Sağlığa fütüristik bir yaklaşım…
Sağlık Yatırımları Danışmanı Cenk Tezcan, gelecekte insan sağlığı, tıp teknolojileri, sağlık kuruluşları, sağlık hizmet uygulamaları ve sağlık sektörünün nasıl bir hal alacağını masaya yatırdı. Sağlık anlayışında son yıllarda başlayan büyük değişimin yakın gelecekte bizi nereye götüreceğini gündeme getirdi.
Bir yandan medya organlarının sağlık dünyasını keşfi, bir yandan internette gezinen sağlıkla ilgili sonsuz bilgi sayesinde bireylerde gelişen sağlık bilinci, diğer yandan tıp teknolojisindeki dur durak bilmeyen gelişme, insanoğlunun ortalama yaşam çizgisini uzak olmayan bir gelecekte, 100 yaşın üzerine çekecek gibi görünüyor… Peki, yaş ortalaması 100 olan bir toplumun sağlığı nasıl yönetilecek? Ne yazık ki artan ortalama yaşam süresi, şu anki iş yapış şeklimizi değiştirmezsek beraberinde artan kronik hasta sayısı, hastaneler ve sağlık çalışanları üzerinde büyük bir iş yükü, ülke ekonomileri üzerinde de altından kalkılamaz bir maliyet yükü getirecektir.
Hizmet sunma şekli değişecek
Hizmet sunma şeklimiz ve hizmet sunucuları da değişiklik arz edecek yakın geleceğimizde… GSM operatörleri, çağrı merkezleri, sağlık sigortası şirketleri, ilaç şirketleri, eczaneler, sivil toplum örgütleri aktif hizmet sunucuları / ortakları olarak karşımıza çıkacaklar. Hastalığını / iyilik halini sürdürmek için uzaktan kontrol / destek alan bireylere indirimli sağlık sigortası uygulanacak gelecekte…
Sağlık çalışanları daha çok sahada olacak
Kronik hastalıkların yönetimi hastanelerden evlere taşınacak. Hastaların telesağlık uygulamaları ile evlerinden tıbbi veri göndermeleri, doktorları ile görüntülü konuşmaları mümkün olacak. Sağlık çalışanları mobil bilişim platformları sayesinde daha çok sahada olacak, hasta yanından veriye erişebilecek, veri girişi yapabilecek. İnternet üzerinden hastaların, hastalıkları hakkında eğitimi ve bilinçlendirilmesi yaygınlaşacak.
Herkesin kişisel sağlık kayıtları olacak. Elektronik sağlık kayıtları, geriye dönük karşılaştırma sağlayacağından tıbbi hatalar ve malpraktis davaları azalacak. Tıbbi verilerin mahremiyeti ve gizliliği, her zaman gündemde olacak. Sağlık kayıtları her yerden erişebilinir ve/veya taşınabilir olacak. Böylece sağlık bilgilerimiz doğru zamanda, doğru kişi tarafından bizim çıkarımıza kullanılabilecek.
Kişiye özel besinler
Gelecekte, genomik çalışmalardaki gelişmelerin; kişiye özel hedefli ilaçlar üretilmesini, moleküler düzeyde teşhis konulmasını, gen tedavileri sayesinde kromozomal hastalıklara erken müdahele edilmesini, hatta kişiye özel besinler üretilmesini sağlayacağı düşünülmektedir. Kök hücre şirketleri, yaralanmış, harap olmuş hücre, doku ve organları iyileştirmek veya değiştirmek için yenilerini üreteceklerdir.
Virüs aşıları, hemen her dalda yapay organlar, kemik tutkalı, inhale edilen insülin ve morfin, oral kemoterapötikler yaşamımızı kolaylaştırmak için hayatımıza gireceklerdir.
