SaaS başlığında uçtan uca dönüşüm!
Veeam Kurumsal Strateji Başkan Yardımcısı Dave Russell, yapay zeka ve makine öğreniminin evrimi paralelinde Hizmet olarak Yazılım (SaaS) pazarında dönüşüm beklentilerini anlattı:
“Hizmet Olarak Yazılım (SaaS), erişilebilirlik, işlevsellik ve esneklik arayan kuruluşlar için giderek daha uygun bir seçenek haline geliyor. SaaS, ölçekte bulut dağıtımına, kullanılabilir bağlantıya ve kurumsal düzeyde güvenliğe dayanıyor. Basitçe söylemek gerekirse, SaaS tabanlı bulut modeli, işletmelere kayda değer kaynak ve maliyet tasarrufu sağlıyor. SaaS, yazılımların internet aracılığıyla bulut üzerinden anında dağıtılmasından dolayı insan müdahalesine gerek kalmadan, kullanıcıların ve tedarikçilerin kendi yazılımlarını yönettikleri noktaya evrildi ve bunun daha da yaygınlaşacağı ön görülüyor.
Gartner, küresel SaaS endüstrisinin 2022’nin sonunda 200 milyar AUD’nin üzerinde bir değere sahip olacağını tahmin ediyor. 2018-2023 yılları arasında Ortadoğu ve Afrika pazarının %18.25’lik bir bileşik yıllık büyüme oranı (CAGR) ile büyümesi bekleniyor.
SaaS çözümlerinin sürekli gelişiminin bir parçası olarak, hem yapay zeka (AI) hem de makine öğrenimi (ML), hızla SaaS ekosisteminin ayrılmaz parçaları haline geliyor. Bunların, otomatik bilgi işlem ve güçlü veri güdümlü makinelerdeki atılımlarla SaaS’ta önemli roller üstlendiği de görülüyor.
AI kendi başına bir hayat sürecek
Yapay zeka, veri koruma ortamını çeşitli yollarla bozacak şekilde konumlanırken, SaaS modelinin yüksek kullanılabilirlik ve otonom tedarik gibi genel özelliklerinin iyileştirilmesine yardımcı oluyor. SaaS, AI yetenekleriyle birleştirildiğinde, işletmelerin verilerinden daha iyi değer elde etmelerini, hizmetleri otomatikleştirmelerini ve kişiselleştirmelerini, güvenliği geliştirmelerini ve insan kaynaklarını organize etmelerini sağlıyor.
SaaS’ın ortaya çıkışı, kuruluşların geleneksel veri işleme uygulama yazılımı için çok karmaşık olan verileri analiz etmesine, geri çekmesine ve kullanmasına olanak tanıyan neredeyse her yerde bulunan büyük veri kavramıyla örtüşüyor. SaaS, yapay zekadan yararlanarak belirgin bir avantaja sahip olabilir, örneğin yazılım sağlayıcı, daha kişiselleştirilmiş müşteri deneyimleri geliştirmek için kullanılabilen farklı müşterilerden toplanan verilere erişebilir. Modern BT operasyonlarının hızla artan veri miktarları ve bu verileri izlemek için araç çeşitliliği ile zorlanmasıyla birlikte, MENA bölgesi genelindeki birçok işletme, olası kesintileri ve bozulmaları daha hızlı ve sorunsuz bir şekilde tespit etmek, önlemek ve çözüme kavuşturmak amacıyla yapay zeka çözümlerine yöneliyor.
Makine Öğrenmesi, üst düzey müşteri deneyimlerini güçlendirecek
Yapay zekanın bir alt kümesi olan makine öğrenmesi, SaaS kullanan şirketlerin kişiselleştirmeyi büyük ölçüde geliştirmesine olanak tanıyor. Bu önemli, çünkü tüketiciler kendi özel ihtiyaçlarına göre uyarlanmış bireysel deneyimler talep ediyorlar. Makine öğrenmesi, bir kullanıcının önceki eylemlerinin analizini sağlayarak, işletmelere tercihleri ve ilgi alanları hakkında bir satın alma yapılmadan önce bile eyleme geçirilebilir bilgiler vererek yardımcı olabiliyor. Bu, kuruluşların, bu çok önemli özelleştirilmiş deneyimi sunan kullanıcı arabirimlerini yapılandırmasına da olanak tanıyor.
