Robotlar sayesinde üretim serileri pratikleşiyor ve üretimde esneklik artıyor
Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Tolga Bizel.
Yapay zeka algoritmaları yüksek miktarda ve kritik düzeyde değerli veriyi ayrıştırma aşamasında büyük önem taşıyor. Bu verileri ve sonuçlarını değerlendirmek ve uygulamaya geçebilmek içinse insan gücü bir rehber olarak kullanılıyor. Seri üretim anlayışı hızlı bir şekilde yerini tüketicilerin özel istek ve ihtiyaçları doğrultusunda kişiselleştirilmiş üretime bırakmaya hazırlanıyor. Gerçek ve dijital dünyanın anlık olarak birbiriyle entegre ilerleyeceği bir döneme geçiş yapıyoruz. Bu düzende üretim hatlarındaki tüm makineler, robotlar, sistemler ve insanlar internet üzerinden gerçekleşen kesintisiz bir iletişim ağı sayesinde birbirleriyle haberleşebiliyor ve elde edilen tüm veriler üretim süreçlerine yansıyor. Yeni bir üretim modeline geçtikleri Sanayi 4.0’a dijital fabrika konsepti e-F@ctory ile yanıt verdiklerini ifade eden Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Tolga Bizel, bu yapıda robotların konumunu şöyle anlattı:
“Fabrikalarda hızın ve verimliliğin artmasını, süreçlerin anlık olarak izlenebilmesiyle hata paylarının büyük oranda azaltılmasını, üretim maliyetlerinin iyileşmesini ve dolayısıyla iş hacminin büyümesini sağlayan e-F@ctory konseptimiz içinde robotlar da önemli bir rol oynuyor. Robotlarımız sayesinde özellikle büyük üretim serileri pratikleşiyor ve üretimde esneklik artıyor. İnsan kolu ya da eline yakın hassasiyete sahip robotlar, üretim bandındaki hemen her işi yapabiliyor. İnsanlarla birlikte çalışan robotların çok daha başarılı ve etkin olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla robot kullanımındaki artışın çalışanlar açısından daha güvenilir ve katma değerli işlere yoğunlaşma imkanı tanıması nedeniyle pozitif bir gelişme olduğuna inanıyoruz. Bu noktada, markamızın insanla işbirliği içinde çalışan işbirlikçi robot serisini örnek verebiliriz. Yeni serimiz, güvenlik nedenlerinden ötürü koruyucu bariyerlerin arkasına yerleştirilmesi gereken endüstriyel robotların aksine, bir üretim ortamında insanlarla yakın çalışmalarda bulunmak üzere tasarlandı. Bu seri, insanlarla birlikte çalışabilmesi sayesinde üretim ortamında herhangi bir yerde esnek bir şekilde konumlandırılabiliyor. Robota takılabilen dokunmatik operatör terminali, özel programlama uzmanlığı gerektirmeden robota görevini ‘öğretmek’ için sezgisel bir arayüz sunuyor. Öğretme fonksiyonu, operatörün robotu elle ve kontrollü güçle bir pozisyondan diğerine hareket ettirmesine imkan tanıyan bir ‘direkt kontrol’ modu içeriyor.”
Fabrikaların üretim sürecinde büyük önem taşıyan robotlar, sağladıkları hız ve kolaylıklarla her geçen gün sanayide daha çok rol alıyor. İnsan ihtiyaçlarını karşılayan hemen her endüstriyel tesiste kullanılan robotlar, günümüzde çok olağan bir iş gücü haline geldi. “Önümüzdeki yıllarda bu yeni evreye uyum sağlamayı başaran pek çok şirketin üretim maliyetlerinin iyileşeceğini düşünüyoruz” beklentisini dile getiren Tolga Bizel, şöyle devam etti:
“Robotlar sayesinde büyük üretim serilerinin pratikleşmesini ve üretimde esnekliğin artmasını bekliyoruz. Üretim bantlarında uygulanacak daha kapsamlı bir otomasyonla daha hızlı üretim sağlanacağını ve stok miktarının azaltılacağını, süreçlerin anlık olarak izlenebilmesiyle de hata oranlarının azaltılacağını öngörüyoruz. Sistemlerin tasarruflu yapısıyla çevre dostu ve sürdürülebilir bir hale geleceğini tahmin ediyoruz. Gelişen otomasyon sistemlerinin, yüksek iş güvenliği ve çalışma koşullarının iyileşmesi sayesinde yeni hizmet ve iş modellerini beraberinde getirmesini bekliyoruz.”
Firmaların yeni endüstri evresinin gerekliliklerini tam olarak uygulayabilmeleri için belirli teknolojileri sağlamış ve gerekli altyapı yatırımlarını yapmış olmaları önemli. Üreticilerin yüksek hızlı ve kaliteli haberleşme sistemlerini kurmaları, hammadde ve kaynakların dijital fabrikalara uygun, daha etkin şekilde yönetilmesi de bu süreçte firmalara avantaj sağlayacak. Dijitalleşen fabrikalarla birlikte robot kullanımının artmasının, üretimin kişiselleşmesiyle birlikte karmaşıklaşmasının ve süreçlerin kendilerini yönetebilir hale gelmesinin, sistemlerin karmaşıklaşmasına neden olabileceği öngörülüyor. “Bu yeni evreye daha hızlı adapte olabilmek için firmaların bu sistemleri yönetebilecek düzeyde kendilerini hazırlamaları gerek” tespitini yapan Tolga Bizel, şöyle devam etti:
“Sanayicilere sunulan çözümlerin gerçekten Sanayi 4.0 ile uyumlu olup olmadığına dikkat etmeleri önemli. Türk iş dünyasının, Sanayi 4.0’ın gerçekten ne olduğu konusunda kapsamlı araştırmalar yaparak, ekibini de bu araştırmalar çerçevesinde eğitmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Türk sanayisine Sanayi 4.0’ın gerekliliklerini ve Mitsubishi Electric’in e-F@ctory konseptini anlatabilmek için ülkemizin farklı illerinde etkinlikler düzenleyerek ve organizasyonlara katılarak sanayicilerle bir araya geliyoruz. Bu etkinliklerde Sanayi 4.0, fabrikaların dijital dönüşümü, ileri robot teknolojileri, endüstriyel haberleşme, yapay zeka gibi konularda markamızın deneyimlerini aktararak yol haritası çizmeye çalışıyoruz. Üretimden yönetim katına kadar tüm fabrika katmanlarını optimize etmek için ileri teknolojileri kullanan ve ciddi maliyet tasarrufu sağlayan e-F@ctory konsepti, küresel rekabette bir adım önde olmayı sağlıyor.”