Geleceğin sağlığında yerinizi almak için acele edin…
Gelecekte bizleri çok daha bilinçli, çok daha güvenli, çok daha kaliteli ama kendi sağlığımızdan sorumlu olacağımız bir sağlık sistemi bekliyor. Teknolojinin tetiklediği, sağlık sunum şekillerinin ve oyuncularının değiştiği bir ortamda sosyal değişimlerin olması da kaçınılmaz. Doktor ve hemşirelerin yoğun bilgisayar kullandığı, hastaları ile internet üzerinden haberleştikleri, kronik hastaların evlerinden takip edildiği, bireylerin hastalıkları ile başa çıkmak için cep telefonlarını kullandıkları bir gelecek bekliyor bizleri. Geleceğin sağlığında yerinizi almak için acele edin…
Nanoteknolojiyle birçok tıbbi uygulama kansız halledilecek
Nanoteknoloji sayesinde, tıbbi cihazlar damar içine uygulanacak ve uzaktan kontrol edilecek kadar küçülecek, birçok tıbbi uygulama kansız halledilebilecektir. Görüntüleme teknolojileri gelişecek, girişimsel radyoloji konvansiyonel olanın yerini alacaktır. Gerçeğe yakın anatomik görüntüler elde edilebilecektir. Robotikler hastanelerdeki günlük hayatımızın bir parçası olacaktır. Ameliyatlarda simulatörler kullanılacak, görüntüleme cihazları ameliyathane içinde konumlandırılacaktır.
Hastalık çıkmadan müdahale edilecek
Hastalığın tedavi edilmesine odaklı bir sağlık sistemi, bireye hasta olmadan ulaşmayı, hastalık çıkmadan müdahele etmeyi ve iyilik halinin sürdürülmesini kendine amaç edinecektir yakın gelecekte. Evimizden, işimizden tıbbi verilerimizi internet aracılığı ile doktora gönderdiğimiz, hatta hayati verilerimizin giysilerimiz, kolumuzdaki saat, vs üzerinden otomatik ve kesintisiz, 7/24 sağlık kuruluşlarına gönderileceği bir gelecek bekliyor bizi. İlaç alışımızı, egzersiz yapışımızı ve diyetimize uymamızı hastane dışı sağlık kuruluşlarının uzaktan sağlayacağı bir gelecek.
Kağıt ve film hastanelerden kalkacak. Ses komutlu sistemler, dokunmatik ekranlar, RFID ve barkod uygulamaları iş süreçlerini hızlandıracak, hataları ve masrafları azaltacak. Mobilite, hastanelerde yaygın olarak kullanılacak. Kanıta dayalı tıp, doktorun karar almasına yardımcı olacak rutin uygulamalardan olacak.
Büyük dönüşüm bizi bekliyor
Teknolojinin sağladığı bütün bu yeniliklerden daha önemli olarak, bilişim ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerin tetiklediği, sağlıkta büyük bir dönüşüm bizi beklemektedir; Sağlığın kişiselleşmesi. Modern hastane uygulamalarının hüküm sürdüğü 150 seneyi aşkın süredir ilk kez; hastane ve doktor odaklı sağlık sistemi, birey (hasta veya sağlıklı kişi) odaklı olmaya yönlenmektedir. Teknoloji sayesinde hasta gideceği hastane hakkında bilgi sahibi olmakta, doktorunu seçebilmekte ve beklemeksizin randevu alabilmektedir. Özel sektörün işin içine dahil olması ile birlikte hasta, tarihte ilk kez “müşteri” hüviyeti kazanmakta, internetteki sonsuz bilgi sayesinde hastalığı hakkında bilgilenmekte, aynı hastalığı olanlarla internet üzerinden fikir ve deneyim alışverişi yapabilmektedir.
Holografik görüntüleme teknikleri sağlıkta da kullanılacak
2030’larda, yapay zekaların yükselişini ve sanal gerçekliklerin tıp uygulamalarında kullanımına şahit olacağız. Nörogenerasyon, klonlanmış organ bankaları ve robotik cerrahların, alışılmış uygulamalar haline gelmesi beklenmektedir.