasitematik’in kullanımının pandemi döneminde yüzde 40 artış göstermesi, yazılımın ne kadar faydalı olduğunu gösteriyor. Kapasitematik müşterilerinin yüzde 23’ünü otomotiv sektörünün oyuncuları oluşturuyor. Ayrıca imalat sanayisinin yüzde 95’ini oluşturan KOBİ’lerin büyümesine de katkı sunan Kapasitematik, makinelerin verimliliğini analiz ediyor. Fabrikadaki üretim süreçlerinden toplanan veriler, filtrelenip işlendikten sonra verimlilik (Overall Equipment Efficiency ve Equipment Efficiency-OEE) raporları oluşturuluyor. Bu kapsamda hedeflenen OEE’de yüzde 20 artış yaşanırken, Kapasitematik’i tercih eden firmaların ani duruşları ise yüzde 50 azalıyor. Üretimde yaşanabilecek hataları anlık olarak kullanıcıya raporlayan yapay zeka tabanlı Kapasitematik, akıllı telefon veya tablet aracılığıyla kolay bir şekilde kullanılabiliyor.
5G, Türkiye’de reel sektörü ve çözümlerinize yönelik ilgiyi nasıl etkileyecek? Bu konuda beklentileriniz neler?
Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında kilit bir role sahip olacak 5G, Türkiye’nin dijitalleşme serüveninde öne çıkacak. Teknolojik altyapının zayıf olduğu anlarda üretimdeki hatalar yalnızca sürecin sonunda tespit edilebiliyor. Ancak dünya devleri, tezgahlarında kullandığı 5G sistemiyle bu kaybı yüzde 15 seviyelerine kadar indirdi. Biz de dünyanın herhangi bir noktasından üretime müdahale edebilen Kapasitematik’i 5G’ye uyumlu hale getirdik. Bu sayede makineden makineye saniyenin 0.001 hızında 10 GB veri aktarmak mümkün hale gelecek. 1000 kat daha fazla mobil veri kontrol edilebilecek. Ayrıca 5G ile birlikte yapay zekaya çok daha rahat ulaşılabilecek. Makine operatörün bir hatasını tespit ettiği takdirde inisiyatif alabilecek, muhtemel sorunlar karşısında uyarılar da verebilecek. 5G aracılığıyla veriler milisaniyenin altında iletebilecek olmasından dolayı yüksek katma değerli imalatlarda hataların önlenmesi mümkün olabilecek. Türkiye’de 2023 yılında hizmete sunulacak 5G sayesinde bir sonraki hedefimiz olan yapay zekaya hızla ulaşabileceğiz.
Parkurda.com ile dijital ihracat çalışmaları nasıl destekleniyor? Kullanıcı şirketlerin size dönüşleri ve beklentileri neler?
2020’nin son çeyreğinde talaşlı imalat sektörünün hizmetine sunduğumuz parkurda.com, yeni nesil bir çalışma alanı olarak dikkat çekiyor. B2B görüşmelere olanak veren güvenilir altyapısı ile fason iş almak isteyenler ile fason iş vermek isteyenleri buluşturan platform, elinde iş olup altyapısı eksik olanlarla projesi bittiği için beklemede kalanları bir araya getiriyor. Böylece firmaların birbirini tanımasına, yeterliliklerini bilmesine imkan tanıyor. Bu kapsamda hedefimiz 40 bin KOBİ’mizin katılımını sağlamak ve dil aplikasyonu sonrası yurt dışına açılarak Türkiye’nin ihracatına katkı sunmak. Özellikle otomotiv ve savunma sanayisinde tecrübeli KOBİ’lerimiz var ve fiyat olarak Avrupalı rakiplerine göre çok daha avantajlılar. KOBİ’leri parkurda.com üzerinden yurt dışındaki firmalarla buluşturacağız. Bu şekilde Türkiye’nin ihracatına da katkı sağlamayı planlıyoruz. Parkurda.com’un iş hacminin 3 milyon TL’ye çıkmasını hedefliyoruz.
Ar-Ge odağında neler gündeminizde?
Endüstri 4.0 akıllı fabrikalar, makine-operatör etkileşimi gibi yeni işletme yönetim sistemleri, bu konuda sanayi tesisleri için ideal bir çözüm yolu oluşturuyor. Dolayısıyla müşterilerimize akıllı fabrikalarda, makine ve operatörün aynı dili konuşabilmeleri için Ar-Ge ekibimizin geliştirdiği Kapasitematik gibi Endüstri 4.0 çözümleri sunuyoruz. Yatırım, Ar-Ge, mühendislik alanında kendimizi sürekli yeniliyor, dünya trendlerini yakından takip ederek Türkiye’nin ihtiyacı olan konular üzerinde projeler geliştiriyoruz. 2020 yılında pandemiye rağmen 850 bin dolarlık Ar-Ge yatırımı gerçekleştirdik. 2021 yılında da Ar-Ge çalışmalarımız aynı hızda devam ediyor. Teknolojiye yaptığımız yatırımlar sayesinde Türk sanayisinin küresel arenadaki rekabetçi konumunu sağlamlaştırmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda yepyeni iş modellerini hayata geçirmeyi sürdüreceğiz.
Çözümlerinizi yurtdışına tanıtmada nasıl bir strateji izliyorsunuz?
Türkiye’nin teknoloji partneri olarak yukarıda bahsettiğim tüm çözümlerimizin yurt dışı satış ve tanıtım çalışmalarını yoğunlaştırıyoruz. Platformumuzun İngilizce dil aplikasyonu hayata geçti. Bu sayede parkurda.com üzerinden ihracata daha fazla destek sunabileceğiz. Türkiye’deki KOBİ’leri bu sisteme daha fazla entegre edersek yurt dışından gelen taleplere aynı hızda cevap verebiliriz. Böylece Türkiye’nin talaşlı imalat sanayisi e-B2B görüşmelerle yabancı sanayiciden daha fazla iş alabilecek. Bu tarz dijital dönüşüm çalışmaları, akıllı fabrikalar, yapay zeka gibi konulara uzak kalmamalıyız. Yeniliklere ne kadar hızlı adapte olursak yurt dışında da o kadar prestijli işlere imza atabiliriz. Bunu da teknolojiyle yakından ilgilenen, yenilikleri takip eden genç iş gücümüzle gerçekleştirebiliriz.