Sağlıkta çeviklik için en sağlıklı mimari
MLP Care’in ‘agile’ yaklaşım arayışında gerek mimarinin kurgulanması gerekse eğitimler ve danışmanlık başlığında yetkinlikleri ile PEM360 ve ALL4AGILE önemli bir başarı hikayesini hayata geçirdi. Kurgulanan mimari faydalarını göstermekte gecikmezken, MLP Care bütününe yayılım için bilinçli adımlar atılıyor.
MLP Care; sağlık sektöründe üç büyük marka ile etkin: Medical Park, Liv Hospital ve VM Medical Park. 30’u aşkın noktada bu 3 markayla hastanecilik hizmeti veren MLP Care, sağlığın diğer hizmet başlıkları olan evde bakım, catering, görüntüleme ve radyoloji işlemleri, laboratuvar işlemleri odaklı birçok farklı alt şirketi de bünyesinde barındırıyor. Bu kapsamlı holdingin çatı ismi olan MLP Care, merkez ofisindeki ekibiyle MLP Care’in hem sistem hem yazılım bazında tüm altyapısını sağlıyor. 55 kişilik IT ekibinin kendi içinde yardım masası, destek masaları, analist ekipleri, proje yönetim ofisi ve yazılım ekipleri başlığında görev paylaşımları olduğu bilgisini veren MLP Care Bilgi Sistemleri Direktörü Bora Gökçe, ‘agile’ dönüşüm kararının nasıl alındığını şöyle anlattı:
“İçerde bizzat yazdığımız dört uygulamamız var. Bunlar içinde sürekli klasik metodoloji ile ilerliyorduk. Ancak, iş birimlerinin ve kendi yapılanmamızın zaman yönetimi ve sonuç elde edilmesi adına daha verimli hale getirilmesi gerektiğini gördük. Ayrıca, klasik proje yönetim metodolojilerinden farklı olarak, yazılım ekiplerini de sürecin içine katmak, iş birimlerinin beklentileri ile hayata geçirilenlerin tam uyumunu hedefledik. Tüm ekibin bir arada karar verebileceği bir metodoloji arayışında tercihimiz ‘agile’ oldu. Bu kararı aldıktan sonra da bu konuda yetkin firma arayışına geçtik.”
‘Agile’ küresel bir trend
MLP Care’in tanımladığı bu ihtiyaç ve öncelikler kapsamında PEM360 ile yazılım, ALL4 AGILE ile de ‘agile mimari’ konusunda destek alındı. Bakanlık onaylı bir Ar-Ge Merkezi olan MLP Care, eşdeğer bir deneyime sahip şirketlerle işbirliğini öncelikli tutarken, bu proje kapsamında içerdeki ekibin ciddi eğitimini gündemine aldı. PEM (Proje Eğitim Merkezi), 2012 yılında proje yönetimi odaklı çalışmalar için kuruldu, ama zamanla hizmetlerin çeşitlenmesi paralelinde bu markayı ‘PEM360’ konseptine kavuşturdu. Küresel bazda olduğu gibi, Türkiye’de proje ve iş yönetimi alanında yeni bir yaklaşım olan ‘agile’ pratiklerine yönelik inanç, beraberinde ALL4AGILE markasının doğmasını sağladı. PEM360 ve ALL4 AGILE Kurucu Ortaklarından Rıdvan Akçiçek, bir şirkette çalışma süreçlerini şöyle anlattı:
“Agile başlığında kurumsal bir kültür değişimi hedefliyor, bu kültürü içerde yaşatacak kişileri bu değişim süreci içinde belirlemeye ve onları desteklemeye çalışıyoruz. Dönüşüm süreçlerimiz bazı pilot proje veya projelerle başlıyor. Bunu optimum 4-6 ay olarak tanımlıyoruz. Bu pilot projelerden hedeflediğimiz faydaları elde ettikten sonra organizasyonun kendi iç dinamikleri ile bunun sahiplenilmesini sağlıyoruz. Böylece bu kültür içerde kendi gelişip yaşayabilir, kendi iç temsilcileri ile yürütülebilir hale geliyor. Bu noktada kendimizi de ‘agile koç’ olarak tanımlıyor, süreç içinde organizasyonların kendi iç agile yöntemlerini geliştirebilmeleri için onlara rehberlik yapıyoruz.”