Yapay Zeka ve Makine Öğrenmesi, işletmelerin daha kişiselleştirilmiş kampanyalar sunmasına yardımcı olmanın yanı sıra, kullanıcı davranışını daha doğru bir şekilde izlemek için ses kontrolü gibi inovatif yeni özellikler sağlıyor. Diğer yandan, müşteriler olumlu bir müşteri hizmeti deneyimi yaşadıkları bir markaya daha fazla ilgi gösterme eğiliminde olduklarından, bu durumun geliri elde tutma ve müşteri kaybını azaltmak isteyenler için çok iyi bir haber olduğu da söylenebilir.
Ek olarak, Makine Öğrenmesi’nin müşteri hizmetleri raporlarında ve yapay zeka destekli canlı sohbet robotları gibi uygulamalarda yanıt vermeyi otomatikleştirmeye devam edeceği ön görülüyor. Makine Öğrenmesi’nin otonom bir operasyonel model üzerine kuruluyor olması, yeni yükseltmelerin işletmeler için büyük miktarda dahili operasyonları eleme yetkisi veren yazılım ve platformları kolaylaştırmasını ve müşterilerine daha kusursuz bir deneyim sunmalarını sağlıyor.
Geliştirilmiş mobil öncelikli tasarım ve işlevsellik
Mobil cihazlar ve ekranlar, benzersiz bir dizi özellik ve işlevsellik gerektiriyor. SaaS altyapısını kullanan işletmelerin odaklarını mobil öncelikli tasarım ve geliştirmeye çevirmeleri durumunda önümüzdeki yıl ve gelecekte önemli bir yatırım getirisi elde edebilecekleri tahmin ediliyor.
Mobil öncelikli tasarım yaklaşımının ilgi görmesi ile mobil SaaS’ın geleceğinin uygulama odaklı olduğu sonucuna varılabilir. Araştırmalar, Avrupa’da 862.5 milyon akıllı telefon kullanıcısı olduğunu ve bölgedeki akıllı telefon üzerinden kullanılan internetin 2020’de aylık 3.91 GB olduğu bunun 2026’da 16.47 GB’a ulaşacağını gösteriyor. Bu, mobil uygulamaların ortalama bir kullanıcının günlük yaşamında iç içe geçtiği ve aynı deneyimi sunamayan işletmelerin, özellikle dijital yerli genç nesiller arasındaki sadık müşterilerinin önemli bir bölümünü kaybedebileceği anlamına geliyor.
En son trendlere ayak uydurmak, alışılmışın dışında düşünmeyi ve günümüze uyum sağlamayı gerektiriyor. Bu nedenle mobil uygulamalara ve mobil öncelikli tasarıma odaklanmak bir zorunluluk haline geliyor. Akıllı telefon kullanıcıları her geçen dakika arttığı için işletmenlerin mobil uyumlu rotaya gitmesinin gerekip gerekmediğini tartışmak için artık çok geç, çünkü bu gereklilik her geçen gün daha fazla bir oranda artmaya devem edecek.
SaaS’ın geleceği
SaaS tekliflerinin genişletilmesinde hayati bir rol oynamaya devam edecek olan Yapay Zeka ve Makine Öğrenmesi, hali hazırda kesintiye uğradı. Bunların uzun vadeli uygulamaları ise endüstri için parlak bir gelecek açan sonsuz fırsatlara sahip.
Yapay zeka, işletmeler ve tüketiciler için yeni bir çağın başlangıcını ifade ediyor. Bu yeni çağ, şirketleri yüksek hacimli manuel süreçlerde daha verimli olmaya ve müşterilere karşı dikkatli olmaya teşvik ediyor. Dolayısıyla, sürekli gelişen ve hızlı bir şekilde uyum sağlayan dinamik bir sektörde, bir SaaS modeli kullanmak isteyen şirketlerin, teknoloji yığınlarında Yapay Zeka ve Makine Öğrenmesi için bir yer ayırması zorunlu hale geliyor.”