Rüzgar enerjisinde marka ülke olalım!
Merhaba,
Haftaya acı bir gerçekle başlıyorum: Kanser. Bu açılışı yapıyorum çünkü zorlu bir hastalığın zararlarını kat be kat artıran zorlu teşhis süreçleri, bu süreçlerde tek tabanca olmak, her doktor randevusu sonrası katlanarak artan sorulara yanıt bulamamak… Kanserle mücadelede doğru bilgi, bu bilgiye hızlı ulaşabilmek kritik öneme sahip. Bu gerçekten yola çıkan Pfizer Onkoloji’nin 4 Şubat Dünya Kanser Günü itibariyle oluşturduğu “Bir Arada” YouTube kanalı yayına girmiş. Kanalda, deneyimli medikal onkologlar, psikolog ve pedagoglar sözcü olarak yer alıyor. Sıkıntılı sorulara sağlıklı yanıtlar almaksa hedef, bu kanal da önemli bir misyon üstleniyor.
Çevresel gündemimde ilginç bir bilgi ile açılışı yapıyorum. Enover Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Malik Çağlar, EHP teknolojisi ile endüstriyel yapılardaki atık ısının geri kazanımı sağlanarak elektriğe çevrilebildiğini ve üretim süreçlerinde yeşil enerjiyi kullanarak fosil yakıtlardan yüzde 62’ye varan oranda enerji tasarrufu sağlandığını söylemiş. Atık ısının geri kazanılması ve elektrik enerjisine dönüştürülmesi için nano teknolojik partikülleri içeren EHP teknolojisinin bir devrim yaratabildiğine dikkat çeken Dr. Malik Çağlar, geliştirdikleri EHP teknolojisi ile endüstriyel yapılarda atık ısının geri kazanımını sağlayarak elektriğe çevrilmesi ve üretim süreçlerindeki enerji ihtiyacının karşılanmasının mümkün olduğunu vurgulamış. Çünkü birçok süreçte kullanılan ısı, kullanım sonrası atık ısı halini alıyor. Dünyadaki birçok endüstriyel tesisin enerji tüketiminin %25’ini de atık ısı oluşturuyor. Bu atık ısının üst düzey teknolojilerle elektriğe çevrilmesi ya da tekrar sisteme kazandırılması için de ciddi yatırımlar yapılıyor. Atık ısıyı geri kazanmak için baca gazlarından yararlandıkları bilgisini veren Çağlar, sistemin aynı anda atık ısıyı geri kazanma ve herhangi bir yardımcı güç olmadan tamamen pasif bir sistemden elektrik enerjisi üretme potansiyeline sahip olduğunu vurgulamış.
Son 10 yılda gerçekleştirilen yatırımlarla en güvenilir enerji kaynağı olarak görülmeye başlayan rüzgar enerjisi üretimi giderek büyüyor. Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın, rüzgar enerjisi sektöründe marka ülke olmanın ve Türkiye’nin bu alandaki gelişim gösteren potansiyelini ortaya sermenin yatırımcıların tercih sebebi olacağına dikkat çekiyor. Ali Aydın, rüzgar enerjisi sektörünün tüm paydaşlarıyla topyekûn hareket etmesinin, türbinlere yönelik gerçekleştirilen servis hizmetlerinin de bu başarının itici güçleri olduğunu vurgulamış. Ali Aydın’a göre, dünyada rüzgardan elde edilen elektrik üretiminde ilk 10 rüzgar ülkesi arasında gösterilen, Avrupa’da kurulu rüzgar gücü olarak 7. sırada yer alan Türkiye’nin rüzgar enerjisi alanında marka ülke olma potansiyeli de güçlü. Rüzgar enerjisinin daha fazla görünürlük kazanması, istikrarlı duruşun korunması, fiyatlandırmalarda doğru politikaların izlenmesi, operasyon ve hizmetlerde kalite prosedürü oluşturulması ise Aydın’a göre gelişimin devamlılığının temeli. Deutsche Post DHL Grubu’nun “2050 yılında sıfır emisyon” hedefi kapsamında çalışmalarını sürdüren DHL Express Türkiye, 2019 sonunda çevre odaklı sosyal girişim ecording ve Orman Genel Müdürlüğü işbirliğiyle başlattığı “Seninle Daha Yeşil” projesini tamamlamış. Projenin ilk etabında tüm müşterileri ve çalışanları için 13 bin ağaç tohumunu Ankara’da toprakla buluşturan DHL Express Türkiye, 2020 boyunca tüm paydaşlarını bu sürece dahil ederek projeyi sürdürdü. Bu süreçte karbon ayak izini sıfırlayan GoGreen İklim Nötr ürünüyle yapılan her bir gönderi ve projeye özel oluşturulan Instagram filtresinin her kullanımı için yeni bir tohum yeşertilmiş. Toplamda 50 bin tohumu toprakla buluşturan çalışmanın ilk iki fazında Ankara Polatlı ve Ankara Çakırlar mevkiinde 28 bin tohum atışı yapılırken projenin üçüncü ve son fazında Mersin Silifke’de 22 bin tohum toprakla buluşmuş. GoGreen İklim Nötr gönderiler ve filtre kullanımları için yapılan atışlarda; akasya, alıç, iğde, badem ve sedir tohumları ecoDrone’lar aracılığıyla insan elinin değmesinin imkansız olduğu bölgelere atılmış.
Cargill ise 1000 Çiftçi 1000 Bereket programı ile çiftçilerin verimini ve refahını artırmak için çalışmalarını sürdürüyor. Program kapsamında ekimden hasada kadar eğitim, dijital tarım araçlarına erişim ve tarlalarına özel danışmanlık hizmeti alan çiftçiler ölçülebilir verim artışı elde etmiş. Cargill Gıda Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Murat Tarakçıoğlu, sezon başında yüzde 15 olarak belirledikleri verim artış hedefini aşarak, program kapsamındaki çiftçilerin yüzde 26’ya varan oranda verim artışı elde ettiklerini açıklamış. Bu arada program, ikinci yılında kapsamını mısırın yanına ayçiçeği ekleyerek genişletip, 12 ilde bin 175 çiftçiyi programa dahil etmiş.
Logo Yazılım ile Bütün Çocuklar Bizim Derneği (BÇBD) ve Atölye Vizyon’un katkılarıyla hayata geçen Logo Geleceği Yazanlar Atölyesi bulut ortamına taşınmış. Pandemi döneminde atölyedeki eğitim de görüntülü konuşma uygulamaları üzerinden devam ediyor. Logo’nun merkez ofisinin bulunduğu Kocaeli öncelikli olmak üzere, Antalya ve Elazığ’daki okullar ile işbirliğinde gerçekleştirilen 4’er haftalık atölyeler ile 2020’de 102 öğrenciye ulaşılmış. Çocuklara eğlenceli metotlarla kod yazmayı öğretmeyi hedefleyen Geleceği Yazanlar Atölyesi projesi, onların mekanik yeteneklerini ve analitik becerilerini geliştirmeyi hedefliyor. Gurur ve umut veren bir detay: 8 – 10 yaş arasındaki çocuklara robotik kodlama konusunda verilen eğitimleri içeren atölye, şu ana kadar 2 binden fazla çocuğa ulaşmayı başarmış.
Haftaya buluşmak üzere,