Her birey, gerçek anlamda ekibin parçası oluyor
ALL4AGILE ve PEM360 Yönetici Ortağı Enes Kurt, bu iki yapının birbirini tamamlayan yetkinliklerine dikkat çekti. Proje yönetim eğitimi ve proje yönetim danışmanlığı ile çıkılan yolda, vizyonlarını genişleterek, yazılım başlığını da görev alanına ekleyen ALL4AGILE için ağırlıklı odak nokta; ‘agile’ yani çevik metodolojilerle proje üretme, bunların sertifikalandırılması, kurumlara yaygınlaştırılması, buna yönelik projelerde danışmanlık yapmak. “Yönetimsel ve yazılımsal becerilerimizi birleştirerek, kaliteli ürünler ve verimli sonuçlar ortaya koyarak sektöre ve firmalara katkıda bulunmayı hedefliyoruz” bilgisini veren Enes Kurt, hedef ve stratejilerini şöyle anlattı:
“Sağlık alanında geliştirdiğimiz bir yazılım için yaptığımız bir proje başvurusunun kabul edilmesi sonucunda İstanbul Üniversitesi’nin İstanbul Teknokent’inde faaliyet gösteriyoruz. Uluslararası girişimlerde bulunup yurtdışına da ulaşmayı, ülkemizin bize verdiği teşviklerle birlikte yazılımlar üretmeyi hedefliyoruz. Bu yolda ‘agile’ küresel bir trend ve bu eğilimin ülkemizde de yaygınlaşması için çeşitli eğitimlerle kendimizi ve ekibimizi güçlendirdik. Eski yönetim metotlarının hantallığından çevik yönetim metodolojilerine geçiş her sektörün gündemi. Biz de şirketlere bu konuda destek veriyoruz. Çalıştığımız müşterilerde ilk olarak yönetimsel karmaşaların ve organizasyon bozukluklarının iyileştirilmesi yönünde adımlar atıyoruz. Tek elde her şeyin toplanması yerine, ‘agile’ felsefesi ile takım olarak her bireyin takımın bir parçası olduğunu vurgulayarak, bir projenin takım üyeleri ile birlikte ortaya çıktığını, bu strateji ile daha iyi ürünler üretildiğini vurguluyor, elde ettiğimiz değerli çıktıları da danışmanlık desteğimizle gösteriyoruz. Kurumsal ilerlemeleri de rapor halinde kendilerine sunuyoruz.”
Entegre yapı, faydaları beraberinde getiriyor
Agile yapıya geçiş kararında bu yetkinlikleri ile PEM360 ve ALL4AGILE ile çalışmaya başladıkları, ilk üç ekiple bundan 8 ay önce bu kapsamlı dönüşüm projesi için kolları sıvadıkları bilgisini veren Bora Gökçe, MLP Care içindeki süreci şöyle anlattı:
“Söz konusu üç ekiple proje yönetimlerimizi ‘agile’ yapıya taşıdık ve bunun için belli eğitim süreçleri için PEM360, tüm ekiplerin katıldığı kapsamlı eğitimleri sundu. Üç ekiple başladığımız yolculuk, dördüncü ayından sonra diğer ekiplerin de taleplerini beraberinde getirdi. Yani elde edilen fayda ışığında, diğer ekipler de bu eğitimleri talep etmeye başladı. Şu anda beş ekibimiz var ve iki ekibi daha ilave edeceğiz. Planımız, içerde 7 tane scrum ekibi oluşturmak. Her ekipte ortalama 7-8 kişi var. Dolayısıyla uçtan uca neredeyse herkesin ‘scrum’ ile yönetildiği bir yapıya geçiyoruz. Planımız, 4 ay içinde tüm ekibi bu mantıkta buluşturmak. ALL4AGILE bir danışman değil, baştan sona ekibin parçası gibi çalışıyor. Bizim için ekibin ve sürecin ayrılmaz bir parçası konumundalar ve bu entegre yapı, bize artı değerler katıyor.”
MLP Care Bilgi Sistemleri Direktörü Bora Gökçe: “Ekibe değer katan anlayış öne çıktı”
“Ekiplerimiz eğitimler alıp süreçlerin içine girdikten sonra bu büyük parçanın gerçekten içinde olduklarını hissettiler. Çünkü artık karar verici oldular. Değerlendirmelerini ve planlarını, gerekli gördükleri revizyonları yapıyorlar. Halen 16’ıncı sprint’teler ve 3 sprint sonra ekipler ne yapacaklarını, eksiklerini bilecek noktaya gelecekler. İş planlarını kendileri yapıyorlar, biz sadece önceliklendiriyoruz. Ekipler kendilerini puanlıyor ve kendi süreçlerini kendileri yürütüyorlar. Departmanlar arası iletişim ve süreç kopuklukları olmuyor.
Her sabah sprint değerlendirmelerinde tüm ekipler birlikte karar veriyor, günlük durumlarını görüyorlar. Beş ekibin her birinin duvarlarda kendi tahtalarını, burada var olan işleri sticker ile yapıştırıp, gerekli durumda yerini değiştirdikleri bir yapı kurguladık. Böylece beş ekip bir arada kendilerini ve ekiplerini değerlendiriyor, biten ve süreç içindeki işleri görebiliyorlar. Bu da iç ekiplerin yarışmasını sağlıyor ve bu çalışmayı bizim için bir başarı hikayesi haline getiriyor.”
ALL4AGILE ve PEM360 Yönetici Ortağı Enes Kurt: “Önceliğimiz, ekonomiye katkı ve dünyaya açılmak”
“Kendimizi, Türkiye’de bu işlerin öncüsü olarak görüyor, çeşitli alanlarda verimli projeler geliştiriyor, yazılımla birlikte proje yönetim danışmanlığını hayata geçiriyoruz. Hedefimiz; proje yönetimi ve yazılım başlıklarında uluslararası bazda geliştirmeler yapmak, farklı ülkelerde de bu çalışmalarla etkin olmak, dünya çapında kullanılan yazılımlar üretmek, küresel bazda bu metodolojileri kullanan firmalara katkıda bulunmak, onların bilgi ve tecrübeleri ile kendi deneyimlerimizi anlamlı biçimde buluşturarak, Türkiye ekonomisine daha değerli katkılar yapmak.”
PEM360 ve ALL4AGILE Kurucu Ortaklarından Rıdvan Akçiçek: “Kurumsal yönetimde ‘agile’ güç kazanıyor”
“Agile yaklaşımı bir kültür değişimi ve gerçek faydayı elde etme noktası. Burada sağladığı en büyük katkı ise kurumsal bürokratik yapıyı sadeleştirip, müşterinin merkezde olduğu ve müşteri taleplerine hızlı yanıt verebilen, daha esnek, çevik ve koşullara uyum sağlayabilen bir yaklaşımı ortaya koyması. Tüm bu adımların temelinde, ihtiyacın sahibi olan müşteriyi merkeze almak, takım halinde verimi ortaya çıkartmak var. Bu tarz yönetim yaklaşımları sadece teknoloji alanında değil, organizasyonun tamamında bir ihtiyaç. Bu yapıda şirkete özel bir haritalandırma yapıyoruz ve kendimize has bir gelişim modelimiz var. Bunun ilk aşaması karşımızdaki şirketi anlamak, yani değerlendirme aşaması. Organizasyonun çevik olmaktan beklentisini anlamaya çalışıyoruz. Sonrasında hangi alanda gelişme ihtiyacı varsa, hedeflediğimiz durumu ortaya çıkartıp, kendi kaynaklarımızla ve organizasyonun iç dinamikleri ile bu alanda kurumsal gelişimi sağlamaya odaklanıyoruz.”